Siyaset Tayyip barajı aşamaz

Tayyip barajı aşamaz

30.07.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Erbakan'la kurduğu koalisyon için halkın kendisine bedel ödettiğini söyleyen Tansu Çiller, şöyle konuşuyor: ‘Tayyip Erdoğan'ı Meclis’e taşımaz bu millet. O, Erbakan’dan çok daha radikal İslamcı. Şüpheniz olmasın. Yeni isim değil...’

Tayyip barajı aşamaz

Tayyip barajı aşamaz

Erbakan'la kurduğu koalisyon için halkın kendisine bedel ödettiğini söyleyen Tansu Çiller, şöyle konuşuyor: ‘Tayyip Erdoğan'ı Meclis’e taşımaz bu millet. O, Erbakan’dan çok daha radikal İslamcı. Şüpheniz olmasın. Yeni isim değil...’

SOHBET ODASI / DERYA SAZAK

Yüce Divan dosyaları olmasa ANAYOL'dan vazgeçilip REFAHYOL kurulur muydu? Geçmişe baktığınızda Erbakan'la koalisyonun sizde büyük imaj sarsıntısına yol açtığını kabul ediyor musunuz?
ÇİLLER: Doğru, çok doğru. Buna biz mecbur bırakıldık.
Erbakan'la ortaklık hata mıydı?
ÇİLLER: Hayır, tam tersine Türkiye'ye büyük hayır getirmiştir. Ben Sayın Yılmaz'a başbakanlığı verdim. Merkez sağda bütünleşmeyi gerçekleştirmek istedim. Seçim ittifakına kadar giden bir işbirliği yapalım dedim. Sayın Yılmaz'sa bunu rekabet ortamına çekti. ANAYOL'u ben yıkmadım. Refah'la ortaklık yaptım ama nihayet o partinin kimliğini değiştiremiyorsunuz. Daha fazla gitmeyeceğini görünce Erbakan'ı istifaya ikna ettim. İşte gelinen noktada Refah Partisi bölünmüştür. Süreç o zaman başladı. Bıraksalardı demokratik süreç işleseydi, Sayın Erbakan benim başbakan yardımcım da olacaktı. 3 ay sabretseydik, transferlerle DYP zayıflatılmasaydı gelişmeler başka türlü olabilirdi.

'TAYYİP KATI İSLAMCI'
Üç ay zaman var mıydı? Karadayı "Garnizondan döndük" diye açıklama yaptı. Askeri müdahale olacaktı.
ÇİLLER: Yok canım, bugün de söylüyorlar, ben de diyorum ki, Türkiye'de hiç kimse askerin aklına bir şey koymasın. Sayın Demirel o zaman milletvekili listesine bakarak gereğini yapsaydı Erbakan'dan sonra ben başbakan olarak devam edecektim ve üç ay içinde seçime gidecektik. O gün gelinen noktada Refah Partisi neyse o ortaya çıkmıştır. Millet bunu reddetmiştir ve bölünme süreci başlamıştır. Bugünkü bölünme tabanın bölünmesidir. O zamanda laik Cumhuriyet'i içine sindiremeyenlerin iktisadi görüşlerindeki farklılıklara dayalı bölünme gündeme gelmişti. Aslında hepsinin siyasi kimliği, geçmişi aynı. Zaten o geçmişi reddetme takiye.
Erbakan'la Tayyip Erdoğan aynı mı diyorsunuz?
ÇİLLER: Bana göre Tayyip daha katı bir geçmişten geliyor, daha radikal bir İslamcıdır. Hiç şüpheniz olmasın.
Takiye mi yapıyor?
ÇİLLER: Onu millete bırakırım da 50 yaşına kadar gelmiş bu kimlik şimdi ne yapar, farklı bir ekonomik söylem getirir. O da ekonomiyi bilmediği için havada kalır. Erdoğan niye yeni aktör olsun. Fazilet bölününce ortaya çıktılar. Bir elmanın yarısı gibi... Medyamız bunu hep yapıyor, Sayın Bahçeli'yi de yeni diye takdim etmediler mi?

