Ata'nın altın kızları

Bayan futbolcularımız Gürcistan'da tarih yazarken, yanlarında sadece MİLLİYET vardı

Bayan Milli Futbol Takımı, Dünya Kupası eleme grubunda Gürcistan'ı yenerek tarihindeki ilk galibiyetini elde etti. İki yıllık emeklerinin karşılığını 12. maç sonunda alan bayanlarımız, ilgiden yoksun olarak, sessiz sedasız gittikleri deplasmandan bir mucizeyi gerçekleştirerek döndüler
ONLAR Türkiye'nin "makus talihini" yendiler. Tıpkı önderlerinin 70 yıl önce yaptığı gibi... Onlar, adeta yoktan var olan bir ülkede batıdan önce "eşit" olmayı borçlu olduları Ata'larına, en güzel hediyeyi verdiler. "Ata'nın altın kızları", "ellerinin hamuruyla" diye başlayan zihniyete inat, Türk'ün hamurunda olan azim ve çalışkanlığı tüm dünyaya kanıtladı. Dünya Kupası eleme grubunda Gürcistan'ı hem de evinde 1 - 0 yenen bayan milli takımımız, iki yıllık emeğin karşılığını tam 12 maç sonunda aldı. Şimdiye kadar galibiyet yüzü göremeyen kızlarımız, ilki başarmanın tarifsiz mutluluğunu yaban illerde bir avuç Türk ve tek başına Türk basınını temsil eden Milliyet'le birlikte paylaştı.
Tiflis dışındaki Rustavi Stadı'nda Gürcü takımını maç boyunca adeta sahasına hapseden millilerimiz, önce İlknur ile direği yokladı. Ancak uzun zamandır özlemini çektiği zafere son dakikada Feride'nin kafa golüyle erişti. Maçtan sonra yaşanan sevinç ise görülmeye değerdi. Saha içinde bir sevgi yumağı oluşturan altın kızlarımızın coşkusuna Gürcü seyirciler de alkış tuttu. Şarkılar ve sevinç çığlıkları içinde soyunma odasının yolunu tutan kızlarımız, Gürcistan'daki kötü şartlar nedeniyle bir kabus gibi başlayan bu deplasmanı pembe bir rüyaya dönüştürmenin mutluluk sarhoşu oldular.
Zaman onları haklı çıkarmıştı. İlgiden ve sevgiden yoksun, sessiz sedasız gittiler, bir mucizeyi gerçekleştirerek tarihe geçtiler.