Aksal Yavuz

Aksal Yavuz

aksalyavuz@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Camia kenetlenmiş, 7’den 70’e herkes havaya girmiş; konu sadece Trabzonspor’un şampiyonluğu…
Dememiz o ki, 7’den 70’e her Trabzonsporlu takımına odaklanmış; futboldan, takımlarına destek olmaktan başka bir şey düşünmüyorlar…
Taraftarını arkasına alan, kazandıkça özgüveni yerine gelen, ligin gizli (bir maçı eksik) lideri Trabzonspor, maça öyle hızlı başladı ki, belki de sezonun en iyi başlangıç maçı; dalga dalga. Kanatlar otomatiğe bağlanmış gibi; Novak ve Pereira destekli takır takır.
Orta saha Obi Mikel, Sosa ve Ndiaye ile şakır şakır. İnanılmaz oynadı bu üçlü… Sosa’yı izlemek; en güzel filmi izlemeye bedel!
Yeri gelmişken, da Costa’nın oynaması, Obi Mikel’i bayağı rahatlatmış. Geldiğinden bu yana en iyi oyununu oynadı kadife ayaklı çocuk. Da Costa da kırk yıllık Trabzonsporlu gibi iyi oynadı.
Yüksek tempo eşliğinde oynanan oyun, bordo-mavi oyuncuları son bölümlerde bayağı bi yordu ve doğal olarak oyundan düştüler. Aynı tempoyu devam ettirmek hiç de kolay değil.
Rakibin kaybedecek bir şey kalmadığı için saldıracak, risk alacak, siz de ister istemez oyunu kendi yarı alanınızda kabul etmek zorunda kalırsınız ki, bu da gayet normaldir. Bordo-mavili ekip bu bölümde bile gol pozisyonlarına girdi atmış olsaydılar, skor çok daha farklı olabilirdi.
Fakat şu bir gerçek, dün her maçta olduğu gibi Sörloth, maça damgasını vuran adamdı. Anlayacağınız; ne Trabzonspor ne de kuzeyin kralı durdurulamıyor! Hal böyle olunca da; 298 haftalık hasreti sona erdirip, ligin tepesine yerleşmiş oluyorsunuz.