'YÜZDE 10’U GEÇEMEZ'
Erbakan'la hükümet kurdunuz, şartlar oluşursa Tayyip Erdoğan'la da koalisyon yapar mısınız?
ÇİLLER: Ben milletin böyle bir imkan vereceğine, böyle bir macerayı Meclis'e taşıyacağına inanmıyorum. Yüzde 10 barajı o nedenle önemli.
Kurmam diyor musunuz?
ÇİLLER: Daha ortada parti yok, tek oy bile almamış bir kişiden bahsediyorsunuz, beni böyle olasılık hesaplarına niye zorluyorsunuz?
Kamuoyu araştırmalarında Erdoğan ve yenilikçilere epey şans tanınıyor.

'SAYIN ECEVİT ÇEKİLMELİ'
ÇİLLER: Hayır hiç öyle bir şey yok. Biz çok öndeyiz. Bizim millet çok sağduyuludur, Erbakan'la koalisyon yaptım diye bana bedel ödettiler, Tayyip Erdoğan'ı falan getirmezler. Benim geçmişte hatalarım oldu ama Refah'la koalisyonu planlamadım, takiye yapmadım. Koalisyon yapacaktım da saklamadım. Hadiseler oraya sürükledi. Ama sonuç Türkiye'nin hayrına olmuştur. Benim hedefim AB sürecini kesintiye uğratmamaktı. Refah'ı ben dizginledim. Ben olmasaydım Refah macerası başka yöne gidebilirdi. Belki tek başına iktidara geleceklerdi.
Sayın Demirel'den söz ettiniz. Son dönemde ilişkileriniz yumuşadı gibi, kendisiyle görüşüyor musunuz? Demirel'e başbakanlık dahil pek çok rol biçiliyor.
ÇİLLER: Ben sayın Demirel adına konuşamam.
Eylül senaryolarına ne diyorsunuz?
ÇİLLER: Hiç kimse toplumun sabrını taşırmasın. Meclis bu krize mutlaka siyasi çözüm bulmak zorunda. Bu iktidarla olmaz. Türkiye milli iradesini takasa çıkardı, 15 milyar dolara şu kadar yasa deniliyor. Meclis'i dışarıdan fason çalışan atölyeye çevirdiler. IMF bakan gönderdi. Tam bir manda idaresi. 350 kişiden ekonomiyi bilen tek bakan çıkmaz mı? Derviş'in tarih önündeki siyasi sorumluluğu Türkiye'yi Hazine garantili milyarlarca dolar borç yükü altına sokmuş olmasıdır.
Alternatif nedir?
ÇİLLER: Sosyal patlamadan ürkülüyorsa Ecevit'e düşen tarihi görev demokrasinin önünü açmaktır. Ecevit çekilmeli, sonbaharda seçime gidilmelidir.

Mesele ortadireği ayağa kaldırmaktır
Kamuoyundaki eskilere yönelik tepkiyi nasıl aşacaksınız? Vatandaş size yeniden niye şans tanınsın?
ÇİLLER: Önce 10 yılın hesabını isteyeceğiz. Bu hükümeti kurduranlar, bunu desteklemeye mecbur oldular. Ecevit ve Yılmaz'a avanslar verdiler. Geçmişte hata yapılmadı demiyorum.
Bu tepkiler, bir sosyal patlamaya dönüşebilir mi?
ÇİLLER: Çöken ortadirektir. Bütün mesele orta sınıfı ayağa kaldırmaktır.

Yılmaz yolsuzluktan düşürülen tek lider
Merkezdeki boşluğun bir nedeni ekonomik gerileme değil mi?
ÇİLLER: Ortadirek lafı Özal'la öldü. Dar gelirliye sahip çıkan DYP oldu. ANAP şirket gibi yönetildi. Bankalarda enflasyon var denilen dönemde ANAP 1997'den sonra 6 - 7 bankaya daha izin verdi. Bu nedir? Beni destekleyene bir şeyler vereyim anlayışıdır. Sayın Yılmaz, netice itibariyle yolsuzluktan düşürülen ilk ve tek başbakandır. Bizi aynı potaya kimse koymasın.

