26.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş / İstanbul
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün CNR EXPO Yeşilköy’de gerçekleşen 4. CNR Uluslararası Kitap Fuarının resmi açılış töreninde konuştu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“Gösterilen onca çabaya rağmen Türkiye’deki kitap okuma oranların arzu edilen seviyelere çıkarılamadı. Günde 3-5 saatini televizyona, çok daha fazlasını internete ayıran insanımızın kitap okumaya hasrettiği sürenin yılda 10 saati bulmaması bize asla yakışmayan bir tablodur. 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen, bölgesinde ve küresel ölçekte iddiaları olan bir ülkenin kitap okuma oranının da buna uygun olması gerekir. Türkiye’nin, ekonomiyle birlikte kültür, sanat, kitap konusunda da dünyada ilk 10’a girmesinin şart olduğuna inanıyorum.”
‘Bilgiye ulaşmak kolay’
“İnternet ve iletişim teknolojileri hayatı ve bilgiye ulaşımı daha önce hiç olmadığı kadar kolaylaştırdı. Bugün evinizin veya ofisinizin konforundan dünyanın en büyük kütüphanelerine online olarak erişebiliyorsunuz. Akıllı telefonlarla, tabletlerle on binlerce kitabı, dergiyi, ansiklopediyi yanımızda taşıyabiliyoruz. Ancak burada şu gerçeğin giderek yaygınlaşan şu tehlikenin de farkına varmamız gerekiyor. Arama motorlarıyla, internetteki bilgi kırıntılarıyla, 140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye vakıf olunamaz, alim hiç olunamaz. Bu şekilde sadece malumatfuruş (bilgiçlik taslayan) olunabilir, yarım porsiyon aydın olunabilir, başka bir şey olunamaz.”
‘Hikâyemizi yazmıyoruz’
“Bu yılki kitap fuarının temasının 15 Temmuz olarak belirlenmesini son derece anlamlı ve kıymetli buluyorum. Fuarın 15 Temmuz ihanetinin anlaşılmasına, farklı yönlerinin değerlendirilmesine, milletimizin ortaya koyduğu destansı direnişin hak ettiği değeri görmesine vesile olacağına inanıyorum. Şu gerçeği üzüntüyle ifade etmek isterim ki, bizler kendi tarihimizi kaydetmek, hikayelerimizi kendi kelimelerimizle anlatmak, bunları insanlığa ve gelecek nesillere aktarmak konusunda ne yazık ki çok başarılı değiliz. Kendi tarihimizi inceleyen eserlerin önemli bir kısmının oryantalist bir bakış açısıyla ele alınması da ayrı bir sorunumuzdur.
Önyargılarla, tahrifatla, saplantılarla dolu bu çalışmalar bırakın açıklamayı, tarihi hakikatler ile aramıza büyük bir perde çekiyor. Biz kendi tarihimizi yazmayınca, bizim edebiyat camiamız bu konuları eserlerinde işlemeyince maalesef başkalarına esir oluyoruz. Bu ülke on yıllar boyunca ‘Gece Yarısı Ekspresi’ gibi üçüncü sınıf kara propaganda filmlerinin lekesini temizlemekle uğraşmıştır. Emin olun bu mücadele farklı bir şekilde bugün de devam ediyor. Ülkemize yönelik bu tavrın en çarpıcı örneklerinden biri de kuşkusuz 15 Temmuz darbe girişimidir.”
‘16 Nisan’da diriliş var’ sloganları