'Suikastı dinleyerek önledik'

MİT ve Emniyet'in talebi üzerine Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği tüm abonelerin izlenmesi izniyle ilgili tartışmalar poliste rahatsızlık yarattı. İstanbul'daki istihbarat ve terör uzmanları, TCK'da yeni düzenleme yapılmaması halinde, terörün içine itilecek Türkiye'nin, örgütlerin açık hedefi haline geleceğini ve kamu güvenliğinin olumsuz yönde etkileneceğini öne sürdüler. Yeni TCK'nın kısıtlamalarından yakınan polis yetkilileri, "Önceden bir kişiyi dinlemek için mahkemeden izin aldığımızda, o kişi telefon değiştirse bile izlemeye devam ediyorduk. Şimdi telefon değiştirdiğinde yeniden mahkemeden izin almak gerekiyor" ifadesini kullandı. Polis yetkilileri, DHKP-C örgütünün Erdoğan'a geçen yıl yapmayı planladığı suikast girişimini, telefon izleme yöntemiyle ortaya çıkardıklarına da dikkat çekti. Polis, örgüt üyelerine yurtdışından gelen şifreli mesajları çözmüş, Erdoğan'a 10 Ağustos 2003'te Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde oğlu Bilal Erdoğan'ın düğününde suikast planlandığını ortaya çıkarmış ve DHKP-C'nin 4 ayrı timini yakalamıştı.Dinlemenin örgütsel bazda olanlarının mahkeme kararıyla uygulandığını belirten polis yetkilileri, "Tüm Türkiye izlenmiyor ve dinlenmiyor" dedi. Bir polis yetkilisi, telefonların örgüt talimatıyla sık sık değiştirildiğini ve sistem sayesinde bu numaraların da belirlendiğini anlatarak, 31 Mayıs'tan itibaren dinleme fişlerinin çekildiğini, örgüt üyelerinin rahat hareket edecek bir duruma geldiğini savundu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, dinlemeye getirilen kısıtlamaların terör örgütlerine karşı güvenlik zaafiyeti doğurduğunu savunarak, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı düzenlenecek suikastı da telefon takibiyle önlemiştik" dedi. MİT'e verilen dinleme izni ilk değil MİT ve Emniyet'in Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nden ayrı ayrı aldıkları, telefonların "dinlenmesi" kararının Adalet Bakanlığı'nca "Hukuka aykırılık yok" şeklinde nitelendirildiği öğrenildi. Her iki kurumun da geçmiş dönemde kapatılan Ankara DGM ile bu mahkemenin yerine 2004'te kurulan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin arşivinde, bu konuda daha önce verilmiş birçok benzer kararın bulunduğu kaydedildi. Mahkemenin MİT ve Emniyet'in son talebini reddetmesinde ise, 1 Nisan'da yeni CMK'nın yürürlüğe girecek olmasından dolayı, Ankara Başsavcılığı'ndan gelen "dinlemelere son verilsin" talimatının etkili olduğu bildirildi. Kararların tamamının 1 Haziran'dan sonra yeniden alınması gerekliliği, mahkemelerin birçok dinleme ve izleme talebini geri çevirmesine neden oldu. Adalet Bakanlığı: Hukuka aykırılık yok Adalet Bakanlığı'nın Diyarbakır'dan verilen izin konusunda "Talep ve kararın veriliş biçiminde hukuka aykırılık yok" görüşünde olduğu kaydedildi. Hukuka aykırı davrandığı iddia edilen Diyarbakır'daki mahkemenin işlemleri konusunda herhangi bir inceleme yapılmayacağı bildirildi. Bir kaynak, benzer izlemelere olanak tanıyan yasaların Batı ülkelerinde de bulunduğunu, mahkeme kararıyla yapılan teknik izlemelerin yasalara aykırı yönünün olmadığını vurguladı. Bazı hukukçular, Batı ülkelerindeki izleme izinlerinin belirli sınırlamalara tabi olduğunu, genel iznin söz konusu ülkelerde alınmasının mümkün olmadığını kaydetti.