Yeşil anlatmış MİT saklamış

MİT MÜSTEŞARLIĞI, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın 1990’lı yıllarda işlenen birçok faili meçhul cinayete ışık tutabilecek 10 sayfalık ifadesini, özel yetkili Ankara ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcıvekillikleri’ne 17 yıl gecikmeli gönderdi.
Yıldırım’ın, ifadesinde, eski Özel Harekât Daire Başkanvekili İbrahim Şahin’in özel bir örgüt kurarak, işadamlarını haraca bağladığını, eski özel harekâtçılardan Sait Yıldırım ve Ayhan Akça’nın Şahin’in sadık adamları olduğunu ve her türlü sırrını bildiklerini anlattığı iddia edildi. TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, komisyon üyesi Fikri Sağlar ve Susurluk raporunu hazırlayan Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, Yıldırım’ın 1995’te MİT’e verdiği ifadesinden haberdar olmadıklarını, MİT’in kendilerine bu ifadeyi göndermediğini söyledi.

‘MİT’te bizzat sorguladım’
MİT arşivleri, 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetle ilgili yürütülen soruşturmalara 17 yıl gecikmeli açıldı. 1990’lı yıllarda işlenen 16 faili meçhul cinayetle ilgili soruşturma yürüten özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, 30 Kasım 2011’de eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün ifadesini aldı.
Eymür, ifadesinde, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın MİT’te görevliyken Lazem Esmaeli ve Asger Simitko isimli iki İranlının öldürülmesi olayına adı karıştığından dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar’ın talimatıyla gözaltına alındığını belirterek, “Emniyette Yeşil’i kendi ifadesine göre iyice bir dövmüşler ancak biz hiçbir şekilde müdahil olmadık. Hatta bu iddialar üzerine Yeşil’i bizzat ben kendim sorguya aldım. MİT Başkanlığı olarak sorguya aldık. MİT Başkanlığı’nda da bu kayıtlar vardır” dedi.
İranlıları Yeşil’in kaçırmadığını tespit ettiklerini, ancak Yeşil’in kaçırdığını düşünenlerden birisinin Yeşil’in Ankara Ziraat Bankası hesabına para gönderdiğini, Yeşil’in bu parayı bankadan çekerek bir kısmını Şahin’e verdiğini tespit ettiklerini anlatan Eymür, şöyle devam etti: “Yaptığımız araştırmalardan bu iki İranlının Abdullah Çatlı ve özel harekatçıların içinde bulunduğu ekip tarafından öldürüldüğünü tespit ettik”

Eymür’ün ifadesi üzerine
Eymür’ün, “Yıldırım’ı MİT’te sorguladım. Bu kayıtlar MİT Başkanlığı’nda vardır” şeklindeki ifadesi üzerine kayıtların MİT’ten istendiği belirtildi.

Yeşil’in ifadesi raporda yoktu
MİT’in, TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu ve Başbakanlık Teftiş Kurulu’ndan bile gizlediği Yıldırım’ın 10 sayfalık ifadesini, aradan geçen 17 yıl sonra savcılıklara göndermesi tepki çekti.
Dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’ın hazırladığı Susurluk raporunda, MİT’in o dönemde gönderdiği bilgilerden “oldukça ketum” diye bahsedilmişti. Yeşil’in MİT’te verdiği 10 sayfalık ifadesinden hiç bahsedilmeyen raporda, Ocak 1995’te Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alındığı, sorgusu sırasında kaburga kemiğinin kırıldığı, sorgusunun ardından MİT tarafından tedavi ettirildiği, 30 Kasım 1996’dan itibaren de kurumla irtibatının kesildiği bilgileri yer almıştı.
Rapora imza atan Savaş, Milliyet’in, Yeşil’in 10 sayfalık MİT’te verdiği ifadesinin kendisine gönderilip gönderilmediğine ilişkin sorusu üzerine, “O dönemde üzerinden çıkan bilgi ve belgelere yoğunlaşmıştım. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde kaburgalarının kırıldığı biliniyordu. Raporda da o dönemde emniyette kaburgalarının kırıldığı, MİT tarafından tedavi ettirildiği yazılıydı. O durumda bir insanın söyleyeceği hiçbirşey kabul edilemezdi” dedi.

Elkatmış: MİT’e yazmıştık
TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış da Yeşil’in, MİT tarafından alınan 10 sayfalık ifadesinin komisyon çalışmaları sırasında kendilerine gönderilmediğini söyledi. Elkatmış, “Yok, bize gönderilmedi. O dönemde gözaltına alındığını hatırlıyorum ama belgesi yoktu. Öyle bir ifade tutanağı da yoktu. MİT’e de yazı yazmıştık” dedi.

Sağlar: Olumlu gelişme
Dönemin komisyon üyesi Fikri Sağlar ise, Yeşil’in ifadesinden haberi olmadığını açıklarken, MİT’in 17 yıl aradan sonra bilgi paylaşmasını olumlu bir gelişme olarak yorumladı.