‘Silivri toplama kampında adalet yok’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bayramın birinci gününde Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan partisinin İzmir milletvekili Mustafa Balbay ve Zonguldak milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, daha önce hakkında fezleke hazırlanmasına neden olan “Silivri toplama kampı” sözlerini yineleyerek, “Silivri toplama kampında adalet yoktur; yargılama da yoktur” dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Genel Başkan yardımcıları Adnan Keskin, Umut Oran ve Gürsel Tekin ile Silivri Cezaevi’nde tutuklu milletvekilleri Mustafa Balbay ve Prof. Dr. Mehmet Haberal’la bayramlaştı. Yaklaşık 2,5 saat kaldığı cezaevinden ayrılırken bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

‘Önyargılı anlayış var’
“Adaleti yarım sağlayamazsınız. Birilerinin iradesine göre de adalet olmaz. Savunma hakkının olmadığı, savunma hakkının kısıtlandığı, avukatların konuşturulmadığı, kişi kendisini savunacak diye duruşmalardan men edildiği düzende adalet sağlanmaz. Biz hiçbir zaman kimse yargılanmasın diye bir yargıda bulunmadık. Elbette ki yargılanabilirler ama yargılamanın adalet içinde olması lazım. ‘Silivri toplama kampı’nda adalet yoktur. Burada yargılama da yoktur. Önyargılı bir anlayışla davalara bakılmaktadır. Bizi rahatsız eden de budur.”

‘Türkiye açık cezaevi’
Gazetecilerin, bilim insanlarının, milletvekillerinin, askerlerin, öğrencilerin tutuklu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Demokrasi istemek ne zamandan beri tutuklu olmayı gerektiriyor?” diye sordu. “Türkiye şu anda yarı açık cezaevi görünümünde. İnsanlar telefonla konuşmaktan korkuyorlar. Başbakanı eleştiririm diye korkuyorlar” diye konuşan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bir bilim insanı, hayat kurtaran bir insan, böbrek, karaciğer nakli yapacak ‘Hayır, sen içeride kalacaksın’ diyorlar. Halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekilini hangi gerekçeyle hapiste tutuyorsun? Mahkeme kararına bakıyorsunuz, hiç bir somut gerekçe yok. Yargı organı yasama organını kontrol etmeye kalkmışsa baskı kuruyorsa kimse kusura bakmasın ama yasama organı da onun başındaki kişi de görevini yapmıyor demektir”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de ziyaretle ilgili, “Balbay ve Haberal bir an önce parlamentoda görevlerini yapmak istediklerini söylediler” dedi.

‘Bedel ödenecekse hazırım’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Ulus’ta düzenlenecek yürüyüşün ‘istihbarat’ gerekçesiyle yasaklanmasını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hipodrom’a gelsinler” sözlerini söyle değerlendirdi:
“Yasak geldiği için ben 29 Ekim törenlerinde değil, halkın arasında olacağım. Bir bedel ödenecekse orada o bedeli ödemeye de hazırım. Yasağı kabul etmeyiz. Yurttaşlarımdan tek isteğim var: Herkes eline bir Türk bayrağı ile gelsin. Cumhuriyetin kurulduğu TBMM önünde saat 11.00’de olacağım. Sayın Başbakan ne söylerse söylesin. Bayram kutlamanın hele hele Cumhuriyet Bayramı kutlamanın izni olmaz. Sen devlet değil misin, yasaklayarak mı önlem alıyorsun? Hiçbir şekilde istihbarata dayalı bir yasaklamayı demokrasi ile bağdaştırmıyoruz.”