Babalar ve oğulları

Bir aydır takımının kampına katılmayan ve Palermo'yla görüşen Mondragon, anlaşamayınca Türkiye'ye döndü ve "Burası benim ikinci vatanım. Zaten Canaydın da babamdır" buyurmuş. İtalya'dan sonraki ikinci vatanı olarak mı Türkiye'yi kastetmiş bilemiyoruz ama Canaydın gibi müşfik bir babayı herkes sever. Yoksa şu diyarlarda ne babalar vardır, en basitinden Hakan Şükür'e sorsun da, babası Sermet Şükür'den nasıl dayak yiyerek futbol altyapısı edindiğini anlatsın Hakan o'na.Trabzonspor, Anorthosis'e 3-1 yenildi ve Trabzon'daki rövanşa hazırlanmaya başladı. Hocalığındaki hikmeti, ulusal takım da dahil, bizim henüz anlayamadığımız Şenol Güneş, karşı takımın hocasının aynı zamanda oyuncu olduğunu gördükten sonra rövanş maçında, "Belki de keramet bundadır" diye kaleye geçer mi, geçer! Hoş yeni aldıkları Brezilyalı defans oyuncusu Eller, ilk maçtaki formunu korursa o da bir şey yapamaz ya! Şenol kardeşim, "Güvenme sakın Eller'e, kötü düşersin dillere" şeklinde bir Lefkoşa deyimini sakın aklından çıkarmayasın!Beşiktaş ligin başlamasına 3 gün kala henüz yabancı transferini bitiremedi. Altay'la yapılan Tahir'in jübile maçında (ki selam ve uğurlar olsun Tahir'e) takımın kötü oyununu yorumlayan Demirören Başkan, "100 yılda da hazırlık maçında kötü oynadık; ama şampiyon olduk, yine aynı şekilde olacak" diyerek mantık-ötesi bir akıl yürütme örneği verdi. Bu kontrpiyede bırakılmış halimizle bir haftayı daha geçiririz artık. Ve kara göründü, ligimizin başlamasına 3 gün kaldı. Yaptıkları transferleri "görücü"ye çıkaran takımlar, son hazırlık maçlarını oynuyorlar artık. Bursaspor'un sezon açılışında karşılaştığı Galatasaray, 2-0 mağlup oldu, hem de doğru dürüst tek bir pozisyon bulamadan. Çiçeği burnunda teknik direktör kategorisini artık geride bırakan Eric Gerets ise, sözü verilen ama kendisi ortalarda görünmeyen transferler için "Şu an sabrediyorum"diye beyanat verdi. Geçen sene çokça şahit olduğumuz Hagi-Ergun Gürsoy atışmaları bu sene Hagi-Gerets değişikliğiyle devam ediyor anlaşılan. Galatasaray tribünlerinde "Biz de sabrediyoruz" pankartı açılırsa şaşırmayalım. Seyirci iyi oyun ister! Ben de izleyecekleri ve hoşlanacakları ne varsa yapardım. İngiltere'de lig oluşturulmadan önce yapılan maçlar çeşitli gerekçelerle iptal edilebiliyordu. Bu gerekçeler arasında rakip takım çok geç geldiği için seyircilerin eve gitmesi, favori oyunculardan birinin sakat olması, takımlardan birinin sahayı beğenmemesi ve yağmur yağması sayılabilir. Çünkü ilk zamanlarda futbol, "iyi hava oyunu" olarak görülüyor, havanın yağmurlu olması durumunda ise takımlar sahaya çıkmıyordu. Haberiniz var mı? Geçtiğimiz hafta "Anelka'yı marke ederken maymuna döndüm! Beni çok zorladı!" cümlesiyle TOP 10'da 8. olan Ali Güneş anlatıyor: "Fenerbahçe'de oynadığım yıllarda unutamadığım bir gol sevinci var. 'Gol sevinci' dediysek, ortada gol filan yok... İsveç'te maçımız vardı. Stevic korner kullanıyordu, ben de ön direkteydim. Arka direkte de Ortega vardı. Hocanın taktiğine göre de, ön direkten ben topu uzatacağım, Ortega arka direkte tamamlayacak. Stevic ortaladı, ben uzattım, Ortega da vurdu. Bir baktık gol oldu. Gittim Stevic'e sarıldım, beraber taraftarlara koştuk. Yarım dakika filan gol sevinci yaşadık. Arkamızı bir döndük maç devam ediyor. Top meğer gol olmamış ve yan ağlara gitmiş. Türk taraftarları da hemen gaza geliyor. Taraftar, onları ateşlemek için öyle yapıyoruz sandı. Halbuki biz gol diye sevinmiştik." Geçmiş zaman olur ki... 11 Mayıs 2005 Türkiye Kupası Finali. Galatasaray'ın ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 5-1 mağlup ederek müzesine götürdüğü kupanın sevincini yaşayan iki isim. Maçın ilk golünü atan Ribery, son iki golün sahibi Hakan Şükür'e sarılmış. Biz onun takıma tam olarak uyum sağladığını düşünüyorduk ki, meğer o veda ediyormuş... Foto jenerİk Benim öyle 3-5-2'ler, yok efendim 4-4-2'lerle filan işim yok. Ben Fenerbahçe'yle yatıyor, Fenerbahçe'yle kalkıyorum. Kısaca Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı gibi aşkla yanıp tutuşuyorum. 70 yıllık bir aşk bu. (Hulki İlgün - Fanatik) Siyah-beyaz film gibi mi? Bülent Tulun: Biz arıyoruz; ancak Bülent Korkmaz'a ulaşamadık, telefonları kapalı.Göktuğ Sevinçli: Muhabir arkadaşlarımız kendisine ulaştı, isterseniz yardımcı olalım. (Futbol Meydanı - TV8) Olun tabi, sevaptır! Türkiye Futbol Federasyonu Başkanımız Levent Bıçakcı ve kurul üyelerini yürekten kutlamak isterim. Tabii pek çok kişi soracak, 'Neden Turgay?' diyecek. İzah edeyim. (Turgay Şeren - Akşam) Neden Turgay Abi? Fenerbahçe'nin 25 yaşındaki Appiah'a 8 milyon Euro vermesi, Beşiktaş'ın 32 yaşındaki Ailton'a 3 milyon Euro vermesinden daha doğru. Appiah'ı 3 sene sonra iyi bir fiyata satabilirsiniz. Ailton'a ise jübile yaptırırsınız. (Reha Muhtar - Sabah) Ucuz etin yahnisi... Starların attıkları milyonlarca dolarlık imzaları, burunlarından fitil fitil getirmek üzere, sanıyorum hepimiz hazırız... (Ümit Aktan - Türkiye) Kill Bill 4! Transfer yapılsa da yapılmasa da şampiyon olacağız. Avrupa'da da üst turlara çıkmamız lazım. Onun için Daum bizi taktik olarak hazırlıyor. (Fenerbahçeli futbolcu Deniz Barış ) Geçen sene çalıştırmadı mı? Emin olduğum tek şey bu sene şampiyon olacağımızdır. Kontratım 3 yıllık olsa da ben uzun yıllar Trabzonspor'da oynayacağıma inanıyorum. (Trabzonsporlu futbolcu Fabiano Eller Dos Santos) Herkes öyle diyor! Sanki Fenerbahçe galibiyeti pazarda kilo ile satılıyormuş gibi bir sürü akıl almaz hayallerle taraftarlarını kandırıp duruyorlar, ne yapsınlar? Zenginin malı züğürdün çenesini yoruyor kardeşler. (Hulki İlgün - Fanatik) Fazla uçuyorsun!