Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milli Takım’ın içinde bulunduğu sıkıntılı durum, artık buna kriz diyoruz, medyada farklı pencerelerden değerlendiriliyor. O pencereler yazılı basın, radyo, televizyon, internet pencereleri... Bir de vatandaş gazeteciliği olarak tanımlanan sosyal paylaşım ortamları var. Medyatik sorumluluk yok... O alan konumuzun dışında...
Spor gazetelerinden biri, Fatih Terim’in akıl hocasını gündeme getiriyor bu defa...
Primleri, maaşı, tazminatı tartışılan hocanın ısıtılıp servise konan menüsü bitince iş akıl hocasına geliyor.
Her ne kadar “Doçent” unvanıyla habere konu edilse de Bülent Bayraktar 7 yıldır Prof. unvanıyla çalışan bir akademisyen.
Çoğu akademisyen gibi onun da idealleri var... Adına “soft power” dediğimiz “yumuşak güçlere” inanıyor. Türkiye’nin, ekonomi, sanat, bilim ve spor alanındaki gelişmelerle uluslararası rekabette büyüyeceğini savunuyor. En inandığı alanlar da bilim ve spor. O nedenle mutlu bir adam...
İki önemli konuda gurur duyuyor. Birincisi, İstanbul Üniversitesi’nde 22. fakülteyi, Spor Bilimleri Fakültesi’ni kurmuş olmak.. Halen o fakültenin dekanlığını yapıyor.
İkincisi de en az fakülte kadar önemli: Sporda Çocuk Koruma Programı’nı yürütüyor... Kamuoyuna pek yansımayan, tanıtımı ihmal edilen, sorunları sessizce çözmeye çalışan bir program bu... Fatih Hoca’nın desteklediği proje, “pedofili” konusunda tam anlamıyla bir çözüm ve önleme laboratuarı... Galatasaray Spor Kulübü de kendi bünyesinde özel bir birim oluşturuyor. Bunlar, Bülent Bayraktar’ın dünyasını dolduran işler. Örneğin, cumartesi günü futbolcuların kariyeri üzerinde en büyük tehdidi oluşturan bir sakatlık türü, “Osteitis Pubis” konusunda meslektaşlarına bir bildiri sunacak. Hazırlanıyor.
Akademik dünyada iki önemli uluslararası ödül kazanmış. Emek ve takdiri buluşturan bir mutluluk madalyası.
Bülent Bayraktar’ın sportif kimliğine gelince...
Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde oluşturulan Türkiye Futbol Direktörlüğü’nün genel koordinatörü... Ayrıca TFF Sağlık Kurulu Başkanvekili.
Elbette Fatih Terim’in ekibi içinde bilimsel rolüyle resmi bir pozisyonu var. Sorumluluğu var. Ama bu sorumluluklar ve yetkiler asla bir akıl hocalığına kapı açmıyor.
Terim - Turan ve bazı futbolcular arasında sürüp giden krize gelince, Bülent Bayraktar’ı o ateşe odun taşıyan biri gibi göstermek, prim listesinin hazırlanmasından, Arda’ya özür dilemesi gerektiğini hatırlatmaya kadar üstüne vazife olmayan bir yığın işle ilişkilendirmek pek de akla uygun düşmüyor. Böyle bir akıl hocalığı tanımlaması Bayraktar’ı üzmekle kalmıyor... Fatih Terim’i de hem hoca olarak, hem de kişilik olarak küçümseme imaları yaratıyor.
Bir çok musibetin “müsebbibi” olarak anlatılan Bülent Bayraktar’ın hışmına uğrayanlardan biri de habere göre Masör Uğur Durul... Prim konusunda dertlenince Terim, neredeyse 30 yıllık emektar dostunu A Milli Takım’dan uzaklaştırıyor.
Habere kimlerin uyduruk malzeme taşıdığı da bir ölçüde anlaşılıyor.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Bülent Bayraktar, Fatih Terim ile birlikte Türkiye Futbol Direktörlüğü’nde görev yapıyor.

Haberin Devamı

Krizin Bayraktarı ()

Haberin Devamı

Kocaman muris!

Aykut Hoca (Kocaman) muris ilan edildi... Doğmamış çocuğa don biçenlere ilaveten bazı dostlar da kadere, takdire, karara ve son’u beklemeye tahammül edemeden Fatih Terim’in “terekesi” olan teknik direktörlük ve Türkiye Futbol Direktörlüğü unvanlarına muris tayin ediyor. Ortada veraset oluşmadan bu acele niye? Niyet okumayı sevmem ama bu aceleci tavrı da sormadan edemem...

Yaşşa be Infantino!

FIFA’nın çiçeği burnunda başkanı Gianni Infantino, büyük bir tartışma için İcra Kurulu’nu toplantıya çağırdı. İcra Kurulu üyeleri dünden itibaren gündem üzerinde fikir cimnastiği yapıyorlar...
Gündemin en önemli maddesi de şu: 48 takımlı Dünya Kupası organizasyonu...
Dünya Kupası’nın 32 takımla düzenleneceğini 1990’da bu fakir duyurmuştu. 40 takım önerisi ise yine bu köşeden sizlere yansıdı. Infantino seçim kongresinde 40 takım önerisini vaatle sahiplenince Erzik, “Erken davrandın. Bunu aleyhine baskı olarak kullanabilirler. Önce kurullarda tartışmak gerek” demişti. Şimdi Daily Telegraph’da açıkladığı proje ise 48 takımlı Dünya Kupası... Yarın ve cuma günü İcra Kurulu karar verecek. Sonrası ya genel kurul, ya da doğrudan kabulle uygulama.
Burada bizim duruşumuz ne olmalı?
Erzik’le birlikte, federasyonumuz, kuruluşlarımız, medyamız, futbolcularımız, antrenörlerimiz... Topyekün Infantino’yu desteklemeliyiz.
Çünküüü... Başka türlü Dünya Kupası’na katılmamız pek mümkün görülmüyor...
Avrupa’nın şu andaki kontenjanı 13... 48 takım uygulamasına gelince bu sayı 20’ye çıkabilir. O zaman da play off’lu filan en erken 2026’da Dünya Kupası’ndayız...
Yaşşa be Infantino!

Krizin Bayraktarı ()