Skorer Bayram, ve bugün itibariyle futbol ailesi

Bayram, ve bugün itibariyle futbol ailesi

21.12.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Bayram, ve bugün itibariyle futbol ailesi

Ve...Nefret her geçen gün artıyor.Maalesef.***Futbol Federasyonu, Kulüpler Birliği'nin yarısına gıcık kapıyor.Yarısı da ona...Diğer yarısı da öbür yarısına.Maalesef.***Merkez Hakem Kurulu, her kulüple sorun yaşıyor.Kulüpler her hakem hatasının altında kasıt arıyor.MHK'ye güven sıfır.Maalesef.***Hakemliği bırakan her hakem MHK'ye sulanıyor.Mesela Cem Papila hakemken ileri geri oynatarak pozisyon yorumlayanlara kızıyordu.Şimdi ileri geri oynatarak pozisyon yorumluyor.Mustafa Çulcu MHK'nin başındayken, Papila'nın yorumcu olmasını eleştirmişti.Şimdi o da aynı işi yapıyor.Ve...MHK devamlı kaynıyor.Maalesef.***Spor Yazarları Derneği eski başkanı Milli Takım teknik direktörü için abuk sabuk konuştu.Mahkemelikler.Milli takım teknik direktörü bir kısım medyayla küs.Bir kısım medya da onunla...Maalesef.***Milli Takım kaptanı TSYD'ye tavırlı.TSYD de kaptana.Maalesef.***İki Trabzonlu Başkanın (üstelik eski dostlar) arası bile şu aralar İstanbul-Sydney arası.Nuri Albayrak ve Haluk Ulusoy.Maalesef.***Aziz Bey, Özhan Bey, Yıldırım Bey hâlâ bir araya gelmiyorlar.Maalesef.***Son Kulüpler Birliği seçimlerinden sonra en yaşlı başlı, en aklı başında gözüken iki başkanı bile koltuk sevdası küstürdü.İlhan Cavcav ve Özhan Canaydın.Maalesef.***TSYD, Ahmet Çakar'ı mahkemeye vermiş.Sebep Ahmet Çakar'ın spor yazarlarına hakaret etmesi.Maalesef.***Bursa'ya Beşiktaş'lı gidemiyor. Bursa'lı Beşiktaş'a gelemiyor.Maalesef.***Dört büyük kulübün başkanı da en çok kendi camialarıyla sorun yaşıyor.Maalesef.***Milli takım milletine takık.Millet de milli takımına...Maalesef.***Futbol Federasyonu Başkanı tartışılıyor.Milli Takım teknik direktörü de...Ekibi de...Maaşı da...Milli takımın kaptanı da...Kalecisi de...Santrforu da...Milli takımın primi de...Ve forması da...Maalesef.***Tek değişen forma olacak. Bu gidişle...Maalesef.***Uzatmayalım.***Bayrama böyle giriyoruz.Maalesef.***İyi bayramlar. Ülkemizi yönetenler ve futbolumuzu yönetenler birbirlerinden fena halde nefret ediyorlar. Arife günü...19.12.2007Evden 10:10'da çıktım, Caddebostan'dan.15'de Maslak'daydım.***Maslak Sanayi Sitesi'ne bir girip çıkmak zorunda kaldım.İki saat sürdü.100 metre girdim, 100 metre çıktım.17.00'de çıktım.17:30'da Radyospor'daydım.Sarıyer'de...***Yolda 5 tane kavga seyrettim.Canlı canlı.Hatta birisi kanlıydı.Bıçaklar çekildi...Birinde yumruklar, kafalar konuştu.Birine ben de bulaşıyordum.Önüme uyanığın biri girdi, indim, iş bağlandı, tekrar bindim.***25 kilometre, 7 saat 20 dakika.100 metre, iki saat.Her gün yolda geçen bir ömür.Ve...Lanet olsun.Ve...İstanbullu'nun oynatmasına az var.Çok az var. Oynatmaya az kaldı... Galatasaray-Avusturya Wien maçını bir grup Galatasaraylı birlikte seyrediyorduk.Panionios 2.golü attı.Ve...Tantana başladı."Haçlı bunlar" dedi seyredenlerden birisi... "Haçlı dayanışması bu, bunların ruhu böyle. Bunlar, Fenerbahçe maçına da haçlı formayla çıkmışlardı"İnter'i kastediyordu.Başka birisi, "Cagliari'ye karşı da o formayla çıktılar" dedi.Bunlar böyleydiler, sinsiydiler, sadece bize giyecek halleri yoktu ya...Zaten Bordeaux da gençlerle gitmişti Yunanistan'a.Yatmaya hazırdı.Zaten Fransızlar bize gıcıktı.Yeni Cumhurbaşkanı Ermeni Tasarısı'nı da kabul etmişti.Şu Hıristiyanlar, filan falan...Avrupa Birliği, falan filan...Konu uzadıkça uzadı.Nerelere geldi, nerelere...***Sonra Bordeaux bir gol attı.Tınmadı bizimki.Sonra Bordeaux bir tane daha attı.Maç 2-2 oldu.Allahın işi bu ya...Ya Bordeaux bir tane daha atarsa, dedi birisi.***İki golü mahsus yemişti Panionios, bizimkine göre.Maçın anlaşmalı olduğu çakılmamalıydı.***Sonra Bordeaux 3.cüyü de attı.Allahın işi bu ya...***Bizimki hemen döndü.Hem de ne dönüş.Kafası da iyi.Galatasaray Lisesi'ne, Fransızlarla olan ilişkilere, kapitülasyonlara kadar getirdi işi.***Şu Galatasaray var ya...Ne büyük camiaydı.Fransa'da Galatasaraylı işadamları vardı, Özhan Bey'in arkadaşlarıydı.Başkan zaten Monaco'nun vergi rekortmenlerindendi.Ortağı Haim Fresco orada yaşıyordu. Özhan Bey, büyük adamdı doğrusu.Bir telefonla bağlamıştı işi.***Gelelim sadede...Bizimkine.Yıllardır Orta Avrupa ülkelerinden birinde yaşıyor.Bir şehrinin çok katlı bir rezidansının en manzaralı katında.İş güç yok.İşsizlik parası ödüyorlar.Arabası marabası, kapalı garajı, sevgilisi, evinde telefonu, laptopu, filan falan...Eksiği yok fazlası var.***Ve hâlâ onlara sallıyor.Ve...Bu kafa o kafa.Ne yaparsan yap, değiştiremezsin.Değişmez.Ve... Tabii bence. bilgingokberk@mail.com Haim Fresco da nereden çıktı?