29.07.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Efendim, mesele Formula 1 yarışlarının Türkiye Mimarı sayın Mümtaz Tahincioğlu ve onun federasyonuyla ilgili. Hani şu bildiğimiz Türkiye Otomobil ve Motor Sporları Federasyonu TOMSFED... Ama artık değişti...Yeni adı TOSFED! Aylardır tüm uluslararası yazışmalara TOMSFED imzası atan federasyonumuzun adı, Formula 1'in başlamasına üç hafta kala acaba neden değişti?Burası çok karışık gibi görünse de öyle değil. Çünkü her Türk vatandaşı böyle "kuyu kazma", "bacağından çekme" ve "çelme takma" girişimlerini çok iyi bilir.Bir süre önce Bekir Yunus Uçar Bey'in başkanlığında Motosiklet Federasyonu kurularak TOMSFED'den motosiklet sporlarını ayırmıştı. Bekir Yunus Uçar bey, aynı zamanda sayın Erdenay Oflas gibi "yılın bürokratı" seçilmesi gereken bir yöneticinin elinden Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü'nü de (vekaleten) alan spor adamı. Gücünün, eski İstanbul Belediyesi ekibinde olmasından kaynaklandığı iddia ediliyor. Sayın Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay'ın da "yakını". Neyse bu iddiaları birileri yanıtlar nasıl olsa. Rahmetli Aziz Nesin'i nasıl arıyoruz bazen!.. Hayatta olsaydı, şu konuyu yazmak bana mı düşerdi? Alırdım notlarımı, koyardım önüne. Katıla katıla okurdum; mutlaka nefis bir öykü haline gelirdi. Gelelim konuya. Uluslararası yazışmalardaki TOMSFED imzası neden değişti de Türkiye'de yapacağı tonla iş varken sayın Mümtaz Tahincioğlu Avrupa'da turlayıp bu değişikliği anlatmak zorunda kalıyor Formula 1 katılımcılarına?Çünkü Bekir Yunus Uçar Bey Motosiklet Federasyonu TOMSFED'in içindeki (M) harfinin (Motor) anlamına geldiğini ve artık kendi iştigal alanları olduğu için kullanılmamasını istedi resmi yoldan. GSGM de derhal kabul etti. TOMSFED'in M'si çıkarılıp Motosiklet Federasyonu'na teslim edildi, bu ülkede başka M kalmamış gibi. Evraklar, yazışmalar, baskılı kağıtlar ve tamamlanmış, imzalanmış anlaşmalar çöpe... Kimbilir kaç bin doları gitti ülkenin bu (M) problemiyle. Peki (Motor)u temsil eden M harfi gerçekten Motosiklet Federasyonunun malı mı? Mesela deniz motoru ne olacak ? Sonra otomobillerin motoru yok mu?Neden "Rahmetli Aziz Nesin'in sağ olması lazımdı" dedim?.. Olayın bu ayrıntılarını ancak o irdeleyebilirdi. Biz de saçmalıklara üzüleceğimize katıla katıla okurduk. M mi kalmadı ! Gerçekten "ayıp" mı etti Trabzonspor ? Yoksa biz Kıbrıs mağlubiyetine, milli hislerimizi gereğinden çok mu karıştırıyoruz?Ve bu "milli hislerle" yapılacak rövanş karşılaşmasında Trabzonspor'un işini iyice zorlaştırmıyor muyuz?Böyle giderse, inanın Güney Kıbrıs'takinden daha zor bir maça çıkacaklar Trabzon Avni Aker'de... Bir gol yese, "vatan haini" olacak bir takımın nasıl organize ataklar geliştireceğini, nasıl topa son dokunuştaki mantık ve aklı koruyacağını düşünmek bile zor. Pusuda bekliyorlar malum "vatan haini" eksperleri!..Germeyelim Trabzonspor'u..."Ayıp etti" falan demiyelim.Daha zayıf bir takıma yenilmek ayıpsa, hangi büyük takımımızın ayıp etmediğini düşünüp bulmaya çalışalım. Sadece bizde mi ? İşte Celtic... Bir zamanların Şampiyon Kulüpler Şampiyonu. 2003 UEFA Kupası finalisti; gitti Artmedia Bratislava diye adı sanı duyulmamış bir Slovak takımına 5-0 yenilerek tarihinin en büyük Avrupa Kupası yenilgisini aldı önceki gece. Üstelik Celtic'in kadrosunda Trabzonspor'un yana yakıla peşinde koştuğu Zurawski de yer alıyordu ve doğru dürüst tek hareket bile yapmadı. Olur böyle vakalar, futbol makul karşılar. Germeyelim Trabzonspor'u Olay, Galatasaraylı Souness'in Anelka'yı Fenerbahçe'den koparma girişimi olarak yorumlandı en başta. Hain Hoca, kanaryaya karşı...Daum derhal ortaya attı kendisini... "30 Milyon Euro getirsinler konuşalım dedi (25 Temmuz tarihli gazeteler). Ne yani koskoca Fenerbahçe direnmeyecek miydi?..Ardından sayın Aziz Yıldırım, 20 milyon Euro ile yolunu kesti Newcastle'ın!... Dün baktım, "bonservis bedeli 15 milyon Euro'dan bir kuruş aşağı olmaz" gibi demeçler vardı Fenerbahçe cephesinden. Üç günde yarı yarıya indi Anelka'nın bonservis bedeli. Nerede kaldı Souness'in "hain"liği?Resmen satmaya çalışıyorlardı, hatta indirim yapıyorlardı. Lakin taraftar tepkisinden çekiniyorlardı. Newcastle açıklama yapatı da "istemiyoruz" diye, sorun kalmadı. Daha doğrusu sorunlar ertelendi. Bakalım Anelka Ligi Fenerbahçe'de tamamlayabilecek mi? Anelka oyunu; son perde Son düzlüğe girdik. Haftaya Süper Lig...Hazır mıyız peki?Takımlar fena değil... Epeyce alışveriş ettiler. Bakmayın siz eksiklerden bahsedildiğine; dünyanın en iyi takımını kursanız eksik bulurlar sevgili meslektaşlar. Ya tribünler? Tribünlerdeki sorunlar halloldu mu?Hayır. Bildiğiniz gibi kanunlar hem uygulayıcılara hem de o kanunların muhataplarındaki ufka bağlıdır. Bu ülkede ölüp / öldüreceğini bile bile 40 tonluk kamyonla gazı kökleyen adamlar varken, hangi kanunla durdurabilirsiniz tribünleri ?İnsan malzemesi önemli. Hatta hayvan malzemesi !Bakın Warwickshire Hayvanat Bahçesi'ndeki 5 yaşındaki Papağan Barney, fazla küfür ettiği için hapsi boylamış. Önce belediye başkanından başlamış kalaylamaya, ardından papazı ve etraftaki polisleri... Bahçenin sahibi Geoff Grewcock da kanadından tuttuğu gibi hücreye koymuş Barney'i. Küfürbaz papağan ağzını düzeltene kadar belgesel seyretme cezasına çarptırılmış. Bir iki ay bekleyin; görürsünüz düzelir. Papağan deyip geçmeyin. eguven@milliyet.com.tr Papağan deyip geçmeyin