‘DERVİŞ TÜRKİYE’Yİ KRİZDEN ÇIKARAMAZ’
ÇİLLER: Derviş’in Türkiye’yi krizden çıkaramadığı ortada... Türkiye'yi bilmek lazım. Daha yeni öğreniyor, el yordamıyla. Bürokrasi var ya adamı götürür, getirir, bu ülkeyi öğrenmek en az 5 yıl ister. Sürekli engel çıkarırlar. Telekom 40 milyar dolar ediyordu. Yasayı iptal ettirdiler. İmzalara bakın Ecevit, Yılmaz, Özkan, Nami Çağan... O zamanki 20 milyar dolarla bütün iç borcu kapıyordu, ne enflasyon kalacaktı ne devalüasyon. Şimdi bunun hesabını millete nasıl verecekler? Türkiye bugün mandacılık zihniyetiyle idare ediliyor. Bir manda ekonomisi... Bugün ilk yapılması gereken Meclis'le milleti bütünleştirerek manda yönetiminden çıkılması. Ama nasıl? Diyalog kesilerek, dış dünyadan koparak mı? Hayır. İşte fark orada. Anlatarak çıkacağız.

Siyasi kadro beceriksiz
Siyasette güven eksikliği olduğunu söyleyen Çiller, hızını alamayıp "Bunlara hangi programı verseniz, onu da bozarlar. O kadar beceriksizler" diyor
ÇİLLER: Üretimle, ihracatla darboğazı aşarız. ‘Kaynak nerede?’ diye soruyorlar. Kaynak devlette... Türkiye Cumhuriyeti, son sosyalist devlet. Bütün bankalar kamulaştırıldı.
Hangi bankalar için bunu söylüyorsunuz?
ÇİLLER: Fon’a alınanlar, Egebank ötekiler... 13 bankanın yükü 15 milyar dolar. İşte aldığınız para gitti... Artı siyasette güven eksikliği var, bunların eline hangi programı verseniz, onu da bozarlar. Merkez Bankası'nın başına Amerika'dan Greenspane'i getirseniz yine batırırlar. Siyasi kadro bu kadar beceriksiz. İstifa da etmiyorlar.
Çıkış yolu...
ÇİLLER: Sayın Cumhurbaşkanı'na gittim. Çözüm Meclis'te... Seçim ve Siyasi Partiler Yasası’nı değiştirerek süratle millete gitmeliyiz. Çankaya olağan sürecin işlemesinden yana. Türkiye hiç gecikmeden seçimi planlamalıdır. Ancak burada bir tehlike belirdi; barajı indirecekler. Baraj yüzde 5'lere indirilirse ihanet olur.

'BARAJ YÜZDE 5'E İNERSE...'
Yüzde 5 baraja karşı mısınız?
ÇİLLER: Elbette, çünkü bu siyasi bölünmüşlüğü körükler. Koalisyon partileri barajın altında olduğu için barajı aşağıya çekmeye çalışıyorlar. Bunu seziyoruz, Adalet Bakanı'nın beyanı var, DSP hazırlık yapıyor.
Sizce baraj yüzde 10'da kalırsa kaç parti Meclis'e girer?
ÇİLLER: En az üç parti Meclis'e girer.
Bir temsil sorunu yaşanmaz mı? Barajın üstünde gözüken parti yok...

BİR ŞANS DAHA İSTİYOR
ÇİLLER: Olmaz olur mu? Üç partili Meclis çok da sağlıklı olur.
Tepki oyları kime yönelecek? Yeni oluşumlara mı? Sizin lider sultasına karşı da teklifiniz var.
ÇİLLER: Evet, milletvekili adaylarında halk tercihi getiriyoruz. Ayrıca genel başkanların süresi de sınırlansın. Ben bunu çok düşündüm, Türkiye'de kaybetmenin bedeli yok ama Türkiye'nin 3 - 4 yılda lider değiştirme lüksü de yok. Öyle 30 - 40 yıl falan da kalınmasın, bir orta yol bulunmalı.
Anlaşılan siz bir şans daha istiyorsunuz?
ÇİLLER: Kesinlikle.

