Türkiye sistematik bir kampanyanın hedefi

Avcı, uluslaarası basının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “diktatör” yakıştırmasıyla bir algı oluşturmaya çalıştığını söyledi. Avcı, şunları söyledi:
100 YIL ÖNCEYLE AYNI: 1.5 ay önce Almanya’ya gittik. Havaalanına girer girmez masanın üzerinde bir gazetesinin nüshası var. ‘Yeni bir dikdatör doğuyor’ diye başlık atılıyor. Bu durum 100 sene önce yapılandan farklı değil.
TERÖR ALGISI: Dünyanın her yerinde terör olayları oluyor mu oluyor. Terör global bir olay mı evet. Başka ülkeler gibi Türkiye’de de oluyor. Gerek o ülkelerin medyası gerekse uluslararası basın tarafından oradaki olaylar servis edilmiyor, ısıtılıp ısıtılıp servis edilmiyor. Amerika’da gösteriler oluyor, Paris günlerce yandı. Şanzalize’de günlerce polis ile göstericiler arasında çatışma çıktı. Gördünüz mü onları? Bu konuda Türkiye ile ilgili sistematik bir kampanya olduğu gerçek. Bu yeni bir şey değil. 100 sene önce Sultan Abdulhamid ile ilgili çıkan, ‘Korkunç Türk’ diye bir kitapta karikatür ve hicivler var. Üstünü kapatıp alt yazısını okursanız herhalde bugünün Türkiye’si Recep Tayyip Erdoğan’dan bahsediyor dersiniz.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, basın mensuplarına gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Topkapı Sarayı

Hazine bölümündeki çatlakları ile ilgili birkaç neden var. Topkapı’nın etrafında 26 tane kuyu açtık. Bu konuyla ilgili İstanbul Teknik Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversitesi’yle çalışıyoruz.

Operadaki bina

Bakanlık binası olarak tasarlanan operadaki eski binayı müzeye dönüştürdük. Bakanlığın merkez binası olarak teftiş edilmek üzere hazırlanmıştı. Bakan binası olarak kullanma ızdırap olur. Bakanlar her yerde
oturabilirler, her yerde çalışabilirler ama her yerde müze açamazsınız. Orası tam müzelik bir yerdi.