Skorer Aslanlar gibiyiz

Aslanlar gibiyiz

15.11.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Aslanlar gibiyiz

Aslanlar gibiyiz


Denizli, "Bu kilidi açacağız. Finallerde yerimizi alacağız. Bursa'da zor bir rövanş bizi bekliyor. Ama kimsenin kuşkusu olmasın, başaracağız" dedi


       Bursa'da bizi zor bir rövanş bekliyor. Kimsenin kuşkusu olmasın, başaracağız. Karşımızda kapanacaklar, biliyoruz. Ama kilidi açacağız. Aslanlar gibiyiz. Avrupa Şampiyonası finallerinde yerimizi alacağız. Rakip değişirse biz de değişiriz. Benim takımı değiştirmem saliselik bir olaydır. İrlanda maçı öncesi 10 gün içinde kadroyu 149 kez değiştirdim.
       Oyun planımızı Quinn'e göre yapmıştık. Keşke Quinn oynasaydı. İnanın topu bile göremezdi. Yerine oynayan Cascarino hava toplarında çok etkili. Nitekim İrlanda kalemizdeki pozisyonları onun bu özelliği sayesinde buldu. Düşündüğüm oyun kurgusunda Hakan Ünsal maçın kahramanı olabilirdi. Sürpriz golcüydü. Devamlı savunmanın arkasına sarktı, pozisyonlar yakaladı. Ama golü atamadı. Biraz arayışa girse pozisyonların sayısını 10'a kadar çıkarabilirdi.
       Soyunma odamında ne olursa olsun kızmak, bağırmak, çağırmak yoktur. Sadece ikaz vardır. İster 5 - 0 geride olalım, farketmez. Beş, altı dakika herkes kendi özeleştirisini yapar. Ondan sonra ben bütünü değerlendiririm. Deprem takımı psikolojik açıdan etkiledi. Norveç'te de bu olayı yaşadık, burada da. Robot değiller ki. Ogün'ü, Hakan Şükür'ü, Mert'i, Arif'i... Etkileniyorlar. Üzgün insanımıza biraz mutluluk getirmek için çırpınıyorlar.

       İrlanda maçının bitiminden sadece bir saat sonrası... Milli Takım Teknik Direktörü Mustafa Denizli'yi telefonla odasından aradık... Mutluydu ama yorgundu... Uykusunun olduğunu söylüyordu... Buna rağmen bizi kırmadı. Röportaj isteğimizi kabul etti...
       Milli Takım'ın Dublin'e 20 kilometre uzaklıktakı kamp yerine geldiğimizde müthiş bir güvenlik çemberi ile karşılaştık. Gazeteci olduğumuzu, Mustafa Denizli ile randevumuzun bulunduğunu söyledik. Kimlik kontrolünden sonra da otele alındık...
       Denizli bizi bekliyordu... Başının ağrıdığını söyledi. Söyleşimize başlamadan önce Menajer Can Çobanoğlu'nun getirdiği aspirini içti... "Evet" dedi, "Şimdi başlayabiliriz."

