Siyaset ‘Tam bir siyasi basiretsizlik’

‘Tam bir siyasi basiretsizlik’

09.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

CHP’nin HDP’liler ve Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin tutuklanmasını eleştiren bildirisini üniversite öğrencilerinin boykot bildirisine benzeten Yıldırım, “Arkadaşlar nedir bu ya; kepazelik. Bu kafayla sittin sene iktidar olamazsınız” dedi

‘Tam bir siyasi basiretsizlik’

Başbakan Binali Yıldırım, milletvekili ve gazetecilerin tutuklanması üzerine olağanüstü toplanan CHP Parti Meclisi’nin açıkladığı bildiriye “Tam bir siyasi basiretsizlik. Siz iktidar alternatifisiniz, bu kafayla sittin sene iktidar olamazsınız” sözleriyle tepki gösterdi. Yıldırım, yeni anayasa için siyasi partiler ile görüşmelerin bu hafta gerçekleşeceğini söyledi.
Yıldırım, partisinin grup toplantısında şeker pancarının 2017 avans alım fiyatını ton başına 210 lira olarak belirlediklerini açıkladı. Yıldırım, konuşmasında özetle şunları söyledi:
GERÇEKLER ÇIKACAK: 20 Mayıs’ta değişik partilerden haklarında dosyaları olan 154 vekilin 800 dokunulmazlık dosyası bir seferliğine kaldırdık. Bir HDP vekili hariç 54 tanesi mahkemenin kararına uymayacaklarını gidip ifade vermeyeceklerini söyleyerek mahkemelere hukuka meydan okudular. ‘Bize uzattığınız keleşi size çevirmesini biliriz’; ‘Biz sırtımızı YPG ve PKK’ya yaslıyoruz’ gibi lafları söylediler. Teröristlerin kazdığı hendeklere kazanım diyenler, belediyeleri öz yönetim adı altında kurtarılmış alan olarak görenler elbette kuzu kuzu yargı karşısına çıktılar. Çıkacak ki, bu ifadelerin altında yatan gerçekler bir bir ortaya çıksın.
BİZ DE ARZU ETMEYİZ: Meclis’te her düşünce ifade ediliyor. Siyasi katılım yolları sonuna kadar açık. Alınan kararlar hukuk içindedir. Tamam, tutuklanmasını biz de arzu etmeyiz ama mahkemeler de biz de kendi işimizi yapalım. Milletin vekili siyaseti kalkan olarak kullanıp terör ile iç içe olamaz. Devletin milletin parasını teröre peşkeş çekemez. Türkiye bir hukuk devleti bu ülkede vatana millete ihanet karşılıksız kalmaz. Şimdi de ‘yasama faaliyetlerini durduruyoruz.’ Millet sizden yasama faaliyetlerini durdurmanızı değil ‘terör faaliyetlerinizi durdurun’ dedi.
RAPOR ÖNYARGISIZ OLSUN: Demokrasi ve insan hakları konusunda dünyaya ders vermeye çalışan Avrupalı dostlarımız, konu terör örgütü olunca sus pus oluyor. Kendilerini ileri demokraside görenler 15 Temmuz’da demokrasi dersinden kaldılar. AB’deki dostlarımız Cumhurbaşkanımıza husumeti nedeniyle terörün yanında yer alıyor. Meclis kararı ile ilgili dokunulmazlık kararı kaldırılması yaygarayı koparıyorsunuz ama Diyarbakır saldırısına sus pus oluyorsunuz. Birileri AB ile Türkiye’nin arasını açmak için sürekli operasyon yapıyor. Avrupa çifte standardı terk etmelidir. Bu hafta ilerleme raporu yayınlanacak. Dostlarımızdan istediğimiz şudur; ön yargılardan arınmış siyasete, toplumsal gerçeğe uygun bir rapor. Umarız ki; şu ana kadar yapılan talihsiz açıklamaları ihtiva eden bir rapor olmaz.
ANAYASAYA SON ŞEKİL: Bu hafta içinde anayasa değişikliği konumuz var. Bir adım daha atıyoruz. Siyasi partiler ile görüşmelerimizi tamamlayıp son şeklini vereceğiz. Umuyoruz ki; bütün partilerin katılımıyla bu konuda değişimi gerçekleştirir ve gündemden çıkarırız. Millet artık bu tartışmalardan bıktı usandı.
OLUMLU AMA YETERSİZ: 15 Temmuz’dan sonra bir değerlendirme kuruluşu notumuzu alel acele düşürdü. Bilimsel gerekçesi yoktu. Şimdi aynı değerlendirme kuruluşu notu görünümü olumlu yönde düzeltti. Yanlıştan dönme adına olumlu ama yeterli adım değildir.

