Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2022-23, “futbolseverin sezonu” olarak yaşanacak. Dikkat edin “taraftarların” demiyorum… Futbolseverlerin sezonu.
Öyle maçlar oynanıyor ki o takımın taraftarı olmasanız bile oyunu izlemekten keyif alıyorsunuz. Belki de özlediğiniz beceriler, paslar asistler ve gollerle kendinizi sahadaki gösteriye kaptırıyorsunuz.
Beşiktaş işte… Sadece kendi taraftarına değil, futbolsever herkese keyif veren bir takım olarak alkışlanıyor.
Sadece golleriyle değil, oyuna kattığı enerji, takımca sergilediği uyum ve dayanışma ile… Artı… Bireysel beceriler ve üst düzey oyun aklıyla da saygı uyandırıyorlar.
Valerien İsmael, şöhret ve şampiyonluk başarısıyla gelmedi İstanbul’a… Beşiktaş’ın titiz dikkati ve akıllı kararı, Valerien’e kendi kariyer öyküsünde yeni sayfalar yazma şansı verdi. Hakça söyleyelim, hata da yapsa hem çalışma disiplini hem de oyun planlarıyla fark yaratıyor. Şunu da yazalım: İsmael’in oyunun ikinci perdesini iyi yönetmesi gerekiyor. Değişiklik zamanı ve sıralaması takımın temposunu düşürüyor. Takım baskı altına giriyor.
İlk yarıya bakınca… Yüksek tempo görüyorsunuz… Topa sahip olmayı, sahip olunan topla ikinci üçüncü bölgede akıcı pas oyunuyla oynamayı beceriyorlar.
Savunma, gayet sakin telaşsız yapıyor işini. Necip dahil hepsi de oyun kurarak çıkıyorlar. Belli ki buna da çalışmışlar. Bekler (Rossier ve Masuaku) zaten hazır… Evet herkes oynamaya amade.
Hatta Dele Alli bile.
Premier Lig’in en şaşırtıcı kariyerine sahip oyuncusu yeniden yeşermek için geldiği İstanbul’da kaç antrenmana çıktı bilmiyoruz ama 11’de başlıyor maça.
Topla buluşması, en az iki arkadaşına pas verecek hazırlıkla oyunu izlemesi, isabetli pasları, ceza alanında yumuşak aşırtma toplarıyla iki arkadaşını gol pozisyonuna sokması alkışlanacak güzellikler. İtiraf edelim: Ayağının tozuyla maça başlayan kadroda yer almasını biraz “popülist” karar olarak karşılamıştım ama, hayır… Adam hazırmış. Oyuna keyif katıyor. Dileyelim, o da biz de hayal kırıklığına uğramayız.
Beşiktaş 1 saat saldırıyor sonrasında da rakiplerine “Haydi sıra sende“ der gibi ikili oyuna geçiyor… Dia Saba’nın uzaktan attığı harika gol böyle bir katılımın sonucu. Bu oyunu 90 dakika oynamayı da kimse beklemesin… Peki doksan dakikaya yayılmış tempolu yetmiş dakikaya ne dersiniz? Haydi, dileyelim tüm takımlar öyle yükselsin.
Maçın yıldızları var. N’Koudou’nun hızlı, delice atakları.. Sol kanattan şimşek gibi parlattığı ataklar. Weghorst’un Muleka’ya asisti… Rosier’in de geçen haftaki gibi Weghorst’a attırdığı kafa golü, Masuaku’nun da ön direkte Muleka’ya attırdığı var.
Oyuncu değişikliklerine de bakalım… Salih-Berkay, Masuaku-Umut Meraş, Muleka-Kenan Karaman, Weghorst Cenk Tosun, Dele Ali-Kerem Atakan çıkış-girişleri, elbette takımın ayarını biraz bozdu. Sivasspor’un oyunu değiştirme gayretlerini de takdir etmeli.
Özetle... Aşkla, şevkle… Kendilerini tüketircesine sprinter hızındaki oyunları ve golleri ile Beşiktaşlı oyuncular bu lige çok farklı bir hava getirdi. Gözlemekte ve izlemekte yarar var. Üstelik, keyif de vaat ediyorlar.