Üretip satarsak kurtuluruz
Çiller krizden çıkışın formülü şöyle özetliyor: "İhracat artmıyor, üretim yok. Düze çıkabilmemiz için üretip ve satmamız şart"
Fazilet'in kapatılması sizi Meclis'te ana muhalefet konumuna getirdi ama Türkiye'de iktidar sorunu kadar bir muhalefet boşluğundan da söz ediliyor. Derviş'e ve Erdoğan'a endeksli senaryolar sizi rahatsız etmiyor mu?
ÇİLLER: Bizi başkalarının ne yaptığı ilgilendirmiyor. Fazilet bölündü ve o alanda bir mücadele olacak. Bizim meselemiz değil.
Ekonomik kriz siyaseti nasıl etkileyecek?
ÇİLLER: Hükümet düş kırıklığı yarattı; Derviş bunu geçmişten kaldı diye 1990'a kadar götürüyor ama iç borçlardaki patlama 1997 ve 98'de başladı. Halka dört yıl önce mi iyiydiniz şimdi mi diye sorun, kimse bugün demez.

'BENİ İNÖNÜ DURDURDU'
1994 krizinin hiç mi rolü yok?
ÇİLLER: Gelsinler, 1994'ü liderlerle açıkoturumda tartışalım. Ben o zaman birkaç aylık başbakandım ve 5 Nisan kararları ardından bir yılda krizden çıktık. Özal'ın son döneminde 1988'den başlayarak kurda aşırı bir değerlenme vardı. 1993'te ben göreve geldiğimde bu duruma hemen müdahale etmek istedim ancak Sayın İnönü dedi ki; 'Ben ayrılıyorum, ekonomik kararları yeni gelen alsın'... Mart ayında yerel seçimler de araya girince kararlar 5 Nisan 1994'te alındı.
Krizi patlatan faizi indirme çabası değil miydi?
ÇİLLER: İç borç fazla büyümesin diye istikrar programını yapana kadar tüm çareleri aramıştık. Şimdi de aynı şey yapılmıyor mu? 1994 krizinin nedeni sıcak paraydı. Sağlıklı bir ekonomi kolay raydan çıkmaz. Mesela Anayasa fırlatma olayı olmamalıydı ama kriz Ecevit'in sandığı gibi ondan çıkmadı.

'ÇIPALI KURU İSTEMEDİM'
1994 krizi Türkiye'ye pahalıya mal oldu.
ÇİLLER: Devalüasyon yüzdesi daha azdı. Kur değişimine bağlı değer kaybı yüzde 49,2. Marttan itibaren bizim tespitimiz yüzde 81. 2000 Şubat'ında 800 binlere fırlayan döviz kuru bugün 1 milyon 300 binlerde. Şimdiden devalüasyon yüzde 100'ü geçti. O dönemde 1 dolar borç almadık. Ben de IMF'ye gittim, bizim önümüze 'çıpalı kur'u koydular. 'Hayır' dedim. Şimdi Amerikan Hazine Bakanı O'Neill falan söylüyor, boşuna kürek çektiler diye... Aradaki bilgili siyasi irade farkı burada.

'BÖYLE DÜZE ÇIKAMAYIZ'
Şimdi Fischer ‘Dalgalı kura devam’ diyor.
ÇİLLER: Uyarılarımı kimse dinlemedi. Latin Amerika, Brezilya, Arjantin dahil bu programın uygulandığı 13 ülkeden 11'inde ekonomi çöktü, bir tek İsrail'de tuttu ama fakirlik yaşandı. Benim uyarılarımı şimdi ABD yapıyor ama çok ağırıma gidiyor. Derviş de tamamen IMF'nin programını uyguluyor.
Hata mı yapıyor?
ÇİLLER: Derviş çok karar değiştiriyor, hedeflerde sürekli revizyon yapılıyor, Türkiye böyle düzlüğe çıkmaz. Büyüme eksi 7 - 8 olur, enflasyon yüzde 8O'lerde çıkar. Tabii, hiperenflasyon olmazsa!.. 51 katrilyon olan iç borç şu anda 90 küsura çıktı öyle gözüküyor ki, 110'larda bitecek. Örtülü ertelemeye gidildi.

'GELEN PARALAR KİMDE?'
Dalgalı kurdan çıkılamıyor.
ÇİLLER: Çünkü buna mecburlar. Şu anda Merkez Bankası'nın döviz rezervi net pozisyon olarak 5 - 6 milyar dolar ekside. Yüzde 100 devalüasyon yapacaksın, ihracat yeterince artmıyor. Doğru düzgün üretim yok.
Krizden çıkışın başka yolu yok mu?
ÇİLLER: Evet var, Türkiye mutlaka üretecek ve satacak...




SİYASET