Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önce gol bombardımanı ve koşa koşa yüksek tempoda oyun… Sonrasında durgun ve yavaş bir ikinci yarı. Oyunun baskın çıkan tarafı Beşiktaş’tı. Ama skor tabelasındaki denkliği bir türlü bozamadılar. Galatasaray derbisinden önce Beşiktaş hem iki puan bıraktı hem de savunmanın formda oyuncusu Welinton cezalı duruma düştü. Yine de 1 puanla teselli bulabilirler. Galatasaray’a yenilmedikleri takdirde aradaki iki puan farkla rakiplerinin üstünde kalabilirler.
İki tarafın da “atış serbest” komutuyla adeta bir savaş gibi başladı maç. Daha 6. dakika dolarken, Ghezzal’ın sağdan asist ortasıyla buluşan Aboubakar şık bir dönüşle sert ve isabetli şutunu atıverdi. Hatayspor kalecisi Akın’ın bu gole hamle edecek vakti olmamıştı.
Beşiktaş, Hatay’da, rakibine açıktan meydan okuyan bir golle açılışı yapmıştı.
Ama bir dakika sürdü bu golün etkisi… Hatayspor, Boupendza ile patlayıverdi adeta… Mesut’un getirip ortaladığı topla buluşan golcü Boupendza, kaleci Ersin’in golsüz maç zincirini kırıverdi.
Beşiktaş, Boupenza’nın ikinci golünü de önleyemedi. Kaybettiği topun ardından tedbirsiz avlanan savunma, Ersin’in de o sürpriz vuruşla golü yemesine neden olmuştu.
Beşiktaş açısından peş peşe yenilen gollere rağmen bir sinme, dağılma ya da çökme söz konusu değildi. Hatayspor’un Beşiktaş bekleri Rosier ve N’Sakala’ya sıkı baskı yapmasına rağmen Beşiktaş orta alanda Josef, Necip ve Atiba’nın yardımlaşmasıyla topa sahip oldu. Bir başka açıdan da Ghezzal’a bakmalıyız. Beşiktaş’ın sağ kanat oyuncusu ve baş asistçisi Ghezzal, çizgiden içeri girerek oyunun kurgu aşamasına katılıyor, orta alandaki arkadaşlarının katılımıyla, kısa paslarla verip aldığı topu hesaplayarak Larin ve Aboubakar’a atıyordu.
Beşiktaş’ın yediği iki golden sonra ortaya koyduğu reaksiyon futbolu, takımın dakikalar ilerledikçe pozitif bir ivmelenmeyle ayağa kalktığını gösteriyordu.
İlk yarının bitimine 4 dakika kala Ghezzal köşe gönderine gitti ve çeyrek daireden korneri kullandı. Bu da alelade bir duran top değil, doğrudan “asist” değeri kazanan atıştı. Arka direkte yükselen Larin kafayla çakıverdi. Boşa çıkan Akın, bu gole de hamle yapamadı.
Sergen Yalçın’ın dünkü oyunda Hatayspor gibi tehlikeli bir ev sahibine karşı “topa sahip olmayı”, öteki maçlara göre önemsediğini de gördük. Maçta 68/32 topa sahip olan takım Beşiktaş’tı. Topa sahip olmanın bir başka hamlesi de meşin yuvarlağı ayağında tutup yaratıcı biçimde kullanabilen formda oyuncusu Oğuzhan’ı Necip’le değiştirerek sahaya sürmesi oldu (Dk.63). Ardından (Dk.68) Ghezzal’ı çıkarıp N’Koudou’yu aldı. Ancak ikisi de beklenen katkıyı sağlayamadılar. Ghezzal oyunda kalmalıydı diyoruz. Beşiktaş topa sahip oluyor, daha çok korner (9/2) ve duran top kazanıyordu. Ancak bekledikleri gol bir türlü gelmedi. Ömer Erdoğan da, sinerek savunmada beklemeyi ve hızlı kontralarla Beşiktaş’ı yakalamayı tercih ediyordu. Traore’nin yerine savunmacı Sackey’i (Dk.74) alan Ömer Erdoğan, ikinci hamlesini de sakatlık geçiren Selim Ilgaz’la yeni transfer Muhammed’i (Dk.80) değiştirerek yaptı.
Welinton’un, Aabid’i durdururken faulden sarı kart görüp Galatasaray derbisinde cezalı duruma düşmesi, Beşiktaş açısından talihsizlikti.
Beşiktaş için yenilmemek önemli ve kıymetli. Hatayspor’u yenebilseydi, farklı bir avantajla derbiye çıkacaktı lider. Ama yine de teslim olmadığı için İstanbul’a başı dik dönüyor.