Siyaset 'Yanlış yapan cezasını çeker'

'Yanlış yapan cezasını çeker'

27.01.2011 - 12:19 | Son Güncellenme:

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, "Ergenekon tutuklusu aleyhine delil üretildiği iddiası" ile ilgili iki müfettiş görevlendirdiğini bildirerek, "Yanlış yapan varsa cezasını görür" dedi.

Yanlış yapan cezasını çeker

Mecliste gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atalay, ikinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından Teğmen Mehmet Ali Çelebi aleyhine delil üretildiği iddialarına ilişkin soru üzerine, bu konuda iki müfettiş görevlendirdiğini ve konuyu incelettiğini söyledi.

Aynı zamanda ilgililerin de yargıya başvurduğunu belirten Atalay, "Hem yargı hem idari inceleme yoluyla takip ediyoruz. Sonucu, biz de önemli görüyoruz.

Yanlış yapan varsa cezasını görür" diye konuştu.

Atalay, "Beypazarı Belediye Başkanı Cengiz Özalp’in baskılar sonucu MHP’den istifa ederek AK Parti’ye geçtiği" yönündeki haberlerle ilgili soruya da şu yanıtı verdi: "Tamamen yalan bir haber. Beypazarı Belediye Başkanımız Cengiz Bey, çok değerli bir arkadaşımızdır. Beypazarı benim seçim bölgem. Onun da böyle bir şey söylemediğini biliyorum. Yani ilçede meydana gelen olaylar, bu tür açıklamalara neden oldu. Düzelteceklerini bekliyoruz yoksa yargı yoluyla orada hak arama yapılacak."

Haberin Devamı

POLİSLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

aydır tutuklu bulunan teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin avukatı Serkan Günel, Çelebi'nin telefonuna, Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddia edilen Mahmut Oğuz Kazancı'ya ait 139 adet telefon numarasının yüklenmesiyle ilgili suç duyurusunda bulundu.

Avukat Günel, sabah 09.00 sıralarında Fatih Adliyesi'ne gelerek Memur Suçları Soruşturma Savcısı Ercan Altuncu'ya suç duyurusu dilekçesini sundu. Dilekçede polis memurları Ercan Sezgin, Hanefi Öpaydın ve Dünyamil Songur'un da aralarında bulunduğu Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli polis memurlarıyla, soruşturma sonucu saptanacak diğer şüpheliler hakkında görevi kötüye kullanma, iftira ve suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme iddiasıyla dava açılması talep edildi.

Haberin Devamı

"ERGENEKON'UN SUSURLUK KAZASI"

Suç duyurusunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan avukat Günel, bu davalarda bir çok defalar delil yüklemesi yapıldığı iddialarının dile getirildiğini belirterek “Belki ilk defa Ergenekon davalarında Susurluk kazası diyebileceğimiz bir olay bu. Delileriyle saati saatine ve Emniyet Metro İstasyonu'ndan baz veren bir raporla bu işin emniyette yapıldığı ortaya çıktı. Emniyetten sehven yapıldığı bir itirafı da söz konusu. Ben bundan sonra olayın adliyelerde değil mecliste komisyonla soruşturulmasını istiyorum. Bir irade ortaya çıkar ve adalete hizmet ve halka güven için görev yapması gereken emniyetin suça işleyen kişilerin kendi içinde arındırarak yeniden güven kazanması gerekirö diye konuştu.

“TAHLİYE TALEBİNDE BULUNACAĞIZ"

Avukat Günel, “soruşturma kapsamında ortaya çıkan ilk hukuki durumda tahliye talebinde bulanacağız" diyerek şöyle konuştu: “Dün akşam saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün sitesi olan iem.gov.tr adresinde bir basın açıklaması yer aldı. Açıklamayı üzüntüyle karşıladık. Bu açıklamada biz beklerdik ki emniyet kendi içine sızmış olan memurlarla ilgili bir idari işlem başlatacağı açıklamasında bulunsun. “Sehven" yüklemeyle ilgili hiçbir açıklama yer almamakla beraber müvekkile yapılan suçlamalar bu açıklamada devam etmektedir. Müvekkilim yargılandığı dava kovuşturma aşamasında. Emniyetin müvekkil hakkındı isnatlarda bulunması kabul edilemez. Mahkeme Süleyman Solmaz ve Kurtçe Bektaş irtibatı konusunda Çelebi'nin yaptığı açıklamalardan tatmin olmuştur. Müvekkilim, Solmaz'ın taksisinde dini konularındaki aşırı radikal tutumundan şüphelendiği Solmaz'dan bazı kitaplar almak için irtibat kurmuştur. Hiçbir irtibatları yoktur. Emniyetin yaptığı açıklamada Solmaz ve Bektaş ile irtibatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır deniliyor. Hukuk dışı bir açıklama. Hizbut tahrir soruşturması kapsamında bu kişilerin hiçbiri tutuklu değildir. Ne Solmaz ne Bektaş tutuklu değildir. Ama müvekkilimiz 29 aydır tutukludur. Teknik bilirkişiler tarafından bu 2 dakikalık açılmanın söz konusu olduğu bildiriliyor. Biz elimizdeki tutanaklarla doğru olmadığını kanıtlıyoruz. Telefon 19 Eylül'de 2 dakikalık açılmış. Aslında bu cep telefonu mühürlü delil torbası içinde bulunması gerekirken açılıyor. Açılan bu telefon dünkü açıklamayla tescil edilmiştir".