Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cezalar, sakatlıklar kimin umurunda! Fenerbahçe’nin tek başına şampiyonluk koşusu coşkuyla devam ediyor. Gerilimi, stresi,
yorgunluğu unutmuş Fenerbahçe...
Artık taraftarlarıyla her buluşmasında kutlama turları atıyor.
Dünkü Antalyaspor maçı da bu kutlama serisinin örneği oldu. Düşünün, sezon başından beri takımın yükünü sırtlayan, şampiyonluğun hamurunu karan adamlar, son derbiden sonra dışarıda kalmışlar. Bekir, Mehmet Topal, Emre, Gökhan Gönül, Emenike cezalı... Egemen sakat. Ama ne gam! Fenerbahçe yine sahada.
Profesyonel kadroda yer alan tüm oyuncular, şampiyonluğun ortağı olduklarına inanmışlar. Sakat ve cezalı arkadaşlarından doğan boşluğu heyecanla, istekle, enerjiyle dolduruyorlar. Hiç bir komplekse kapılmadan hem de!
Örneğin Kadlec... Fenerbahçe’ye solbek - stoper olarak alınmıştı. Ama ne oldu ? Bu sezon ancak 5 maçta forma giydi. Yılın en büyük sürprizini yaratan oyuncu Caner Erkin, solbeke dükkan açmış, ustalıkla işletiyordu o dükkanı. Dün altıncı maçında Kadlec stoper olarak Bekir’in yerini doldurdu. Hem de fazlasıyla. Attığı iki golle günün kahramanları arasında yer aldı.
Değerini kanıtladı. Fesatlık yapmadan, sabır ve samimiyetle, arkadaşına saygı duyarak beklemenin ve hazır olmanın çok iyi ve temiz bir örneğini sergiledi.
Caner’in frikik golüne şapka çıkarılır. Güya adı solbek... Ama Fenerbahçe’nin en dinamik, en etkili oyuncularının başında geliyor. Asistlere imza atıyor, duran toplarda harikalar yaratıyor. Musa Sow’un kafası sargılı özveri örneği oyununda attığı gol içimi ısıttı. Kayseri Erciyesspor maçında yüzde binlik golleri kaçırırken ağlayan Musa, dün hem gol, hem de gülücükler atıyordu, maaşallah! Kafası sargılı öteki kahraman da Dirk Kuyt’dı. “Uçan Hollandalı” unvanını da sonuna kadar hak
ediyor. Sow’a yaptığı asisti
alkışlamazsak ayıp olur.
Bu takımın en emektar, en alçak gönüllü, en olgun, en sakin, en sadık oyuncusu da Selçuk Şahin! Onun emeğine de saygılar. Arada bir de genç İbrahim Serdar var. Hoşgeldin çocuk...
Yolun açık ve uzun olsun.
Ersun Yanal’ı sağından, solundan - ucundan, kıyısından eleştirenlere de susmak düşüyor artık. Yanal hem yıldız statüsündekileri yönetiyor, hem de yerli - yabancı, asıl - yedek ayırmadan şampiyon bir takımın öyküsünü yazıyor. O öyküde, emek, akıl, adanmışlık, kişilik ve inanç var. O nedenle dün sadece Fenerbahçe değil, Türk antrenörlüğü de kazandı. Bravo Ersun Hoca.
Antalyaspor yine 28’de kaldı. Ocak ayından beri kazanmayı unuttular. Umarım dünkü temiz ve iyi niyetli oyun, sezon sonunda cezalandırılmaz!