Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

UEFA’nın takvimine de maaşallah (!)... Avrupa’daki takımların çoğu hazırlık sürecini tamamlamadan eleme turları başlıyor. Hele ligde aldığınız derece düşükse (dördüncülük), hem transferi, hem de hazırlığı tamamlamadan sahaya çıkmak zorundasınız. Bu arada geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde iyi bir performans gösteren takımın Avrupa Liginde iki ön eleme oynaması da tuhaf.
Her neyse...
Geçmişte yaşadığımız gibi sürprizi, kazası bol, netameli bir eleme maçında Beşiktaş değişik bir on birle sahadaydı ama maçın seviyesi İstanbul Süper Amatör Ligi’nin üstüne çıkamadı!
Yine de sezona pozitif enerjiyle yaklaşan oyuncuları vardı Beşiktaş’ın... Öncelikle Caner Erkin, çabukluğuyla, ustaca kale önüne kestiği toplarla maçın en dinamik unsurlarından biriydi. Lens’i attığı gol dışında da istekli ve gayretli gördük. Ama geçen yılın üstüne çıkar mı, bilemiyoruz. Şenol Hoca, belki idmanlarda denediği ama resmi maçlarda birlikte oynatmadığı Necip ve Fatih’e savunma göbeğinde görev verdi. Malum, Beşiktaş’ın en netameli yeri de defans göbeği. Sık sık oyuncu gelip geçişleriyle bir türlü iki yakası bir araya gelemiyor. O nedenle Necip-Fatih arıza çıkarmadan oyunu bitirdiler.
Buna karşılık kulübün en büyük gelir kaynağı da stoper satışı olabilir. Babel, saçını mor-kızıl bir renge boyatmış... Keyfi bilir. Ama hiç bir hava topuna kafayla vuramayan kafayı değiştirmesi gerek. Adriano orta alanda görev yaptı. Oyunu sağ-sol iki ayağıyla da oynaması hoş bir ayrıntıydı.
Kaleci Tolga ile birlikte Lens’i de Gökhan Gönül’ü de kutlamak gerekiyor. Attıkları gollerle maçın tansiyonunu sıfırladılar.
Beşiktaş’ın dünkü oyunu bir tür 4-3-3 denemesiydi. Orta alanda Tolgay’ın dağınıklığına rağmen, Medel ve Adriano tamam da, forvette Lens, Larin, Babel olmadı gibi.
Oyun sisteminin değişmeden 4-2-3-1’e dönmesini bekliyorum kendi adıma... Yeter ki Fikret Başkan bir golcü bulsun!