'Tasarının zararı geçici olmaz'

DIŞİŞLERİ BAKANI GÜL'DEN PELOSİ'YE 'SOYKIRIM' MESAJI Pelosi'nin yakın çevresine, "Ermeni Soykırımı Tasarısı'nı kabul etmemiz, Türk - Amerikan ilişkilerine kalıcı zarar vermez" dediği duyumunu alan Gül, Türkiye'nin Afganistan ve Irak'ta ABD'ye destek olduğunu hatırlattı. Abdullah Gül, "Birdenbire, Türkiye aleyhine karar tasarısı her şeyi berbat edecek. Tasarı kabul edilirse etkisi geçici olmaz" dedi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Washington'da kendisine randevu vermeyen Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'ye hem Kongre'deki yakın çalışma arkadaşları üzerinden hem de basın aracılığıyla mesaj gönderdi. Pelosi, Temsilciler Meclisi gündemindeki Ermeni Soykırımı Tasarısı'nın, genel kurulda görüşülüp görüşülmemesi konusundaki son kararı verecek kişi. Gül, Pelosi'den randevu alamamasını, Temsilciler Meclisi Başkanı'nın Ermeni dernekleriyle yakın ilişkilerine yorarak, "Kendisini bu işe çok fazla bağlamış bir hanım. Benimle görüşmesi zor olacak" diye değerlendirdi. Gül, Pelosi'den sonraki en üst düzeyli Temsilciler Meclisi yetkilisi olan Çoğunluk lideri Steny Hoyer ve Pelosi'nin yakın dostu Pennsylvania Temsilcisi John Murtha'dan randevu aldı. Gazetemiz baskıya girdiğinde henüz bu görüşmeler tamamlanmamıştı. Ancak soykırım tezine en az Pelosi kadar destek veren Hoyer'ın daha önce Türk diplomatlarıyla konuyu görüşmeyi reddederek, "Türkiye'ye önem veriyorum, ama tasarıdan vazgeçmemizi istemeyin" dediği biliniyor. 'Kendisini bağlamış' Dün gün boyunca, Kongre üyelerini, Ermeni Soykırımı Tasarısı'na karşı çıkmaları için iknaya çalışan Gül, Bush yönetiminin verdiği sözlerden de memnun kaldı. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'den sonra, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da Gül'e, "Tasarının ilişkliler açısından doğurduğu riskin farkındayız. Önlemek için çaba harcayacağız" güvencesi verdi. Rice'tan güvence Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Irak'taki Birleşmiş Milletler Mahmur Mülteci Kampı'nda yaşayan Türkiye vatandaşlarını kabul etmeye hazır olduklarını, ancak "kamp boşaldığında, başkalarının eline geçmemesi gerektiğini" bildirdi. Bir Türk Dışişleri yetkilisi de kampta bulunan mültecilerin buradan ayrılmasının ardından, K. Irak'taki PKK unsurlarının kampa yerleşmemesi için ABD ve Irak'tan 'çok kesin garantiler' istediklerini açıkladı.ABD'li diplomatik kaynaklar "Mahmur'un kapatılabilmesi için, bu konudaki üçlü anlaşmaya Türkiye'nin onayını bekliyoruz" diyorlar.Gül, bu konudaki soruyu yanıtlarken, Irak'taki Kürt kökenli Türk vatandaşları arasından, "zaman zaman çeşitli grupların geldiğini ve boşaltılmış köylerine yerleştirildiklerini" aktardı. Gül, "Orada çocuklar var, hanımlar var, bizim vatandaşlarımız. Vatandaşlarımızı her zaman kabul ederiz. Ama orası (Mahmur) boşaltıldıktan sonra, başkalarının eline geçmemesi lazım. Bundan muhakkak emin olmamız gerekir" dedi. Mahmur için garanti istendi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, ABD Kongresi gündemindeki soykırım iddialarına yönelik tasarıya karşı girişimlerine Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan'dan anında yanıt geldi. Dün Gül ile görüşen bazı Kongre üyeleri, kendisine Oskanyan'ın aynı gün yayımlanmış makalesindeki cümlelerle yanıt verdi.Oskanyan, dünkü Los Angeles Times gazetesindeki makalesinde, "Hrant Dink'in öldürülmesi, Türkiye'ye komşusuyla (Ermenistan) ilişkileri onarmak için önemli bir fırsat sunmuştu" diyerek, Ankara'nın fırsatı kaçırdığını belirtti. Oskanyan'ın Gül markajı Oskanyan'ın makalesinin, Bush yönetiminin de Gül'e ilettiği, "Türkiye, Ermenistan'la normalleşme adımı atmalı" telkiniyle paralellik taşıması dikkat çekti. Gül'ün bu telkinlere yanıtı Dink cinayeti sonrasında Ankara ile Erivan arasında yoğun bir telefon diplomasisi yapıldığı, ortak tarih komisyonu önerisinin geçerli olduğu ve Ermenistan'ın iyi niyet göstermesi halinde ilerleme sağlanabileceği yönünde oldu.Oskanyan da makalesinde, Ankara'nın, TCK'nın 301. maddesinin kaldırılmasına ayak diremesini ve Ermenistan sınırını kapalı tutmasını eleştirdi. Oskanyan, tasarı konusunda da şu ifadelere yer verdi:"Türkler böyle bir tasarının gereksiz olduğunu söyleyecekler. Soykırımı tartışmak için Ermeni-Türk ortak tarih komisyonu önerdiklerini ve üçüncü taraflara ihtiyaç olmadığını anlatacaklar. Dink olsaydı, 'Nasıl oluyor da bir yandan Ermenistan ve Ermenilerle diyalog çağrısı yaparken, bir yandan da diyalog için çalışan kendi vatandaşlarını mahkûm edebiliyorlar' diye sorardı." n YASEMİN ÇONGAR Washington ABD ile aynı tezler