Diğer ‘BEDELİNİ ÖDERLER’

‘BEDELİNİ ÖDERLER’

10.09.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türk sporunu yasaklı maddelerden temizleyeceklerini ve asla geri adım atmayacaklarını belirten Kılıç, “Hangi federasyon, hangi kulüp ve hangi teknik adam ilgisiz kalırsa, bedelini öder. Hangi sporcu bile bile lades derse, bedelini tereddütsüz biçimde öder” dedi

‘BEDELİNİ ÖDERLER’

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın ev sahipliği hakkının final oylamasında Japonya’nın başkenti Tokyo’ya verilmesini değerlendirdi.
Kılıç, 2020 adaylık sürecinin geride kaldığını hatırlatırken, Türkiye’nin bir spor ülkesi olma yönündeki kararlılıklarının devam ettiğinin altını çizdi. Bakan Kılıç, önlerindeki dönemin doping konusunda “sıfır tolerans” kararlılığını sürdürdükleri yıllar olacağını belirterek, “Buenos Aires’teki sunumda da ifade ettiğim üzere, yaklaşımımız ‘temiz spor’dur. Türk sporunu yasaklı maddelerden temizleme konusundaki kararlılığımızdan asla geri durmayacağız. Hangi federasyon, kulüp ve teknik adam ilgisiz kalırsa, bedelini öder. Hangi sporcu bile bile lades derse, bedelini tereddütsüz biçimde öder” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘Göz yummayacağız’
Dopin konusuyla ilgili kararlı tutumlarını, birkaç yıldır oluşturdukları politika çerçevesinde zaten taviz vermeksizin sürdürdüklerini aktaran Bakan Kılıç, şöyle devam etti: “Aylar önce yine Atletizm Federasyonu Başkanı görevden çekildi ve 32 sporcusu cezalandırıldı. Önümüzdeki aylarda gerekirse yeni yasalar da çıkararak, sadece sporcuyu değil, silsile içerisinde dopinge, yasaklı maddeye ulaşmasına neden olan herkesi cezalandırma yönüne gideceğiz. Yasaklı maddelerin Türkiye’ye girişini, satışını, erişimini kolaylaştıran herkes bunun bedelini ödeyecek. Biz meseleye sadece madalya ve anlık başarı çerçevesinde yaklaşmıyoruz. Bizim için spor her şeyden evvel sağlıklı milyonların yetişmesine yönelik en önemli köprüdür. Buna mukabil doping bir zehirdir. Yani cumhuriyetimizin 100. yılını emanet etmeyi planladığmız nesillerin takatini yok eden bir zehir. Doping fıtrata aykırı, yaradılış kanunlarına ters, insanı olduğundan başka bir şey yapmaya yönelik, hariçten bir müdahaledir. Bugüne kadar hükümetimizin yaklaşımı buydu, bugünden sonra da yaklaşımı budur. Olimpik olmayan müsabaka ve spor etkinliklerinde de, en son Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri örneğinde de gördüğünüz gibi, yasaklı madde kullanımına kesinlike göz yumulmayacak.”

Haberin Devamı

‘Hazmetmemiz mümkün değil’

Bakan Kılıç, Tokyo’nun 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na ev sahipliği yapacağının açıklanması sonrasında sosyal medyada paylaştığı mesajlara ilişkin ise şunları söyledi; “Bir ülkenin milli hedefleri olur. Hayata hangi pencereden bakarsanız bakın, oyunuzu hangi partiye atarsanız atın, bu ülkede yaşayan herkesin bir devleti, bir bayrağı var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve Türk bayrağını hayatının merkezine koyanların milli hedefler doğrultusunda hedeflenmesi lazım. Ortak hedeflere koşabilmesi lazım. Olimpiyat oylaması yapılıncaya kadar aleyhte yazılan ve çizilenleri, ‘Türkiye Olimpiyatları almasın’ diye birtakım proje ve fikirleri geliştirenleri, o güne kadar pek önemsemedik ama ‘Olimpiyatı alamadığımız gün’ diye sevinmelerini, İstanbul’un olimpiyat kenti olamamasından dolayı mutlu olmalarını göz ardı etmemiz, hazmetmemiz mümkün değil.”

Haberin Devamı

‘Pek çok neden var’

Kılıç, “Gezi Parkı olayları, Türkiye’nin müslüman kimliği ve doping olayları, olimpiyatların Türkiye’ye verilmemesinde ne derece etkili oldu?” şeklindeki bir soruyu şöyle yanıtladı: “İki yıllık adaylık sürecinde Japon ve İspanyol medyasında, kendi adaylıklarını yok etmeye yönelik bir haber yoğunluğu görmedik. Japon ve İspanyol basını, kendi ülkelerinin olimpiyat adaylığına sonuna kadar sahip çıktılar ve kendi ülkeleriyle ilgili yaşadıkları olumsuzlukları başkalarından önce abartmadılar. Kazanamamanın pek çok nedeni vardır. Herhangi bir neden, en önemli etken olarak gösterilemez. Bir miktar oradan, bir miktar buradan kazanamama üzerinde etkili olmuştur ama ben kazanamayışımızın nedenini tek başına herhangi birkaç faktöre bağlamanın doğru olduğuna inanmıyorum.”

