A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Bu köşeyi takip edenler hakem yorumuna fazla rastlamamıştır. Aslında bugün de konu Fırat Aydınus veya gösterdiği karttan ziyade hakemliğin kendisi.

Her şeyden önce hasbelkader bir süre hakemlik yapmış biri olarak inanıyorum ki sahada başarısız olmak isteyen son kişi hakemdir. Bir hakemin bilinçli olarak kötü maç yönetmesi doktorun hastasına bile bile yanlış tedavi uygulamasından farksızdır. Bu nedenle düşüncelerim her türlü komplo teorisinden uzaktır.

Futbol hakemini sokaktaki polise benzetmek mümkün. Zira ikisi de bulundukları alandaki adaletten sorumludur. Çevrelerindekiler onların kararlarına uymak durumundadır. Kurallara uymayanlara karşı kullanmaları için hâkim otorite onlara çeşitli araçlar vermiştir; polise kelepçe, tabanca; hakeme de kartlar. Fakat polis ve hakemin gücünü arttıran her silah beraberinde önemli bir de sorumluluk getirir. Bu araçların en uygun durumda kullanılması gerekir aksi takdirde ortaya çok kötü sonuçlar çıkar. Nitekim eğer bir polis emin olmadan tabancasına başvurursa bunun adı adalet değil cinayet olur.

Haberin Devamı

Hakem için son nokta kırmızı karttır. Kırmızı kartın gösterileceği durumlar oyun kuralları kitabında açıkça belirtildiği gibi küfür de bu durumlardan biridir. Ancak şüphe veya varsayım ile veya tam olarak emin olmadan hakemin kırmızı kartına başvurması polisin şüpheliye ateş etmesinden farksızdır; bu geri dönüşü olmayan bir hata olur. Kaldı ki bu kart, yanlış gösterilmesi halinde, oyundan atılan veya on kişi kalan takımdan çok onu göstereni olumsuz etkiler; hakemi sanık sandalyesine oturtur, geceleri onun uykularını kaçırır hatta yıllarca bin bir zorlukla edindiği kariyerini bitme noktasına getirir.

Tüm bunların Fırat Aydınus’un başına gelmesine son derece üzüldüm zira kendisi özellikle takip ettiğim ve sahip olduklarımızın en iyisi olduğunu düşündüğüm hakemimizdi. Fakat aynı ölçüde onun bu şeklide önemli bir hata yapmasına da akıl erdiremiyorum zira verdiği karar bir penaltı yorumu veya ofsayt bayrağı gibi tartışmaya açık değil ancak son derece açık ve tartışmasız durumlarda uygulanacak türden bir karardı. Söylenildiği gibi neden kendini ispat çabası olabilir.

Haberin Devamı

Tüm bu yorumları yapmadan önce aslında hakem raporunu beklemek gerekir fakat konu ile ilgili Caner, Veysel, Aykut Kocaman ve Ersun Yanal’ın açıklamaları o denli net birbirini destekler nitelikte oldu ki, hakem raporunda herkesi ters köşeye yatıracak bir durumun çıkması çok zayıf bir olasılık görünüyor.

Neticede Aydınus muhtemelen Eskişehirspor-Fenerbahçe maçından düşük bir puan alarak bir süre dinlendirilecek. Yaşananların Fenerbahçe’ye etkisi ise başta Aykut Kocaman ve yöneticiler olmak üzere sarı lacivertli camianın bu olaydan sonraki tutumlarına bağlı.

Aykut Kocaman’ın kırmızı kart anındaki isyanı çoğu kişide kararın haksız olabileceği izlenimini uyandırdı çünkü onu daha önce hiç öle örmemiştik. Bu açıdan, hâlihazırda birçok zorlukla boğuşan ve maçta da haksız bir şekilde canı yanmış bir teknik direktörün maç sonrası açıklamalarını anlayışla karşılamak gerek. Ancak, bu yaklaşımı ilerleyen günlere taşımak sarı lacivertlilere fayda sağlamayacağı için yarından itibaren biraz daha soğukkanlı davranmak ve yapılan hataları olgunlukla karşılamak gerekir.

Haberin Devamı

Başka bir ifadeyle Aykut Kocaman’ın yapması gereken, tıpkı maç sonrası konuşmasının başında belirttiği gibi, Aydınus’un hatalarını Aydınus’un kendisine ve MHK’ye havale ederek sarı lacivertlilerin karşılaşma on bire on bir ve on bire on oynanırkenki görüntüleri incelemek, eksiklerini tespit edip onları törpülemeye çalışmak üstün yanlarını da parlatmak olmalıdır.

Bu açıdan bakıldığında Eskişehirspor karşılaşmasında Fenerbahçe’nin en etkili isimleri yine Sow, Kuyt ve Volkan olurken bekleneni veremeyenler de yine Cristian ve Bekir, bu maç özelinde de Mehmet Topal’dı. Cristian ile ilgili belki kendimi tekrarlıyorum ama bu futbolcu Fenerbahçe’nin oynadığı 4-2-1-3 sistemindeki 1 pozisyonu için uygun değil. Zira bu pozisyonda oynayan oyuncudan hemen hemen her atağın içinde olması ve rakibin pozisyonunu bozma işinde de görev alması beklenir fakat Brezilyalı, mevcut görüntüsü ile bu iki görevin de çok uzağında. Yine oynadığı mevki itibariyle, onun belki bugün gözden kaçırılan yetersizliği yerine daha iyi bir oyuncu oynadığında çok daha belirgin olacaktır. Aykut Kocaman’ın ajandasında böyle bir madde olduğunu sanmıyorum ama eğer devre arasında Cristian ve Bekir’in yerine iki iyi oyuncu alınabilirse, Fenerbahçe’nin görüntüsü olumlu anlamda ve önemli ölçüde değişecektir.

Bunun haricinde Fenerbahçe yeni görüntüsüne ve taktiğine her geçen gün biraz daha alışıyor. Orta alanda Topal ve Meireles’in iki yönlü oyunları, savunmadaki önceki maçlara nazaran dikkat ve hücumda özellikle Sow’un parmak ısırtan formu Fenerbahçe için olumlu sinyaller.

Neticede Fenerbahçe önemli bir hakem hatasının yaşandığı zorlu bir deplasman karşılaşmasından bir puanla döndü. Fakat artık sarı lacivertlilerin, tıpkı galibiyetler gibi, her şeyiyle bu maçı unutup önemli Marsilya mücadelesine odaklanması gerekir.

Son söz, Fırat Aydınus için maç kadar önemli bir sınav da hakem raporunun yazılması. Zira Aydınus’un bu raporda “Caner’in küfrettiği işittim” yazması ile “Caner’in küfrettiğini düşündüm” yazması arasında çok büyük fark var. Umarım tecrübeli hoca en azından burada hata yapmaz.

https://twitter.com/_acn_