Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yılın bu zamanında... Memleketin içinde bulunduğu ahval ve şerait altında...
Milli Takım’ın bize yeniden yaşama sevinci aşıladığını gördük... Ertelenen derbiyi de hesaba katarsak, kaçan futbol keyfimizin Antalya’daki çocuklar tarafından yeniden inşa edildiğini görmekten de ayrıca memnunuz!
Tribünler dolu... Tek bayrak, tek ses... Sadece futbola değil, memleketin tümüne güç ve huzur verecek bir beraberlik, birliktelik! Muhteşem bir “biz” olma duygusu.
Hepsi için teşekkürler Fatih Hocam, teşekkürler çocuklar!

Haberin Devamı

İsveç, her ne kadar Zlatan İbrahimoviç’siz gelse de temel futbol anlayışı ile saygıyı hak eden bir ülke. Fizik olarak oyundan asla düşmüyorlar. Çabuk oynuyorlar. Hücumda ikili- üçlü varyasyonlarla, aldatıcı koşularla sık sık pozisyona giriyorlar.
Milli Takım Euro 2016 hazırlık sürecini başlatırken, böylesine ciddi bir takımı hakkıyla ağırladı. Kendisine yakışan oyunu oynayarak, bir ev sahibinden beklenen ağırlığını göstererek ve elbette kazanarak!
Teşekkürler Hocam, teşekkürler çocuklar.

Oyuna bakarsak... Fatih Terim çok farklı oyun formatları denedi. Önce 4-3-3’le başladı. Volkan, Cenk Tosun ve Arda ile hücumcu bir kimlik sergiledi Milli Takım... İkinci yarıya başlarken, 4-2-3-1’e döndü. Arda’yı merkeze, hemen Cenk’in arkasına aldı... Maçı bitirirken de 4-6-0’lık santrforsuz, bol hücumcu orta saha ile oyunu elinde tutmaya çalıştı.
Öyle bir maç ki, Fransa finallerindeki üç rakibimiz İspanya, Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti’ne karşı farklı formatlarla farklı kimliklere bürünerek oyunu alıp götürmeye niyetli, özgüveni yüksek, topu ustalıkla sahiplenen ve kullanan bir Milli Takım çıktı ortaya.
Savunma için fazla söze gerek yok. Kaleci Volkan Babacan çok iyiydi. Harika kurtarışlar yaptı. Hakan Balta’nın sakatlığına rağmen geri dörtlü çok etkin ve başarılıydı. Yediğimiz gol için çocuklara darılmayalım. Asıl güzellik, iki kenar bekimiz Gökhan ve Caner’in oyuna hücum anlamında da dinamik katkıları. Oğuzhan’ın savunma - hücum bağlantısını kurarken çabuk ve akıllı oyunu, Selçuk ve Ozan’ın uyumu mükemmeldi. Arda Turan, Barcelona’da yeni yeni oynamaya başladı. 6 aylık ceza süresi biliyoruz ki futbolunu olumsuz etkilemiş. Buna rağmen dünkü oyunun lideri ve efendisiydi. Oyun içindeki rahatlığı, özgüveni, rakip oyuncular ve hakemle diyalogu da huzur veriyordu. Hem forvet arkasında, hem de kanatta başarıyla görev yaptı.
Cenk Tosun... Ligde 10-15 dakikayı zor gören, ama oyuna girer girmez skoru da takımını da “hazır güç” göstererek rahatlatan Cenk, Milli Takım’a da hazır geldiğini gösterdi. Attığı iki şık gol, her şeyden önce kendi emeğinin ve hocalarının ona duyduğu güvenin ürünü.
Evet, iyi başladık... Taze bir nefes aldık. Gururlandık, umutlandık, rahatladık.
Alkışlar size arkadaşlar!