Hacettepe müjdesi

Hacettepe Doping Kontrol Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Başaran olimpiyatların bir ülkeye verilmesinde dopingle mücadelede gelinen noktanın büyük önem taşıdığını kaydetti. Hacettepe Üniversitesi’nde yer alan Doping Kontrol Merkezi’nin yeniden akredite olabilmesi konusundaki çalışmalarda sona yaklaştığını belirten Başaran, “Ekim ayından itibaren WADA tarafından gönderilen örneklerin test edilmesine başlanacak” dedi.

Haberin Devamı

‘İstanbul kazanmalıydı’

İngiliz The Times gazetesi, “Olimpiyatları İstanbul kazanmalı” düşüncesini ortaya koydu. Oylama öncesi yayımladığı bir başyazısında İstanbul’un seçilmesi tavsiyesinde bulunan The Times, gazetenin spor sayfalarının başyazarı Simon Barnes imzası ile yer verilen bir makalede İstanbul’un seçilmemesinden duyulan üzüntüyü dile getirdi. Barnes, BBCTürkçe tarafından yansıtılan yazısında Orhan Pamuk’un kitaplarını okuyarak İstanbul’u tanıdığını ve Pamuk’la İstanbul’da bir restoranda tanıştığını aktardıktan sonra makalesinde İstanbul’u “mükemmel” bir şehir olarak niteliyor. Barnes şu görüşü ifade ediyor: “Uluslararası Olimpiyat Komitesi için mesele, Japonya’daki radyasyon sızıntılarına karşı Türkiye’deki siyasi karışıklığının yanı sıra, muhalif siyasiler ve gazetecilerin hapse atılması arasında yapılacak bir değerlendirme meselesiydi.”
Olimpiyatların İstanbul’a ve Türkiye’ye nasıl bir etki yapabileceğini görmek istediğini ifade eden Barnes şu yorumu yapıyor:
“İslamcılar ve laikler arasındaki gerilim büyük (Pamuk’un Kar adlı kitabını okuyun) ama Olimpiyat Oyunları, aşırılara biraz hoşgörü getirebilirdi. Hiçbir şey Olimpiyatlar’dan daha kozmopolit değil. 200’den fazla millet 26 farklı spor branşını kucaklıyor ve ayrım olmaksızın her iki cinsiyetin başarılarını da övgülerle kutluyor. İslamcılar, özellikle sonuncusunu ilginç bir deneyim olarak görebilirlerdi.

Haberin Devamı

Japonya’da endişe

Tokyo’da 2020 Olimpiyatları’nın yankıları sürüyor. Devlet Başkanı Shinzo Abe’nin ekonomik anlamda verdiği güvenceye karşın halk endişeli. Tohoku’da, 18 bin 500 kişinin hayatını kaybettiği felaketten sonra kurulan geçici yaşam alanında, 300 bin’den fazla insan yaşıyor ve 2 yıldır bu bölgede bulunan halk, kaynakların hızla tükenmesi ve yaşam şartlarının zorlaşmasından dolayı bir hayli dertli. Bir vatandaş, “Bu karardan dolayı memnun olduğumu söyleyemem. Daha sağlıklı bir yaşam istiyorum. Olimpiyatlar bizden önemli değil” dedi.

Tokyo’nun başarısının sırrı
İstanbul’un finalde kaybettiği 2020 adaylığında Tokyo’nun tanıtım videosunu hazırlayan Nick Varley, yakaladığı başarıyla dikkat çekiyor. Seven46 ajansında çalışan Varley, daha önce 2012 Londra ve 2016 Rio tanıtımlarını da hazırlamış ve sonucu olumlu çıkmıştı. Bunun üzerine açıklama yapan İngiliz spor reklamcısı, “Çalıştığımız ülkelerin kültürüne adapte oluyoruz. Buna göre bir hazırlık yapıyoruz. Her bir ülke farklı olduğu için daha başka bir çalışma yapmak zorundayız ve Arjantin’deki sunumu da bu şartlara göre düşündük” dedi. Öte yandan, Tokyo’nun bir diğer artı noktası da çalıştığı Iraklı mimar. Londra’nın 2012’de düzenlediği oyunlarda en çok beğenilen kapalı yüzme havuzunu (Aquatic Center) çizen Zaha Hadid, Tokyo’nun Olimpiyat Stadını da çizerek, aynı beğeniyi topladı.

Barcelona küstahlığı
Barcelona Belediye Başkanı Xavier Trias, Barcelona’nın marka değerinin İstanbul’un üzerinde olduğunu savunarak, “Barcelona aday olsaydı, bırakın İstanbul’u, Tokyo’yu bile geçerdi” dedi. Madrid’in 2020 Yaz Olimpiyatları seçimlerinde İstanbul’un gerisinde kalması, İspanya’da yankı bulmaya devam ederken, Trias, “İstanbul, Barcelona’ya rakip bile olamazdı. Ayrıca olimpiyatlara sürekli aday olup da kaybetmek büyük saçmalık” diye konuştu.

Sebep Suriye!
İstanbul 2020 Olimpiyatları’nı Tokyo’ya kaptırırken, dünyaca ünlü Associated Press haber ajansı Türkiye’nin adaylıkta başarı kazanamamasının temel nedenini Orta Doğu olarak gösterdi. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin iki önemli isminin konuyla ilgili görüşlerine başvuran ajans, bu iki ismin İstanbul’un yarışı kazanamamasının ana nedeni olarak Suriye’deki gelişmeleri işaret ettiğini iletti. İstanbul için sonrasında gelen iki handikap olarak ise Gezi olayları ve doping skandalları sıralandı.