Futbolda kabuk kırma zamanı

Rusya’daki 2018 Dünya Kupası’na katılma şansımız, her zaman olduğu gibi, pamuk ipliğine bağlı. Türkiye, çok önemli bir aşamada büyük bir engeli aşmak zorunda. Önce İzlanda’yı yenmemiz gerekiyor. Acaba yenebilecek miyiz? Bu soruya kestirmeden “Evet” demek çok zor. Sorunun yanıtı belli: “Mutlaka yenmeliyiz!” Yenersek yine dar ve virajlı bir yol bizi bekliyor. Gözümüz bizimkilerde, kulağımız ötekilerde olacak.

İzlanda neresi? Bence dünyanın sonu ya da başlangıcı. Yenersek, Kupa’ya katılma şansımızı tartışabiliriz. Umutlarımızı yenileyebiliriz. Yenemezsek futbolda dünyanın sonuna geldik demektir. Aman dikkat, hayatın sonu değil...

Oysa çok daha önemli bir süreçten geçiyoruz, pek farkında değiliz. Gözümüz hep I Grubu puan cetvelinde. Asıl süreci gözden kaçırıyoruz.

Milli Takım, istesek de istemesek de kabuk değiştiriyor. Gençleşiyor, yeni yıldız adaylarıyla geleceğin yolculuğuna çıkıyor. Alışılmış isimlerle en çok play-off hedefli maçların dışında genç, güçlü ve uluslararası yeterlilikte bir takım çıkarabiliyor muyuz? Buna bakmalıyız.

Mircea Lucescu, göreve başladığında 2000’li yıllara gönderme yapmış, Milli Takım’ın omurgasını oluşturan Galatasaray’ı örnek göstermişti. Bugün elinde omurga oluşturacak bir takım kadrosu yok. Böyle belli bir kulüp takımına bağlı “dominasyon” pozisyonu yavaş yavaş çözülüyor. Milli takımlar çok farklı liglerden oyuncularla oluşturuluyor. Sadece İspanya’da Real Madrid’in altyapıdan yetiştirdiği gençlerle böyle bir dominasyona yöneldiğini söyleyebiliriz.

İzlanda ve Finlandiya maçları için ilan edilen aday kadroda Avrupa liglerinde oynayan 10 futbolcumuz var. 29 kişilik kadroda en büyük grup gurbetçiler. Bizim Süper Lig’den seçilen 19 futbolcu, takımlara 2’şer, 3’er, 4’er dağılmış durumda. Bu tablonun sevindirici yanı, gurbetçi futbolcularımızın geçmiş yıllara oranla takımlarında daha fazla oynama şansı bulmaları, süre almalarıdır. Kaan Ayhan (F.Düsseldorf), Ömer Toprak (Bor.Dortmund), Çağlar Söyüncü (SC Freiburg), Nuri Şahin (Bor.Dortmund),Hakan Çalhanoğlu (Milan), Yunus Mallı (Wolfsburg), Enes Ünal (Villareal) takımlarında sürekli oynayan oyuncularımız. Emre Mor (Celta Vigo) La Liga’nın 7. haftasında 74. dakikada alternatifler arasında yerini alıyor: Arda Turan ise Barcelona’daki macerasının en hüzünlü bölümünü yaşıyor. Maç kadrolarında yok!

Lucescu böyle bir kadrodan şöyle bir 11’le İzlanda karşısına çıkabilir:

Volkan Babacan - KAAN AYHAN, ÖMER TOPRAK, ÇAĞLAR SÖYÜNCÜ, Caner Erkin - NURİ ŞAHİN, Oğuzhan Özyakup - CENGİZ ÜNDER, YUNUS MALLI, HAKAN ÇALHANOĞLU - ENES ÜNAL

On birde sekiz gurbetçi, üç Süper Lig oyuncusu. Kuşkusuz Lucescu, akılda kalan ezberlerden ilham alıp, seyretmediği oyuncuları da katarak bize daha alışılmış bir on bir seyrettirecek İzlanda maçında.. Tamam, itirazımız yok. Ama şu kalın kabuğu da kıralım artık! Ezber kadrolarla alıştığımız sıkıntıları geride bırakalım!

BRAVO REİS!

Galatasaray’ın ruhuydu... Takımından koparıldı. Göztepe’ye gitti. 33 yaşında neşeli, tecrübeli, asistçi bir ağabey olarak yeniden parladı. Lucescu’nun belki de en isabetli seçimi... Reis yeniden Milli Takım’da. Kocaman bir alkış!

SPONSORUN KADERİ

Beşiktaş ile Temsa bir sponsorluk anlaşması imzalıyorlar. İmza sahipleri Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’la Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik. Anlaşmaya göre Beşiktaş futbol takımı bütün kara yolculuklarını Temsa’nın özel üretimi Mitsubishi otobüsüyle yapacak. İki tarafın da açıklamaları var. Maalesef sponsorlukla ilgili demeçler gölgede kalıyor. Çünkü Başkan Fikret Orman, Fenerbahçe cephesine laf yetiştiriyor. Yanlış bir iletişim stratejisi... Bu arada bir soru: “Sayın Başkan, Şampiyonlar Ligi yolculuklarına sponsorlarınızı davet ettiniz mi?”

KARA MİZAH

Twitter’da dolaşan espriye bakın:
- Arda Turan Barcelona’nın son Las Palmas maçında kadroya girememiş, neden?
- Katalunya referandumunda sandık görevlisiymiş de, ondan!
Hayır arkadaşlar... Gülemiyorum!

BAK SEN ŞU TIFILA

Yıl 2011... Trabzon’da oynanan bir maçın seremonisi. Futbolcu Egemen Korkmaz’ın önünde 12 yaşındaki “tıfıl” çok heyecanlı... Ne hayallerle çıktı sahaya, kim bilir. Hepimizden önce o takımda düşündü kendini. İşte Abdülkadir Ömür... Bütün yaş kategorilerinde milli oldu. Şimdi A Milli Takım için sırasını bekliyor. Trabzonspor kulübüne ve Ersun Hoca’ya bravo! (Teşekkürler Osman Babucci)