Kayyumlara ‘hizmet’ talimatı

Başbakan Binali Yıldırım, PKK ve FETÖ ile bağları oldukları iddiasıyla görevden alınan belediye başkanları yerine atanan yaklaşık 30 kayyumla dün akşam Çankaya Köşkü’nde biraraya geldi. Sorunların çözümünde halkla birlikte olunmasını isteyen Yıldırım, “Halkla iç içe olun, onların dertlerini dinleyin” talimatı verdi. Yıldırım, hükümetin her türlü ihtiyacın giderilmesinde yanlarında olduğu mesajını da verdi.

Schulz ile ikinci görüşme

Başbakan Yıldırım, Avrupa Parla-mentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile telefonda görüştü. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, görüşme, Schulz’un talebi üzerine dün gece gerçekleşti. Görüşmede, 4 Kasım’daki telefon görüşmesinden bu yana yaşanan güncel gelişmeler ele alındı, Türkiye-AB ilişkilerinin taşıdığı önem ve karşılıklı diyaloğun üst düzeyli temaslarla muhafaza edilmesi yönündeki ortak irade yinelendi. l ANKARA Milliyet

‘Bu kafayla iktidar olamazsınız’

Ana muhalefet partisi CHP toplanmış alel acele açıklama yapıyor. Ne oldu da hafta sonu programlarını iptal edip toplanıyorsunuz, yaptıkları açıklama tam bir siyasi basiretsizlik. Terör örgütlerine Ak Parti ve Cumhurbaşkanımızın yardım yataklık ettiğini söyleyecek kadar basiretsiz. Arkadaşlar nedir bu ya; kepazelik. Üniversite öğrencilerinin kapı önünde okudukları boykot bildirileri gibi. Siz siyasi partisiniz. İktidar alternatifisiniz, bu kafayla sittin sene iktidar olamazsınız. CHP bu bildirisinin her satırı ile sanki terör örgütünün ayağını kaldırdığı yere ayağını basıyor. Bu dil Türkiye’yi küresel düzeyde zayıf düşürmeye çalışanların dili ile aynı. Ak Parti’ye muhalefet edeyim derken CHP Türkiye’ye, millete muhalefet ediyor.

Terör varsa anlamsız

Kılıçdaroğlu, ‘seçimle gelen, seçimle gider’ diyor. Hoppala. Bak vatandaş da ‘Adnan Menderes de seçimle geldi’ diyor. Merve Kavakçı da seçimle geldi, sokmadınız ama şimdi inançlarından ödün vermeden Meclis’te. Seçimle gelen Erbakan’a tankları gösterdilerse; Ak Parti de tankları gösterenlere cevabını verdi. ‘Seçimle gelen seçimle gider’ lafı terör örgütlerinin Türkiye’ye meydan okuduğu zeminde siyaseten anlamsızdır. Seçimle gelen, elbette seçimle gider... Seçimle gelen seçmenin iradesine sadık kalacak. Bu ülke insanı terörün her türlüsünü lanetliyor. Bir tek CHP henüz bu şuuru gösteremedi. Bilsinler ki, CHP seçmeni de rahatsız.

Dugin: Amaçları Türkiye’yi bölmekti

‘Tam bir siyasi basiretsizlik’


Ak Parti grup toplantısını izleyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Özel Temsilcisi Aleksandr Dugin, ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dugin, “15 Temmuz’da Türkiye’deki iç aktörlere yapılan destekler gösteriyor ki amaç Türkiye’yi parçalamaktı. Maksat iç karışıklık çıkararak Türkiye’yi bölmek ve haritadan silmekti” dedi. l AA