Siyaset Yeni anayasada kritik günler

Yeni anayasada kritik günler

18.08.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, yeni anayasa çalışmalarında şimdiye kadar genelinde uzlaşma sağlanamayan ilk 3 madde, ‘değiştirilemeyecek hükümler’, ‘vatandaşlık’ ve ‘anadili kullanma hakkı’nı çarşamba günü görüşmeye başlayacak

Yeni anayasada kritik günler

Yeni anayasa çalışmalarında şu ana kadar 59 maddede uzlaşma sağlayan komisyon, zorlu konulara girmeye başlıyor.
Bu kapsamda, komisyonda üyesi bulunan siyasi partilerin önerilerini sunduğu dönemde gündemde önemli yer tutan, ancak hiç uzlaşma sağlanamayan Anayasa’nın ilk 3 maddesi ve vatandaşlık tanımının da yer aldığı maddeler, yeniden ele alınacak. Partiler, sadece “Türkiye Devleti bir cumhuriyettir” tanımını içeren 1. maddede uzlaştı.
Cumhuriyetin nitelikleri ile devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkentinin tanımlandığı 2. ve 3. maddelerde farklı önerilerde bulunuldu, mutabakat sağlanamadığı için bu öneriler uzlaşma sağlanamadığı anlamına gelen “kırmızı” renkle yazılarak, başka maddelerin müzakeresine geçildi.

PARTİLERİN ÖNERİLERİ
Cumhuriyetin nitelikleri başlıklı 2. maddede Ak Parti, “Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir”, CHP ve MHP, “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir”, BDP “Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Devlet; ideolojilere, dinlere, inançlara ve yaşam tarzlarına ilişkin çoğulculuğu tanır ve toplumun çoğulcu yapısı karşısında tarafsız kalır. Hiçbir ideoloji, din, inanç ve yaşam tarzı devlet tarafından himaye edilemez veya vesayet altına alınamaz. Devletin idari yapısı ademi merkezi sistem esasına göre düzenlenir. Devletin toprak bütünlüğüne dokunulamaz” önerisi getirmişti. Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkentinin tanımlandığı 3. maddede CHP ve MHP komisyona aynı önerilerle geldi.
Ak Parti, “Türkiye Devleti ülke ve millet olarak bölünmez bir bütündür. Resmi dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklâl Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır”, CHP ve MHP, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır” tekliflerinde bulundu. BDP ise, “Devletin bayrağı, şekli yasada belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklal Marşıdır. Başkenti, Ankara’dır. Devletin resmi dili Türkçedir. Tüm vatandaşların resmi dili öğrenme görevi ve hakkı vardır.
Türkiye halkının kullandığı diğer ana diller bölge meclislerinin kararıyla ikinci resmi dil olarak kullanılabilir. Herkes, özel yaşamında ve kamusal makamlarla olan ilişkilerinde resmi dilin yanı sıra kendi anadilini kullanma hakkına sahiptir.
Devlet, ülkenin ortak kültürel mirasını oluşturan bütün dillere saygı duymak, dilleri korumak, dillerin kullanılmasını ve gelişmesini sağlamakla yükümlüdür” önerisi getirdi. CHP ve MHP, 4. maddede, anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesinin teklif edilemeyeceğini mevcut anayasada olduğu gibi önerirken, Ak Parti anayasada değiştirilemeyecek hüküm önermedi, BDP de değiştirilemeyecek hükümlerin anayasada yer almasına karşı çıktı.

Haberin Devamı

‘Çözüm Başkanlıkta’
- Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin: Yeni anayasa yapım sürecinde her partinin yeni öneri getirmesi, Ak Parti’nin de başkanlık sistemini önermesi en doğal hakkıdır. Önyargıdan uzak çalışma yapılması halinde ekime kadar 70 civarında maddede mutabakat sağlanacağını düşünüyorum. Biraz daha ilerleyebilirsek, kırmızı çizgiler yumuşatılırsa, daha uzlaşmacı tavır sergilenebilir ve sayı 80-90’a çıkarsa başkanlık sistemi önerimizi tekrar gözden geçirir, gerekirse geri çekebiliriz. Parlamenter sistem üzerinden yeni anayasa yapmayı düşünebiliriz. Başkanlık sistemi olmazsa olmaz önerimiz değil, kırmızı çizgimiz asla değil. Yüzde 50 üstünde oyla seçilecek cumhurbaşkanı, başkanlık sistemini anımsatan seçimle cumhurbaşkanı olacaktır. Onun statüsü, görev ve yetkilerini; başkanlık, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanlığı olur, bunları Türkiye şimdi tartışmasa bile ilerde tartışacak. Bunu ‘tartışalım’ diye ortaya koyduk. CHP ve MHP şiddetle bunu tartışmaktan kaçındı. Önümüzdeki yıldan itibaren bu, Türkiye’nin gündeminde ister istemez olacak. Bir halkın seçtiği Cumhurbaşkanı, bir de halkın seçtiği Başbakan. Yetki çatışması, farklı sorunlar olabilir. Bunu çözmenin yolu başkanlık sistemidir.

‘Değiştirilemez madde olur’
- CHP Konya Milletvekili Atilla Kart: Zaman zaman iktidar grubu ve başka gruplar, ‘efendim değiştirilemez maddeler olabilir mi? Çağdaş anayasalarda olmaz’ diye dile getiriyorlar. Olur, değiştirilemez maddesi olan çağdaş pek çok anayasa var. 10, 15 ya da 20 maddesi değiştirilemez hükümler içeren anayasalar var. Sorun nedir? Sorun şudur, bu kavramların içini demokrasiyle doldurmamız. Önemli olan o kavramların içini demokrasiyle doldurmaktır. ‘Temel hak ve özgürlüklerin her birey için tanındığı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının kendisini eşit yurttaş olarak gördüğü bir anayasa’ diyoruz. Bunu yapmak için ilk 3 maddeyi değiştirmek gerekmez. Bu boyutuyla görüyoruz.

‘Geri adım atmayız’
- MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk: Bizim tutumumuz başından beri belli. Bunlar bizim olmazsa olmazlarımız, kırmızı çizgilerimizdir. Bunlardan geri adım atmamız mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti devletinin dili Türkçedir. Başka bir dilde eğitime taraftar olmamız mümkün değil. Ama başka dilleri öğrenebilirler, konuşabilirler. Onun önünde hiçbir engel yoktur. Anayasanın ilk 3 maddesi ve onu teminat altına alan 4. madde noktasında da tutumumuz bellidir. Bu maddeler değiştirilemez. Aslına bakarsanız değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Anayasal suç işliyorlar.

‘Bunun aşılması lazım’
- BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız: 1982 Anayasası’ndan önceki anayasalarda ‘değiştirelemez’ diye bir hüküm bulunmuyordu. Bu bizim anayasa hukuku geçmişimizle de tezatlık teşkil eden bir askeri yapılanmanın getirmiş olduğu kendisine göre bir devlet düzeni, kendisine göre bir değiştirilmezlik ilkesi. Bunun aşılması lazım. Dünyanın herhangi bir anayasasında böyle bir düzenlemeye rastlayamazsınız.