Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

2014’de Beşiktaş’ın “ölümsüz” başkanı Süleyman Seba vefat ettiğinde TFF çok yerinde bir karar alarak, 2014-2015 sezonunu Süleyman Seba’ya adadı... Onun örnekliğini, dürüstlüğünü, centilmenliğini ve saygı üzerine kurduğu felsefesini benimsemeye çalıştık. Ne kadar başarılı olduğumuzu tartışacak değilim.

Sonraki yıl (2015-2016) da TFF eski başkanı Hasan Doğan’a adandı. 2008 Avrupa Şampiyonası’ndaki muhteşem yarı final başarısını öylesine heyecan ve coşkuyla izledi ki yorgun yüreği tatilin ilk günlerinde iflas etti. Hasan Doğan’a da vefa duygumuzu gösterdik..

Haberin Devamı

Geçen yıl (2016 -2017) Berlin Panteri Turgay Şeren’e adandı. Onu da saygı ve sevgiyle andık. Daha anlamlı olabilir miydi? Olabilirdi. Ama dedim ya, artık güncel ve biraz da yüzeyselin peşindeyiz. Örneğin Turgay Abi’ye adanmış bir sezonda uluslararası kalecilik semineri düzenleyebilir, yılın en başarılı kalecisini seçebilir, anısını gelecek kuşaklara aktarabilirdik. Bunları TFF’den beklemekle başımızdan savuramayız elbette. Bizim de (medya) önerilerimiz olabilirdi. Galatasaray Spor Kulübü’nün, Profesyonel Futbolcular Derneği’nin, Spor Bakanlığı’nın da katkısı sağlanabilirdi.

Hayır, üç adanmış insana saygısızlık etmek istemem. Hepsi de sezon boyunca anılmaya layıktılar. Onlara itirazım yok.

Benim itirazım, kolaycılığımıza... Duygusallığımıza... Aramızdan henüz ayrılanlara karşı “Aaa sahi” demekle yetinmemize...

Haydi, açık seçik diyeyim diyeceğimi: Acaba güncel ölümlerden yola çıkarak yeni sezonu adama kararlarını çok kolay mı alıyoruz? Aklımıza geleni hemen hayata mı geçiriyoruz. Onlar sezonun kahramanı olarak anılır ve alkışlanırken... Tarihimizden kopma, tarihimizi unutma gibi hesaplamadığımız hatalara yönelmiyor muyuz? Ölmüş kahramanlarımızı bir tür vefasızlıkla öldürmüyor muyuz?

İşte kaygım bu... Böyle bakınca Faruk Ilgaz’ı, Özhan Canaydın’ı çok çabuk unuttuk... Hasan Polat’ın adını bugünün genç kuşakları - çoğunlukla - bilmiyor. Peki hakemlerimiz biliyor mu? Kuşkuluyum. Ama şunu bilsinler: Hasan Polat, yabancı hakemlere sınırı kapatmış ve Türk hakemlerinin yolunu açmıştır. Doğan Babacan’dan Cüneyt Çakır’a, hepsinin ona minnet borcu vardır.

Haberin Devamı

Sezon adama kararı çok zor bir iş... İnsanlar duygusallıkla ayağa kalkıp öneriyor, küçücük bir tartışmada kırılıyorlar. O bakımdan İlhan Cavcav ağabeye de saygı sunuyorum ama onu birkaç yıl sonra da anabiliriz. Zaten unutamayız da. Lefter Küçükandonyadis’i, Metin Oktay’ı, Gündüz Kılıç’ı, Necdet Çobanlı’yı ve Baba Hakkı’yı ne zaman anacağız peki? Bunları cesaret ve sorumlulukla tartışmalı ve her sezonu daha anlamlı adamlarla, kalıcı etkinliklerle yüceltmeliyiz.

Ya da işin kolayını seçip, bu işten vazgeçmeliyiz!

Transfer/mransfer

Spor sayfaları ve spor programları için yılın en bereketli ayı transfer ayıdır. Haziran’da başlayıp Temmuz’da biter ama, biz transferi hep Temmuz’a bağlarız.

Dünya Kupası maçlarında bile transfer haberleri, devlerin kapışmasından daha çok satmıştır. Reyting hep transferden yanadır. Ha, bu arada palava, atmasyon, sallama haber yok mu? Vaar, hem de çok. Ama öyle haberlerin de müşterisi var.

Haberin Devamı

Her sabah taze taze transfer haberleri okuyup heyecanlanıyorsunuz, biliyorum. Bu iş olmaz... Sırf taraftar için çilek alınmaz... Oldu olacak transferde doğrudan uçak seferleri başlatın... Talisca’ya da zammı unutmasını söyleyin.. Bizi uyutmayın, yeter!

Demeyeceğim...

Buyrun gönül bahçesinin gülleri bunlar...

Hele bir Ağustos gelsin, çoğu kurur ve solar!

Faralya ve Nautical’dan selam

Kızlarım Nilüfer ve Ayla ile eşim Nermin, bu yıl beni çok fena faka bastırdılar. Mevcutlu olarak zorla tatile çıkardılar. Gitmemek için her türlü huysuzluğu yaptım. Ama ne fayda! Biri susarken, ikisi konuşuyor. Ve beni hiç dinlemiyorlar.

Şimdi Fethiye’deyim... Bodrum’un ve Marmaris’in omuz omuza kalabalığından uzak, Faralya’ya geldik, Nautical’yı keşfettik. (Nebil Özgentürk’e de teşekkürler.) Denize tepeden bakıyoruz. Ama çam ağaçlarının yeşili ile Akdeniz mavisi adeta öpüşüyor. Odamıza özel havuzumuz da var. Hal böyle olunca kulunuz 50 basamak merdiven tırmanmaya cesaret edemedi, kendini havuza ve tv’ye hapsetti. Hakkı Germiyanoğlu, endüstri mühendisi. Ama Nautical’yı inşa ederken betondan, çelikten kaçınmış. Sazlarla örtülü çatının altında harika taş duvarların, taş merdivenlerin ve yolların arasında ormanla/doğayla iç-içe muhteşem bir yerdesiniz. 18 yaşından küçükler sessizlik uğruna Nautical’a kabul edilmiyor. Hiç şikayetim yok... Halimden memnunum. Teşekkürler Nautical!

Geçmiş olsun Can Abi!

Can Bartu, solunum yetmezliğinden hastaneye kaldırılmış, yoğun bakımda imiş..

Uzaktan yapacağım tek şey onun için dua etmek oldu. İnşallah yoğun bakımdan odasına çıkıp birkaç gün sonra evine ve yeni sezona döner. Onun gibi sağlam karakterli, gerçekten sevilen, şöhretinin budalası olmamış çok kahramanımız da yok. Hadi geri dön Can Abi... Seninle çok işimiz var daha!