10 günde 149 kadro

       - Milli Takımımız, Avrupa'da 39 aydır yenilmiyor. İrlanda ile de 1 - 1 berabere kaldık. Ne diyorsunuz rövanş için?
       - Bursa'da bizi zor bir rövanş bekliyor ama kimsenin kuşkusu olmasın, başaracağız. Karşımızda kapanacaklar, biliyoruz. Ama bu kilidi açacağız. Aslanlar gibiyiz. Mutlu sona ulaşacak, Avrupa Şampiyonası finallerindeki yerimizi alacağız.
       - Kuzey İrlanda'da üç gol atan Arif'e bu kez ilk onbirde yer vermediniz. Bu taktik gereği mi?
       - Rakip değişiyorsa biz de değişiriz. Benim takımı değiştirmem saliselik bir olaydır. On gün içinde kadroyu 149 kez değiştirdim.
       - Karşılaşmanın başlamasına beş dakika kala Quinn'in sakatlandığı haberi geldi. Bu sizi nasıl etkiledi?
       - Biz tüm oyun planımızı Quinn'e göre yapmıştık. Bu zoraki değişiklik onların yararına oldu.
       - Ama yerine 37'lik Cascarino forma giydi.
       - Cascarino 37 yaşında ama Fransa'da oynuyor. Keşke Quinn oynasaydı. İnanın topu göremezdi. Cascarino hava toplarında çok etkili. Nitekim İrlanda kalemizdeki pozisyonları onun bu özelliği sayesinde buldu.
       - Oyun kurgusu içinde düşündükleriniz gerçekleşti mi?
       - Benim düşündüğüm oyun kurgusunda Hakan Ünsal, maçın kahramanı olabilirdi. Kurgumuzda o sürpriz golcüydü. Devamlı savunmanın arkasına sarktı, pozisyonlar yakaladı. Bunu üç kez yaptı. Ama golü atamadı. Biraz arayışa girse pozisyonların sayısını altıya, hatta 10'a kadar çıkarabilirdi.
       - İlk yarı iyi oynamadık. Soyunma odasında ne oldu da ikinci yarı üstünlük bize geçti? Futbolculara bağırdınız mı?
       - Bizim soyunma odasında şartlar ne olursa olsun kızmak, bağırmak, çağırmak yoktur. Hatta eleştiri de yoktur. Sadece ikaz vardır. Bu iş bağırmakla olmaz. İster 5 - 0 geride olalım, farketmez. Beş, altı dakika herkes kendi özeleştirisini yapar. Ondan sonra ben bütünü değerlendiririm.

Artımız çabuk oyunumuz

       - Takımımızın artıları neydi?
       - En büyük artımız özellikle ikinci yarıdaki çabuk oyunumuzdu. Türk Milli Takımı'nın en büyük özelliği ikinci yarılardaki temposunu yükseltmesidir. Ama bugün düşündüğümüz ölçüde iyi oynayamadık. Bunun temelinde başka faktörler de var. Bunlar bizim istemimiz dışında gelişti.
       - Depremi mi söylüyorsunuz?
       - Evet... Takımı psikolojik açıdan etkiledi bu... Onlar da insan. Robot değiller ki... Norveç'te de bu olayı yaşadık, burada da... Bazı oyuncularım adeta çökmüştü.
       - Kimler?
       - Ogün'ü, Hakan Şükür'ü, Mert'i, Arif'i... Etkileniyorlar... Üzerlerindeki yük de fazla. Hem ülke insanını mutlu edecekler, hem kendilerini... Üzgün insanlarımıza biraz mutluluk getirmek için çırpınıyorlar. Biraz nefes aldırmak için çırpınıyorlar...
       - Son olarak eklemek istedikleriniz?
       - Kimse şüphe etmesin. Biz bu İrlanda'yı geçeceğiz, finallerdeki yerimizi alacağız.

Her maçta yeni REKOR

       Cemal Ersel
       Mustafa Denizli'nin görevine başladığı 1998 Dünya Kupası grup elemelerindeki ilk maçını 30 Ağustos 1996'da Belçika'ya karşı oynayan ve deplasmanda 2 - 1 yenilen A Milli Takım, o tarihten bu yana müthiş rekorlara imza attı. Bir daha deplasmanda yenilgi yüzü görmeyen rüya takım, başarıya doymadı, her maçta yeni bir kekor kırdı.
       76 yıllık tarihinde ilk kez sekiz maçtır deplasmanda yenilmeyen Milli Takım, Fatih Terim'in 1996 Avrupa Şampiyonası elemelerindeki rekorunu da üçüncü kez kırmış oldu. Denizli ve öğrencileri, kendi sahalarında ise 17 karşılaşmada sadece iki yenilgi gördüler. Takımımız, 17 resmi müsabakada tam 35 puan toplama başarısını da gösterdi. Milli Takım, İrlanda maçını da firesiz atlatırsa kırılması güç bir rekorun sahibi olacak.
              * En iyi savunma yapan takım: 10 maçta hiç gol yemedi.
       * En golcü takım: 17 maçta 37 gol attı.
       * En az kaybeden takım: 17 maçta sadece 3 kez yenildi.
       * En iyi turnuva takımı: 6 maçtır kaybetmedi. Deplasmanda 3 yıl 3 aydır ve 9 maçtır yenilmedi.
       * En başarılı takım: Son 25 ayda 11 maç oynadı, 6 galibiyet, 4 beraberlik aldı. 21 gol attı, sadece 7 gol yedi.

