Bilic’in Mustafa Pektemek’i de oyuna katarak Karabükspor önünde çift santrforlu bir oyunu seçmesi, doğru! Ama kulübede oturacak adam Cenk Tosun değil, Demba Ba olmalıydı. Verimsiz, etkisiz, top tutamayan, şut atamayan, göstermelik haliyle Demba Ba “fuzuli işgal” örneği, ya da konu mankeni! Olaylar geliştikçe Bilic’in aklı da gidip geliyor. Tamam üçüncü stoperi oyuna sokacaksın, anladık da, o adam her şeye rağmen Demba Ba olmamalıydı. Yine de şanslıydı Bilic... Değişiklik haklarını henüz kullanmamıştı ki zorunlu değişiklikler yapmak zorunda kaldı. Önce sakatlanan Ersan’ın yerine Necip’i aldı (Dk.54). Dört dakika sonra Necip, Fatih’e dirsekten kırmızıyı (doğru karar) görünce ne yapacağını şaşırdı. Yedi dakika öyle geçti. Ba’yı çıkarıp Pedro Franco’yu aldı yerine... Takım tek santrforlu düzene döndü. Arada Karabük’ün inatla ısrarla önlenemeyen kontraları sonunda Musa Çağıran’ın golü geldi. Bilic hâlâ şaşkın. Maç elden gidiyor, adeta dondu, kaldı. Altı dakika sonra (84’de) uyanıp Cenk Tosun’u sürdü oyuna... Ve yedi dakikalık uzatmada maçın en güzel hareketine tanık olduk... Sosa, sağında topu bekleyen Gökhan Töre’ye ezberden bir pas verebilirdi. Öyle yapmadı, sola dönüp harika bir plaseyle Cenk Tosun’a kaldırdı topu. Ondan da inanılmaz falsolu bir kafa vuruşu. Beşiktaş mucize kabilinden maç kazanıp şampiyon adayları arasındaki yerini korudu, liderliği ele geçirdi.
Atiba’nın beklenmedik kafa vuruşuyla öne geçen Beşiktaş, sonrasında o golün üstüne adeta yattı. Yan paslarla adeta dalga geçerek oynadı. Onlar takımca durağan oynarken, Karabükspor canla başla oyuna ortak oldu. Hakçası 1 puanı da hak ettiler. Ama bir puan kimi mutlu ederdi? Hiç birini!
Hakem Bülent Yıldırım’ın kararları da önemli. Kaleci Waterman’ın doğrudan kırmızı kart gördüğü pozisyonda Demba Ba solda, top sağ tarafta. Demba Ba kendi kendine düşüyor. Gol pozisyonu ortadan kalkıyor. Waterman ceza alanı dışında topu eliyle uzaklaştırıyor. Sarı kart ve hentbol atışı yeterdi, Yıldırım haksız bir karar verdi. Bu arada iki takımın savunması da kalecilerini adeta kurban sunağına koyarak yalnız bıraktı. Waterman’dan sonra Günay da iki kez ceza alanında rakibe müdahale etmek zorunda kaldı. Beşiktaş kalecisi kart görmedi ama, sakatlandı. Neyse ki maçı bitirebildi.
Beşiktaş’ın Ankara macerası, soluk soluğa, yorucu ve sinir bozucu dakikalardan sonra mutlu bitti. Peki bu oyun Beşiktaş’ın Trabzon yolculuğunda liderliği korumasına yeter mi? Asla yetmez! Mucize rutin değildir, her zaman beklenmez!
