Skorer Acil B planı

Acil B planı

24.09.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Acil  B planı

Yönetimin yaptığı transferlerle yetinen hocanın "gol kozu" olabilecek, iddialı tek oyuncusu yoktur elinde. Orta alandaki top alış verişleri ise asla çağdaş hazırlık pasları olarak yorumlanamaz Beşiktaşta... Orta alanı çekip çekiştirecek, gol yollarındaki en acil oyuncuya, ustaca pas yapacak "virtüöz adam" görülmüyor Siyah - Beyazlı formada... Tümer bu konuda akla gelen en yakın isim... Ama gelin görün ki, onun da oyun hırsı, ölümüne fizik mücadele kavgacılığı hiç yok. Carew, iyi bir santrfordan çok, yaşının özelliklerini taşıyan bir "manken" sanki... Topla buluştuktan sonra ne yapacağını düşünmeye başlıyor. Ondaki bu rötar da, rakibine yarıyor ve Carew bir dev adam olmasına rağmen pasifize olup, kalıveriyor oyunun en can alıcı bölgelerinde... Defans konusu ayrı alem... Lucescunun savunmaya gösterdiği titizliğin yarısını göremiyorum ben İspanyol hocada... Rakibin kontrataklarına çarçabuk kapanabilecek elastikiyet ve fizik güç hiç yok Beşiktaşta... Sergen konusu ayrı öykü tabii Beşiktaş için... Çağımızın hızlı futbolunda böyle "ağır batarya" lara hiç yer yok işin özünde... Ama bu kadroda ona yine de iyi bakmak, kilosunu muhafaza edebildiği sürece oynatmak zorunda bu futboldaki "son bahar güzeliğini" Beşiktaş teknik kulübesi... Özete gelirsek, Beşiktaşın genç yönetici beyinleri hiç telaşa girmeden ve de sessiz çalışmalarla Kartal adına bir "B PLANI" hazırlamak zorundadırlar. Transfer arayışlarından tutun da, teknik kulübe değişikliklerine kadar her şey kısa zamanda zorunlu hale gelebilir... Çünkü görüyorsunuz işte dünyamızda siyasetten ekonomiye kadar her konuda "Müslüman mahallesinde salyangoz satmak" öylesine zor ve adeta imkansız ki. esenay@milliyet.com.tr Beşiktaşta işler daha da kötüye mi gidecek, yoksa Del Bosque, bu takımı zirveyi zorlayacak yırtıcı ve iş bitirici bir hale getirebilecek mi yakın zaman dilimi içerisinde göreceğiz... Bizce genç ve son derece iyi niyetli Beşiktaş yönetimi, sezon başında ünlü hocayı seçerken büyük bir yanlışın içine düşmüştür. Futbolda ünlü hocaları incelerken, onların bu oyuna evrensel pencerelerden bakabildikleri, yabancı ülkeleri ne derece inceledikleri veya fazlaca ilgilenmedikleri çok ama çok önemlidir. Real Madrid gibi dünya markası ekibi çalıştırmış Del Bosquenin, Türkiyeyi ne kadar yakından bilebildiği, Beşiktaşın kulüp yapısını ne kadar incelediği, Lucescudan kalan oyuncuların saha içi ve saha dışı kimliklerini ne derece çözebildiği sezon boyu tartışma konusu olarak devam edeceğe benzer...

Yazarlar