Anadolu ateşi!

SAMSUNSPOR KULÜBÜ BAŞKANI İSMAİL UYANIKIN MEVCUT SİSTEME KARŞI İSYANI BÜYÜK SES GETİRDİ... Düşünceler değişmeli İstanbul takımları şampiyonluk potasında oldukları için bütün maçları kazanmak istiyorlar. Kaybettikleri zaman da tepki gösteriyorlar. Ve hiçbir zaman Anadolu takımlarının galip gelmesini hoş görmüyorlar. Ancak rakipleri Anadolu takımlarına kaybederse o zaman seviniyorlar! Bazen ise iyi futbol oynadığımız zaman "şampiyon mu olacaksınız?" diye isyan bayrağı açıyorlar. Buna çok keskin bir nokta koymamak lazım. Üç büyükler Anadolu takımları şampiyon olamaz diye düşünüyorlar. Bu durumda bize düşen görev onların kafalarındaki bu düşünceyi değiştirmektir. Bizim gemimiz kayık, ya onlar Şampiyonluk üç büyüklerin tekelinde ve bu durum futbolun gerilemesine neden oluyor. Türk futbolunun kalkınması için Anadolu kulüp başkanları büyük fedakârlık yapıyor. Gelir dağılımında adaletsizlik var. Bu basının ilgisine de yansıyor. Basın Türk sporunda sadece üç büyükleri izliyor. Bu da bizim elimizi, kolumuzu bağlıyor. Görüntü olarak güzel değil. Bu nedenle de üç büyükler bizi hor görüyorlar. Bu olay sadece bizim değil, Türk futbolunun da sorunu. Bizim gemimiz kayık gibi. Battığı zaman toparlanırız. Ancak onların gemisi büyük gemi. Battığı zaman zor toparlanırlar! Haksızlıkları herkes biliyor Bu ligde haksız rekabet olduğunu herkes çok iyi biliyor. Naklen yayınlardan aldığımız para da belli. Biz bu ligde yeniyiz. Ancak herkes bütçesine göre hareket etmeli diye düşünüyorum. Bu sezon bütçemizin tamamına yakınını naklen yayın gelirlerinden karşıladık ve bunu aşmadan, borca girmeden hareket ettik. Haksız rekabete neden olan naklen yayın gelirleri dağılımındaki adaletsizlik ortadan kalkarsa Anadolu kulüpleri önlerini çok daha rahat bir şekilde görebilirler. Fakat mevcut şartlarda kulüplerin borca girmeden, başarılı bir şekilde yollarına devam edebilmeleri imkansız gibi. Gelirlerimiz artırılmalı Bizler Anadolu kulüpleri olarak yıllardır havuz sistemindeki adaletsizlikten söz ediyoruz. Aslan payını dört kulüp alıyor, diğerleri figüranlık yapıyor. Naklen yayın gelirleri, Anadolu kulüplerinin hâlâ ligde direniyor olmasındaki tek nedendir. Paranın yüzde ellisini paylaşan 14 kulübün alacağı miktar kademeli olarak artırılmalıdır. Bu konuda Kulüpler Birliği Vakfı olarak girişimlerimiz var. Futbol Federasyonu ile temaslarımız devam ediyor. Gündeme getirdiğimiz somut önerilere üç büyük kulüp karşı çıksa da bir çıkar yol bulunmalıdır. Bu konudaki çabamız sürecek. Federasyon acil göreve Naklen yayın gelirleri zaten pek çok kulübün borcuna, hacizine gidiyor. Herkes yayından gelecek para ile hangi açığını kapatacağının hesabını yapıyor. Şampiyonluk kazanmış takımlara verilecek payın elbette farklı olması gerek. Ama diğerleri olmadığı zaman hangi havuzdan kim, ne pay alacak? Bunu iyi düşünmek gerek. Naklen yayın pastasındaki gelir adaletsizliği iyi formüle edilirse Anadolu kulüplerinin payı kolaylıkla artabilir. Ligdeki konumu, kazandığı puan gibi faktörler devreye girebilir. Bu konuda en önemli görev Türkiye Futbol Federasyonu Yönetimine düşüyor. Kulüpler borç batağında Yayın gelirlerinin başarı ve performansa göre dağıtılması gerekir. Şampiyon takımların gelirden daha fazla pay alması normal. Meclis Araştırma Komiyonu'na bu konuyla ilgili bazı öneriler sundum. Süper Lig'de kalitenin artması için atılan gole bile para verilebilir. Averaja göre gelir dağıtılabilir. Lige yeni yükselen şehir takımlarına stat, antrenman sahası imkanı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü veya başka bir bütçeden sağlanabilir. Şu an her kafadan bir ses çıkıyor. Kulüpler borç batağına saplanmış durumda. Türk futbolunun geleceği için komisyon kurularak ortak hareket edilmeli. Büyükler lig oluştursun! Havuz sisteminde dağılım adaletli yapılmadığı sürece, Türk futbolunun ilerleme şansı yoktur. Üç büyük kulübün havuzdan aldığı para ve yaptığı transferlerle, ligde bizim gibi Anadolu takımlarına karşı 'kedinin fare ile oynadığı' gibi oynuyorlar. Dahası da var. Bu dört kulüp, taraftarım fazla, avantajlarım farklı diyorlarsa o zaman kendi aralarında bir lig düzenlesinler. Bizler de ayrı bir ligde mücadele edelim. Yayın havuzundaki para adaletli dağıtılmak zorunda. Dört kulüp özel sponsorlarla yaşamlarını sürdürmeli. Biz 4.5 milyon dolar alırken, onlar bunun 3-4 katı alıyorlarsa sorun ortadadır. Gelirlerimizin yüzde 90'ı televizyondan. Ancak geçmişten gelen ağır borçlar yüzünden gelirlerin tamamı ipotek altında. Hep pamuk eller cebe. Gelirimiz 4 milyon dolar. Buna karşılık yıllık giderimiz 7 milyon doları buluyor. Eğer kulübü tekrar geri götüreceğine inanmadığım bir yönetim bulursam şu saatte başkanlığı bırakırım. Dört büyük kulüp her şekilde imtiyazlı. Bir yanda 100 milyon dolar bir yanda 5 milyon dolar bütçeli takımların olduğu ligde kalite olamaz. Samsunspor şampiyon olsa havuzdan 3.5 milyon dolar alabilir. Fenerbahçe ise ligde ne yaparsa yapsın 18 milyon dolar kazanır. Bu ortam Anadolu kulüplerini figüran durumuna getiriyor. Ortada ciddi bir haksız rekabet ortamı var. Bizler 3-5 milyon dolarlık borçla boğuşurken, devlet İstanbul takımlarının 100 milyon dolarlık borçlarını formüle ediyor. İstanbul ekiplerinin bizden beklediği onları ağırlayalım, 'sömürgenize hoşgeldiniz' diyelim, açık oynayalım, 8 tane yiyelim. Böylece herkes memmun olacak! Uyanık ne demişti?