Bertan Kaya

Bertan Kaya

bertan.kaya@hotmail.com

Tüm Yazıları

Trabzonspor maçı öncesi Prandelli' nin açıklamalarını dinlemiştim. Açıklamalarında Ersun Yanal' ın futbol felsefesini bildiklerini ve buna uygun bir anlayış ve kadro ile çıkacaklarını açıklamıştı. Adeta rakipten çekindiğini, rakibe göre oynayacağını, temkinli olacağını belli etmişti.

Bu açıklamaları dinlediğimde, Trabzonspor' un buradan en az 1 puan ile döneceğinden emin olmuştum.

Prandelli beni yine şaşırtmadı. Galatasaray' ın geleneksel cesur futbol ve hücum ağırlıklı oyun felsefesini kavrayamamış, Galatasaray' ın tarihsel saha içi misyonunun ne olduğunu anlayamamış bir teknik adam olarak, rakibi durdurma odaklı anlayışı ile yine Galatasaray' a büyük zarar verdi.

Haberin Devamı

Haftalar önce yazmıştım. İlgilenenler, Galatasaray ile ilgili birkaç hafta önce yazdığım yazılarımı da okuyabilir. O yazılarda da uyarmıştım. Prandelli ile Galatasaray arasında bir kimya uyuşmazlığı var. Mancini ile de vardı. Bu hocalar ne kadar kariyerli olsalar da Galatasaray' ın geleneksel futbol felsefesine uymuyorlar.

Galatasaray Derwall, Denizli, Feldkamp, Souness, Gerets, Terim, Hagi ve hatta Skibbe döneminde bile, başarılı olmuş olsun veya olmasın, Galatasaray felsefesine bu kadar uzak bir futbol oynamadı.

Galatasaray, rakiplerinden ortalama 5- 10 km az koşuyor, takım içi organizasyon aksıyor, defans kurgusu da halen oturmuş değil. Üstüne birde hatalı oyuncu tercihleri ve takımın genelinin hocasına güven duymuyor olması nedeni ile iyi sinyaller vermiyor. Bugün kaybetmiş olması önemli değil. Lider ile arasındaki puan farkı da büyük değil. Telafi edilemeyecek bir durum da yok. Ancak geleceğe dair en ufak bir umut da yok.

Bugün Galatasaray' lı futbolcular Prandelli' ye inanmıyor. Başta da Sneijder. Bu kadar kötü oynayan bir Selçuk' a haftalardır tahammül edip, Telekom Arena' da Sneijder' i kenarda tutuyorsan, sene başında kadro dışı bıraktığın kaptanı affedip, son birkaç maçtır direkt ilk 11' e almışsan, bunu yönetim baskısı ile yaptığın biliniyor ise, Engin ve Eboue gibi iki önemli ismi hala kazanma yoluna gitmemiş isen, formayı adaletli dağıtmayı bırakmış isen, elbette sana kimse güven duymaz.

Haberin Devamı

Bunu hem futbolcular, hem taraftarlar görüyor. Selçuk İnan ve Burak Yılmaz' ın kendi taraftarları tarafından yuhalanması da bundan. Bu gece taraftar futbolcuları değil, esasen Prandelli ve adaletsiz tercihlerini yuhaladı.

Trabzonspor' a gelince.

Yanal' da beni yine şaşırtmadı. Şu an açık ara Türkiye' nin en iyi teknik direktörü. Aynı zamanda futbol felsefesi olarak da Türkiye' nin çok üzerinde. Yanal, futbol felsefesi, bilimsel yönetim tarzı ve kendine has karizması ile Türkiye 'nin Mourinho' sudur.

Bunları Trabzonspor 3-0 kazandı diye yazmıyorum. Belki Vahid Hoca kalmış olsa, bu maçı yine kazanabilirlerdi. Neticede, Trabzonspor ligin en az yenilen takımı. Trabzonspor ligin en çok kafa golü atan takımı. Trabzonspor duran toplarda da ligin en iyilerinden birisi. Tam 11 golü duran toplardan bulmuş. Ayrıca Trabzonspor kadro kalitesi olarak, üç büyük rakibinden ve Bursaspor' dan asla geride değil. Son derece kaliteli bir futbolcu grubuna sahipler.

Haberin Devamı

Trabzonspor' un kazanması sürpriz değil. Kazanma sebepleri elbette tek başına Yanal' ın varlığı değil. Galatasaray' ın çok kötü olması da bu farklı skorda etkili oldu diyebiliriz.

Öte yandan Yanal' ın etkisi de küçümsenecek boyutta değildi. Belli ki gelir gelmez, karizmasını ve güvenini futbolculara yansıtmış. Trabzonspor' da eksik olan kalite değil, güven idi. Futbolcuların kendilerine, teknik yönetime ve birbirlerine olan güvenlerinde sorun vardı. İletişim sorunu vardı. Bunları çözmek için önemli bir adım atmış olduğu belli oluyor.

Yanal, ne yapmak istediğini, ne hedeflediğini, neleri birlikte başaracaklarını takımına öyle güzel anlatmış ki, sahada kenetlenmiş ve Yanal felsefesini yansıtmak için elinden geleni yapan bir takım vardı.

Bu maçta Trabzonspor 110 km koşu mesafesi, 13' ü isabetli 20 şut, 10 'u isabetli olmak üzere ceza sahasına 21 orta ve 6 korner ile oynadı. Vahid Halilhodzic dönemi ile karşılaştırdığınızda, farklılık kendisini istatistik yönünde belli ediyor.

Ancak esas farklılık oyun felsefesinde idi.

Trabzonspor, hep hücumu düşündü. Gereksiz pas yapmadı. Önde bastı. Kazandığı topları ileri hızlı aktardı. Kanatları etkili kullandı.

Klasik bir Yanal takımı izledik ve müthiş keyif aldık. Yusuf, Özer, Constant, Musa Nizam ve Bosingwa çok gayretli idi. Bunların 4 'ü de (Constant hariç) 10 km' nin üzerinde koştular. Takımın genelinde bir hareketlilik, ekstra bir motivasyon vardı. Bu bir Yanal dokunuşudur.

Bu sezon Trabzonspor, Yanal yönetiminde devre arasına kadar inişli çıkışlı bir grafik izleyecektir diye düşünüyorum. Öte yandan devre arasında yapılacak 1 -2 nokta transfer ve iyi bir fiziksel yükleme ile, Yanal' ın takımı zirve ile arasındaki farkı 18. haftadan itibaren kapatmaya başlayacaktır. Bu sezon keyifli futbol izlemek için Trabzonspor maçlarını takip etmeyi öneriyorum. Beklenen başarıyı gösteremeseler bile kesinlikle futbolları ile keyif vereceklerdir.

Bu vesile ile Ersun Yanal' a da hoş geldin diyorum. Türk futbolunda Yanal' a her zaman yer var.

https://www.milliyet.com.tr/bertan-kaya-galatasaray--a-aci-recete-1958844-skorer-yazar-yazisi/

https://www.milliyet.com.tr/bertan-kaya-galatasaray-icin-karar-zamani-1960524-skorer-yazar-yazisi/