Türban çatlağı derinleşti

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda “Din, Vicdan ve İnanç Hürriyeti” başlıklı maddede “kamuda türbana yol açan düzenlemeye” CHP’li Rıza Türmen’in onay vermesi, CHP’de daha önce “vatandaşlık tanımıyla” ortaya çıkan çatlağı derinleştirdi. Komisyon üyesi ve İzmir Milletvekili Rıza Türmen düzenlemenin “eşitlik” ilkesi ve AİHM kriterlerine uygun olduğunu savundu.
Uzlaşma Komisyonu’nda “kamuda türban” düzenlemesinde dört partinin uzlaştığı haberi kulisleri hareketlendirirken, CHP’de duyulan rahatsızlığı derinleştirdi.
Türmen, dün bir grup gazeteciyle sohbet toplantısında TBMM Yazım Komisyonu’nda benimsenen, “herkesin din, vicdan ve inanç hürriyetine sahip olacağı; bu hürriyetin, inanma, inanmama ve inancını değiştirme hürriyetini de içereceği; bu hürriyetin, tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı olarak ibadet, öğretim, uygulama ve tören yapmak sureti ile dinini ve inancını yaşama, açıklama ve yayma hürriyetini de kapsayacağına” yönelik maddeye ilişkin bakış açısını anlattı.
Türmen, CHP’nin sadece kanun önünde eşitliği ve fırsat eşitliğini değil, egemenlik ilişkilerinin son verilmesini de savunduğunu söyledi. Türmen, “Din, vicdan ve inanç hürriyeti” maddesinin de bu 3. maddenin tekrarı olduğunu ifade ederek, “Bunu söylemezsek, CHP olarak ayrımcılığa tabi tutulan dini grupları, Alevi, Sünni, Yezidileri nasıl savunuruz?” diye sordu.

Süheyl Batum’dan itiraz
Batum ise bu düzenlemeye muhalefetini, önceki gün yapılan Uzlaşma Komisyonu’nda kayda geçirdi. Toplantıda, “Basın Özgürlüğü” maddesi ele alınmasına karşın Batum, “Din, Vicdan ve İnanç Özgürlüğü” maddesinde varılan uzlaşmayı eleştirdi. Batum, CHP’li diğer üyeler ile daha sonra konuşacağını belirterek, “Ama hiçbir şey olmazsa, ben Süheyl Batum olarak tek başıma bu düzenlemeye muhalefet edeceğim” dedi.