Yönetmelikle devleti soydular

TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan 1000 sayfalık raporun gümrüklerle ilgili bölümünde memurdan müsteşara, genel müdürden bakana kadar herkesin gümrüklerdeki yolsuzluk çarkının içinde olduğu iddiaları yer aldı. Rapora göre, kara taşıtlarına antrepolardan kanuna aykırı olarak gümrüksüz akaryakıt verilmesi sonucunda 2000'den bugüne kadar devlet 257 trilyon liralık zarara uğradı. Raporda yer alan bu konudaki ilgililer ise eski bakanlar Mehmet Keçeciler, Rıfat Serdaroğlu, Gümrük Müsteşarı Ramazan Uludağ, yardımcısı İbrahim Berberoğlu, Gümrükler Genel Müdürü Fethi Şahin Horoz ve yardımcısı Cahit Yerci olarak sıralandı. 5 Şubat 2000'de Gümrük Kanunu'nun 176. maddesinde yurtdışına sefer yapan deniz ve hava taşıtlarına verilecek akaryakıt ve yağların vergiden muaf tutulmasına ilişkin kanun değişikliği yapıldı. 24 Temmuz 2000'de ise kanunsuz biçimde 5.2.2000 tarihinden geçerli olmak üzere Gümrük Yönetmeliği'nin 675. maddesine üç fıkra eklenmesi ile kara taşıtlarına gümrüksüz yakıt ve yağ verilmesine ilişkin kanunsuz biçimde yönetmelik değişikliği yapıldı. Gümrüksüz akaryakıt satmasına izin verilen Bilnam İşletmecilik'in 5.2.2000'den bugüne kadar 180 milyon litre motorin sattığı ve devletin bu işlemden 180 trilyon zarara uğradığı belirtildi. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) 1998 yılındaki izinle 65.4 milyon litre motorin satış yaparken, devletin vergi kaybı ise 65.4 trilyon lira oldu. UND, 2001'de de 8.4 milyon litre motorin satışı yaparak 8.4 trilyon lira vergi kaybına neden oldu.

Keçeciler'den izin
Bakan Keçeciler imzasıyla RO - DER'e de vergisiz akaryakıt satışı yapmak üzere antrepo açma izni verildi. Bu izinle devlet 4.3 trilyon lira vergi kaybına uğradı. Ulusoy Deniz Taşımacılığı AŞ de 8.4 trilyon lira vergi kaybına yol açtı.
Gümrük Yönetmeliği'ne üç fıkra eklenmesine izin veren Devlet Bakanları Keçeciler ile Gümrük Müsteşarı Ramazan Uludağ ve Gümrükler Genel Müdürü Fethi Şahin Horoz hakkında devleti 257 trilyon lira zarara uğratarak görevlerini kötüye kullandıkları tespiti yapıldı.
Raporda, Keçeciler hakkında Meclis soruşturması açılmasına, Uludağ ve Horoz ile birlikte diğer bürokratlar hakkında Yargıtay'a suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. 1998 yılında UND'ye gümrüksüz akaryakıt satışı için izin veren Bakan Serdaroğlu hakkındaki suçun af yasası kapsamına girebileceği ve kamu alacağının tahsili için açılacak davanın da zamanaşımına uğradığı vurgulandı.
Devlet, Doğu ve Güneydoğu'da halkın ekonomik durumunu iyileştirmek için Irak, İran, Azerbaycan gibi ülkelere mal taşıyan araçlara fazladan akaryakıt getirme imkânı tanımıştı. TBMM raporuna göre bu uygulama organize çıkar çevrelerinin haksız kazanç edinmesine dönüşürken, bu yolla devletin toplam 5.7 katrilyon zarara uğradığı belirtildi.

