Hayır, bu bir sürpriz değil... İş kazası da değil... Bu maça sürpriz demek, Karabükspor’a saygısızlık olur. Malum ya onlar Süper Lig’de sermayeyi ve gücü değil, emeği (Çelik İş Sendikası) temsil ediyorlar.
İstanbul’da Galatasaray’dan sonra Fenerbahçe’yi de devirmeleri asla bir rastlantı ya da şans da değil... Öyle dersek bu defa da Mesut Bakkal’a haksızlık etmiş oluruz.
Karabükspor Fenerbahçe’yi emek yoğun bir istek ve enerjiyle yendi... Rakiplerini iyi analiz etmişler, boş alanları kullanmak için çok iyi hazırlanmışlardı. Maçın hemen her dakikasında bunu gördük. Baştan sona hücum aksiyonlarıyla, dengeli savunma organizasyonu ve topu kazandıklarında değerini bilerek oynadılar. Daha ilk dakikalarda İlhan Parlak’ın kaçırdığı iki gol, Fenerbahçe’nin uyanmasına yetmedi: Aykut Kocaman’ın takımı, son haftayı Meireles tartışmalarıyla yaşadığından mı bilmem, dikkatini kaybetmiş gibiydi. Kafalarda tatil planları da olabilir. Bunları niye yazıyoruz? Koşmadılar, yardımlaşmadılar da ondan... Kontağı kapamış gibi bir halleri vardı. Sonradan Caner ve Salih’in oyuna girmesiyle ikinci yarıda biraz direnip baskılı oynamaya, denge kurmaya çalıştılar ama Kuyt’un golünden fazlası olmadı.
Karabüksporlu Lualua, 32 yaşında. İrili ufaklı bir çok kulübü dolaştıktan sonra 32 yaşında yolu Türkiye’ye düşmüş... Adam ikinci baharını yaşıyor bu topraklarda... Jamaikalı Shelton da Usain Bolt’un 100 metredeki antrenman arkadaşı. Ayak bileklerine bakıp futbolu önermişler kendisine. Atletizmi bırakıp futbola yönelmiş. Dün gol filan atmadı ama, topu kullanırken sanki görünmez bir iple ayaklarına bağlamıştı meşin yuvarlağı... İlhan Parlak’ın açtığı gol perdesinden sonra Karabükspor, zengin içerikli bir oyun sundu bizlere... Ahmet İlhan, Yiğit, Birol... Mabiala, Deumi, Seriç... Hepsi de inanılmaz becerikliydiler. Fenerbahçe’ye karşı alan daraltarak, top kullanmalarını zorlaştırarak temiz bir mücadele örneği gösterdiler.
Fenerbahçe’de Kuyt, Sow ve Krasiç, gayretlerine rağmen beceremediler... Bunun temel nedeni, hem orta alandan, hem de kanatlardan yeterli desteği alamamalarıydı. Gökhan Gönül’ün ön direkte Kuyt’a yaptığı asist gibi örnekleri fazlasıyla göremedik. Aykut Kocaman, Son 15 dakikayı Semih - Sow çift santrforuyla oynadı ama, atı alan Üsküdar’ı boylamıştı.
Fenerbahçe devreyi 24 puan kayıpla kapatıyor. Tablo hiç de aydınlık değil... Ama bu bir değişim süreci. Kocaman ve ekibi kaçınılmaz biçimde bunun ağır bedelini ödüyorlar. O yüzden Alex üzerinden hocaya ve başkana yüklenmenin doğru olduğunu sanmıyorum.
