Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hakça söyleyelim: Beşiktaş parlak ve coşkulu bir sezon geçirmiyor. Puan cetveline baktığınızda Kartal’ı zirvede göremiyorsunuz… Dahası aradaki fark da, yaşanan aksilikler de yoruyor kulübü…
Ghezzal’ın sakatlığı bitsin diye gün sayarken, Weghorst’un takımdan ayrılıp ManU yollarına düşmesi beklenen bir şey değildi. Neyse ki o kaybın yerine bildik bir oyuncuyla, Vincent Aboubakar’la çözüm üretmeleri sarsıntıları ve olası kayıpları önledi.
Başka aksilikler de yaşandı. Geçen hafta içinde 120 dakika süren 1-1’lik Türkiye Kupası mücadelesinde Ankaragücü’ne penaltılarla (4-3) yenilerek elenmeleri de de moral bozucuydu…
Ama her şeye rağmen enerjisi tükenmiyordu... Tepkisiz, sinmiş ya da motivasyonsuz bir takım da değildi Beşiktaş. Kupada kaybetseler de ligde inat ve ısrarla koşmaya çalışıyorlardı. İşte o koşu takdir edilmesi gereken bir hoşluk ve güzellik yarattı.
Şenol Güneş’in ekibi, puan mücadelesinde üst üste dördüncü maçını da kazanarak iddiasını korumayı başardı. Pes etmeyeceğini gösterdi.
Kayseri deplasmanı hiç de kolay değildi… Ev sahibi ekip, Kulüp Lisans Sistemi’ndeki eksiklerini gideremediği için üç puanının silinmesi ile cezalandırıldı.. Başkanı ve yönetimi değişti. Ara transferde tahtaları kapalı. Her şeye rağmen Çağdaş Atan ve futbolcuları da inat ve ısrarla koşuyor.
Dünkü maç, iki takımın da  dürüstçe, kalpten oynadıkları ve mücadele ettikleri bir oyun örneğiydi. Daha ikinci dakika oynanırken Salih Uçan’ın pasında Campanharo’dan seken top Redmond’un önüne düştü ve iyi bir vuruşla Beşiktaş öne geçti. Kayserispor bu golden sonra sinmedi, adeta isyan ederek hem topun sahibi (65/35)oldular hem de Beşiktaş karşısında tehlikeli pozisyonlara girdiler. Kolovetsios, Gökhan ve Mensah’ın ataklarında Mert’in en az 3 kurtarışını takdirle anmak gerekiyor.Beşiktaş evet, topun sahibi değildi. Ama hem savunmasında hem de orta alanında rakibiyle başa baş mücadele etti. Gururla kazanmasını bildi.. Sahanın en iyisi Gedson Fernandes’ti. Top çaldı, ikili mücadeleleri kazandı, hücumda ve savunmada çabuk oyunuyla parladı. Salih onun kadar üretken olmamakla birlikte ikinci goldeki ustalığıyla alkışı hak etti. Sırası gelmişken, Redmond’un da forvet arkasında, rakip ceza alanı ve yayın üzerinde hesaplanmayan oyuncu olarak etkin ve üretken bir kimliğe büründüğünü söyleyebiliriz. Bu arada… Ankara’da penaltı kaçıran Masuaku, Kayseri’deki maçın en iyilerinden biriydi. Muleka ve Cenk Tosun’u belki de yorgunluklarından maç için yetersiz gördük. Aboubakar, Weghorst’un mirası 10 numaralı forma ile son bölümde oyuna katıldı. Beşiktaş sanki onun katılımıyla hücumda daha baskılı oynadı. Kayserispor’u savunmada tutan bir etkisi oldu Kamerunlu’nun.
Beşiktaş, Kayseri’den alnının akıyla dönerken can sıkıcı iki olaya tanık olduk. Birincisi Saiss ve Redmond’un tam da istim üzerinde gördükleri sarı kartlarla cezalı duruma düşmeleri... Hadi buna talihsizlik diyelim. İkinci sıkıntı çok daha kötü… 90+larda Gökhan Sazdağı ile tartışan Rosier çenesini tutamayıp küfür edince yanlarında bulunan Mete Kalkavan’dan otomatik tepkiyi görüverdi. Alanya maçında kırmızı kart cezası yüzünden oynayamayacak.
Utanılacak bir profesyonellik ayıbı bu… Tartışırken, küfür ediyorsun. Hem de ev sahibi takımın yenik oyuncuları Beşiktaş’ı kutlayarak uğurlarken.
Utanman gerekir Rosier… Özür dilemelisin!