Geri çıkması gereken yaklaşık 60 bin araç, Türkiye'de kayıplara karıştı. Kaçakçılığın boyutunun 1 milyar 237 milyon euro, devletin vergi kaybının 494 milyon euro olduğu belirtildi
TBMM Komisyonu raporuna göre, Türkiye'ye turistik amaçla giriş yapan araçlardan bugüne kadar 61 binden fazlası yurtdışına çıkış yapmadı. 1 milyar 237 milyon euro tutarındaki kaçakçılıktan dolayı devletin vergi kaybının 494 milyon euro olduğu hesaplandı. Türkiye'ye geçici olarak getirilen taşıtların yurtdışına çıkarılmaması şeklindeki usulsüzlüklerin 1 Ekim 1990 tarihinden sonra arttığına dikkat çekildi. Aynı tarihte araçların giriş çıkışında kayıtlı takip imkânı sağlayan 'Triptik' belgesi uygulaması değiştirilmiş, bunun yerine gümrük kapılarında giriş çıkış formu uygulamasına geçilmişti.
Triptikle aracın süresi içinde yurtdışına çıkmaması halinde vergi ve resimlerin kefil kuruluş olan Türkiye Turing otomobil Kurumu'ndan tahsili mümkün iken, yerine getirilen giriş - çıkış formu ile bu imkân ortadan kaldırıldı.
1995 yılına gelindiğinde yurtdışına çıkış yapmayan araç sayısında çok büyük artış olduğu gözlendi. Müfettişler, konuyla ilgili hazırladıkları raporda 1990 - 1994 yılları arasında toplam 42 bin 83 aracın yurtdışına çıkarılmadığını belirledi.
Müfettişler, tüm oto galeri, garaj ve parklardaki yabancı araçların belgeleri ile şasi numaralarının karşılaştırılmasını istedi. Ayrıca, gümrüklerde çıkış yaptığı halde çıkış mührü; çıkış yapmadığı halde pasaportlara 'araç çıkmıştır' mührü vuran personel ile ilgili soruşturma açılması istendi.
Gümrük müfettişleri tarafından hazırlanan raporda, 1992 yılından itibaren 4 yıl süreyle Gümrükler Genel Müdürü olan Ramazan Uludağ'ın konuyla ilgili sorumlu personelin bilgilerini müfettişlere vermediği ve bu yüzden aylıktan kesme cezası aldığı vurgulandı.
Buna karşın Rıfat Serdaroğlu'nun Devlet Bakanı olmasının ardından Uludağ hakkındaki cezanın yasalara aykırı biçimde kaldırıldığı ve 1997 yılında Gümrük Müsteşarlığı görevine getirildiği, aynı kişinin 2000 yılında da Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Üyesi yapıldığı ifade edildi. TBMM raporunda 1990 - 1994 yılları arasında 40 bin 628, 1995 - 2001 yılları arasında da 21 bin 236 aracın Türkiye'ye girdiği halde çıkış yapmadığı belirlendi.

TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun raporunda yer alan bilgilere göre, serbest bölgeler kaçakçılık alanında özel bir önem kazanmış durumda. 1998 - 2002 yılları arasında serbest bölgelerde 280 milyon dolar, dahilde işleme rejimi kapsamında 300 milyon dolar, hayali ihracat alanında 1 milyar dolar, sigara kaçakçılığında 63 milyon dolar ve petrol ürünleri kaçakçılığında 2 milyar dolar yolsuzluk yapıldığı belirlendi. Bu rakamlar sadece gümrük müfettişlerinin yaptığı incelemeler sonucunda ortaya çıkan tabloyu gösteriyor. Hayali ihracatla ilgili rakamlara 2.7 milyar dolarlık Orhan Aslıtürk'ün ve 3.5 milyar dolarlık Erol Maks Kohen'in organize ettiği hayali ihracatlar hesaba katıldığında son yıllarda hayali ihracat alanındaki yolsuzluğun boyutu 20 milyar doları aşıyor.

YARIN: SİYASETÇİ VE BÜROKRAT GÖZETİMİNDE BANKA VURGUNU



SİYASET


2010 planı hazır
Yönetmelikle devleti soydular
Başbakan'ın dünürü politikaya girememiş
'İşgal gücü olmayız'
Erdoğan da 'Bendensin' dedi
Orduda ilk bekâr orgeneral
Öktem muhalefete büyük fark attı
Kürt dilinin engelleri kalktı
Sonunda BM'nin peşine düştüler
Türkiye ve Hindistan: BM, Irak'ta etkin olmalı