Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Biri, Beşiktaş kalecisi Tolga’nın gözüne yeşil lazer ışığı tutarak kendince (!) eğleniyordu.
Öteki, saha içinde takımının önemli bir derbi maçında Galatasaray’ın savunmacısı olarak mücadele ediyordu.
Tribündeki Galatasaray taraftarı o arkadaş, lazerle Tolga’nın gözünde en azından görme bozukluğu ya da yanılgı yaratacak eğlencesiyle neşesini bulurken baktım, yanındakiler de hoş bir manzara (!) izlemenin keyfini çıkarıyorlardı.
Umursamadan, lazer kalemiyle gıcıklık yapan tribün arkadaşlarını uyarmadan!
Galatasaraylı Semih Kaya, bir ikili mücadelede Cüneyt Çakır’ın “out” kararını değiştirdi:
“- Hocam, top benden çıktı!” Çakır, gocunmadan, hiçbir komplekse kapılmadan korner’i işaretledi. Atışı yaptırdı. Semih Kaya’ya elini uzattı, teşekkür etti, kutladı.
Lazerli arkadaş eğlencesine devam ediyordu. İşin daha da dikkat çekici yanı, yanındaki tribün komşularının duyarsızlığı, umursamazlığıydı. Hayatın başka alanlarında da onca yanlış yapılırken, keyiflerini bozmadan, ses çıkarmadan vicdanlarıyla birlikte uyuyup görmezden gelen insan örnekleri oldular..

Lazerli adam ve Semih Kaya
Semih Kaya, Çakır’ın kutlamasından sonra taraftarların da alkışlarıyla ödüllendirilince medyanın önünde örnek davranışını tamamlayan sözler söyledi:
“23 yaşında genç bir futbolcu olarak örnek olmaya çalışıyorum!”
Gördüğümüz bir yığın çirkin örneğin karşısına Semih Kaya’yı koyduk. Birkaç iyi sporcuyla birlikte. Ne yazık ki azınlıktaydılar.
Lazerli arkadaş ise Lig TV kameralarının ekrana taşıdığı görüntüsüyle belki de kendini “popüler kahramanlar” arasında görüyordur şimdi. Yaptığı işten utanç ya da pişmanlık duymuş mudur? Bilmiyorum. Bildiğimiz kadarıyla polis kimliğini tespit etti, konu savcılıkta. Bu arada bir avukat da suç duyurusunda bulunarak “kasten adam yaralamaya teşebbüs”ten dava açmaya hazırlanıyormuş. Burada hazin olan, yanındaki tribün komşularının durumu. O vahim çirkinliği gülerek seyretmek de gerçekten “taş gibi” yürek ister.
Semih Kaya’yı “fair play” ödülüne aday gösterdiler. Yaptığı çok basit, doğru, olması gereken doğal bir şey. Kahramanlık değil. Ancak her yanımızı saran paranoyalarla, haksızlık, pislik, yalan, yanlış, suç ve kabahatlerle Semih’i o kadar azınlıkta bırakmışız ki, iki yüzlülük edip ödüle aday gösteriyoruz.
Semih Kaya’yı ödüllendirmeden önce keşke o lazerli adamı stattan çıkarıp bir anonsla tüm seyircileri uyarsaydık, yanındakiler durdursaydı, ayıplasaydı, kınasaydı.
Semih Kaya da yalnız kalmasaydı!.

Haberin Devamı

TMOK’ta neler oluyor

Haberin Devamı

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof.Dr. Uğur Erdener, Soçi’de en az altın madalya kadar değerli bir başarıyla döndü. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin yönetim kurulunda boşalan bir üyelik için güçlü rakibi Dick Pound’u geride bıraktı ve zor seçimi kazandı. IOC Başkanı Thomas Bach’ın kişisel desteğini kazanması da çok önemliydi. Değerli dostumu içtenlikle kutluyorum. Sevgili Başkan’ı kutladıktan sonra TMOK’un tüzük değişikliği için yapacağı kongreye de değinmek gerekiyor. Değişiklik taslağından öğrendim ki bundan böyle hiç bir üye bireysel olarak herhangi bir kurula aday olamayacak. Mutlaka örgütlenerek bir liste oluşturması gerekecek. Dahası, önüne gelen listeden herhangi bir ismi de silemeyecek. Bu taslağı hazırlarken Fenerbahçe ve Galatasaray tüzüklerini örnek almışlar.
İki büyük kulübün tüzüğü kusursuz mu yani? TMOK gibi kolay kolay üye bile olunamayan bir kurumda üyelerin bireysel hak ve tercihlerini engellemek neyin nesi? Bu taslağın sportif ve demokratik olduğuna inanmak o kadar kolay değil. TMOK’un daha önemli kaygıları olmalı!.

Haberin Devamı

Lazerli adam ve Semih Kaya
Tolga’nın kefaleti
Beşiktaş kalecisi Tolga Zengin, Galatasaray’dan kiralık olarak gelen Dany’nin Galatasaray maçında yaptığı penaltıda kasıt aranmaması gerektiğini belirterek “Dany’nin kefili benim. O görevini yapmaya çalıştı” diyor. Kafalarda, zihinlerde ve vicdanlarda oluşan kuşkulara karşı tavır koyuyor, arkadaşını koruyor. Malum, Cumartesi gününden beri sosyal medyada binlerce meraklı Dany’nin eski kulübüne kıyak yaptığını ima ederek laf dolaştırıyor. Bence Tolga’nın kefalete soyunması çok üzücü. Paranoyada geldiğimiz yere bakın. Gölgemizden korkup kuşkulanıyoruz, sırf çabukluğu ve görev anlayışıyla Veysel’e müdahale eden Dany’yi “şüpheli” ilan ediyoruz. Çok ayıp, çok!