Rüştü'ye ödül

       İrlandalı spor yazarlarının maçın yıldızı seçtikleri kaleci Rüştü'ye özel bir ödül verildi. Rüştü, UEFA yetkililerinin de bulunduğu törende ödülünü İrlanda Futbol Federasyonu Başkanı Pat Quiqley'den aldı. Milli Takımımız'ın kalecisi, "Ben sadece işimi yaptım. Takımım başarılı olurken, benim de biraz katkım varsa, ne mutlu bana" dedi.

Hayat veren penaltılar

       Medyanın bir bölümü neredeyse her maç öncesi UEFA'nın atadığı hakemleri eleştirdi. Hepsine bir kulp taktı, hepsini çekiştirdi. Ama son 10 gün içinde oynadığımız üç kritik karşılaşmada yüzümüz son dakikalarda verilen üç kritik penaltıyla güldü. Şampiyonlar Ligi'nde G.Saray - Milan maçını yöneten İspanyol Nieto, 2 - 2 devam eden karşılaşmanın 89. dakikasında penaltı noktasını gösterdi. Ümit'in vuruşu Cim - Bom'a UEFA Kupası'nın kapısını açtı.
       Ardından Ümit Milli Takım kendisini Avrupa Şampiyonası finallerine, belki oradan da olimpiyatlara taşıyacak şansı yine İspanyol Arturo'nun verdiği penaltıyla yakaladı. 2 - 0 yenik durumda bulunan ümitlerimiz 81. dakikada Erhan Albayrak'ın penaltı golüyle rövanş için umutlandı. Dublin'de ise İsveçli Frisk'in penaltı düdüğü Milli Takımımız'a Avrupa Şampiyonası finallerinin anahtarını verdi. 83. dakikada Tayfur'un golü millilerimize avantaj kazandırdı

Adalar şokta

       Cehenneme yolculuk
       Zafer Arapkirli / Londra
       Milli Takımımız'ın son dakikalardaki penaltı golüyle İrlanda ile berabere kalması, Adalar'da şok yarattı. İrlanda'nın Sunday World gazetesi, sonucu "felaket" olarak yorumlarken, Bursa'daki rövanşta işlerinin zor olduğunu vurguladı ve "Cehenneme yolculuk" diye manşet attı.
       Sunday Tribüne, rövanş maçına ilişkin yorumunda, "Önümüzde büyük bir dağ var" başlığını kullandı. Gazete, sarı kart cezalısı Robbie Keane'nin Bursa'da oynamayacak olmasının dezavantaj diye değerlendirdi. Sunday Mirror ise, "Trafik kazası gibi sonuç. Penaltı canımıza okudu. Carsley'in elle oynaması Türkler'e şans verdi. Hindi'yi sırmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
       Maça geniş yer ayıran İngiliz gazeteleri ise penaltıya neden olan Lee Carsley'e ağır eleştirilerde bulundu. The Sunday Telegraph, "İrlanda sert kayaya çarptı" başlığını attı. The Independent, Carsley'in hatasının İrlanda'yı can sıkıcı bir noktaya getirdiğini belirtti. The Sunday Times, "İrlanda için ders alınacak bir sonuç. Bursa'daki rövanş zor" diye yazdı.

Havlu atmadık

       İrlanda Teknik Direktörü Mick McCarthy, finaller için umudunu kaybetmediğini söyledi. McCarthy, "Henüz havlu atmadık. Elemeler sırasında başımıza gelmedik kalmadı. Yugoslavya ile oynarken Balkanlar'daki savaş, Türkiye'ye karşı deprem korkusu, birçok as futbolcumuzun sakatlıkları ve cezalar bizi etkiledi. Bu kadar tecrübeden sonra Bursa'daki atmosferden çekinecek halimiz kalmadı" diye konuştu.

İrlanda geldi

       A Milli Takımımız'la çarşamba günü Avrupa Şampiyonası finalleri baraj maçına çıkacak olan İrlanda, dün özel bir uçakla İstanbul'a geldi. Buradan da feribotla Yalova'ya geçen konuk ekip, Bursa'ya giderek kampa girdi. İrlandalılar, ilk maçtaki 1 - 1'lik sonuca rağmen umutlarını yitirmediklerini söylediler.