BEYAZ ELLER OPERASYONU

İsmi bizde saklı bir restorantta, Galatasarayın yine ismi bizde saklı Yönetim Kurulu üyeleri ile duayenlerinin çarpıcı konuşmaları, BEYAZ ELLER OPERASYONUNUN çıkış noktasına kılavuz oluyor... İddialar ayrı, ama isyan sözcükleri inanılmaz... İşte birkaçı:"Galatasaray, 100, 200, 1000. yıl demeden, hem toplumumuza örnek olmak, hem de kulüp itibarını kurtarmak adına, kendine yakışanı yapmalı, kulüp içi yolsuzlukları açıklamalı ve temizliğe gitmelidir". "Galatasarayın, yolunacak kaz gibi görülüp, parası götürülmüşse, hatta bunu bir başkan bile yapmışsa, hesaplar kesilmelidir"."Ya herşey halının altına süpürülecek ya da bundan sonra kulüp tertemiz yoluna devam edecek". "Hergün kulübün kapısına Dünyanın dört bir yanından tanımadığımız adamlar gelip para istiyordu. Bıçak kemiğe dayandı. Başkan, iş hayatından gelen ödeme ahlakıyla zorlandı. Tüm hesaplar gözaltına alındı. Neler çıktı, neler ?". "Yapılmış gibi gösterilen birçok şey ortada yok. Faruk Süren, Mehmet Cansun ve yönetimleri bu çıkmazların hesabını verecekler". "Herşey yönetimin elindedir. Başkan bunları açıklamazsa ki, açıklama yüreği ve cesareti kendisinde vardır, bir sonraki yönetimde, bazı arkadaşlar olmayabilir".İşte 99 yıllık tarihi bir kulübün, geldiği nokta... Canaydın yönetimi ve ileri gelen üyelerin isyanı aslında herşeyi anlatıyor... Ama belgeleri yönetimde saklı gerçekleri, kamuoyuna açıklamak da önce bize düşüyor... Hep iddia düzeyinde kaldı. Kimse kanıtlayamadı. Başkan Özhan Canaydın bile, ağır baskılara rağmen, etik olmayacağını düşünerek suskun kaldı. Ama FAİR - PLAY kalesi Canaydının, saldırı düzeyine çıkan eleştirilere rağmen, derin sessizliğe gömüldüğü yolsuzluk gerçeklerini, MİLLİYET ortaya çıkarıyor... Çünkü Galatasaray camiası, eski başkanların defterlerini açacak örnek bir operasyona, BEYAZ ELLER OPERASYONUNA hazırlanıyor... Başkan Canaydın "bıçak kemiğe dayandı" tükenişiyle açıklama konusunda ikna aşamasına gelirken, "100. yılda temizlik" diyen Cim - Bom, cesur adımları birer birer atıyor... GALATASARAY yönetiminin ilk ele alacağı dosyalar arasında en ilginci stat projesindeki 14 - 16 milyon dolara varan açık. Proje çizimine 13 milyon Dolar ödenmiş olması dikkat çekiyor. Bir stat yapımının 50 - 60 milyon Dolara çıktığı yerde, sadece çizime, proje bedelinin 4te 1i kadar para ödenmesinin nedenleri araştırılacak. Bir de, inşaatı bile başlamamış bir stat için, inşaat gözetim firmasına yaklaşık 4 - 5 milyon Dolar ödenmiş. 1.5 yıl önce, PENGUEN isimli bir şirket daha ortaya çıkıyor. Bahamalarda kurulmuş. "Bu proje için aracı olduk, 1 milyon Dolar komisyon alacağımız var" diyor. 1- 120 milyon dolara proje AIGYİ kulübün başına saran yönetim, genel kuruldan, B Grubu hisselerini limitli satmak üzere yetki alıyor (BİLGİ: A ve B olmak üzere iki hisse grubu var. Alar satılamaz ve devredilemez, Bler ise el değiştirebilir). Yetki öncesi ve sonrası AIG ile yapılan tüm pazarlıkların dökümü de şu anki yönetimin elinde... AIG ile yapılan anlaşma incelendiğinde, Galatasarayın bir dolu hakkından vazgeçip, bu şirkete avantaj sağlandığı ortaya çıkıyor. Ardından hukuka aykırı kurulan Sportif AŞ. Yönetim Kurulu C ve D hisse senetleri icat ederek, AIGye satışı gerçekleştiriyor. Yani kulübün gelirlerinin toplandığı şirketin hisseleri satılıyor. Kulübün kağıt üzerinde yüzde 21 hissesini satıyorsun, ama yönetim hakkını karşı tarafa veriyorsun. Zaporelli diye biri, şirketin başkanı olmamasına rağmen, milyarda bir hisse sahibi olması nedeniyle Başkan Özhan Canaydına, yöneticiler; Şükrü Ergün ve Refik Arkana dil uzatma hakkını kendinde bulabiliyor.Zaporelli işi bununla bitmiyor. Bir menajerlik şirketi, Galatasarayın isim haklarını belli bir süre için 25 milyon dolara satın almak istiyor. Kulübün acil paraya ihtiyacı var. Dolayısıyla mükemmel bir teklif. Ama isim hakları Zaporellinin elinde; "Kötü teklif" diyor anlaşmaya imza atmıyor. Ve 2000 Şubat krizi patlayıp, ülkede herşey alt üst olunca, menajerlik şirketi geri çekiliyor. Zaporelliye gün doğuyor. Bu adamın getirdiği menajerlik şirketinden para alınmadığı gibi, üste 750 bin Dolar ödeniyor. Yani zarar 25 milyon 750 bin Dolar. 2- AIG tam skandal FİLİPESCU, İspanyaya satılıyor. Ancak bu transfer için ödenen para ile Galatasaraya gelen fatura arasında 3 - 4 milyon Dolar fark var. Bulgaristan üzerinden ilginç ödemeler yapılmış, hepsi tespitli ve belgeli...Serkan Aykutlara, Bülent Akınlara ödenen paraların Dünya standartlarıyla ilgisi yok... 3- Transfer şüphesi MEHMET Cansun yönetiminin günü kurtarmak için yaptıkları planların arasında ilginç bir anlaşma da var. Cansun ile Ünal Aysal, "Tele İletişim Teknolojileri Sanayi ve Ticaret A.Ş"de ortaklar. Bir yöneticinin kulübün malını ortağına kiralamasının etik açıdan sakıncalar yarattığı söyleniyor. İşte Galatasaray Adasının kısacık öyküsü... Aslında Galatasaray Adasının, bunca büyük kayıpların yanında maddi olarak sözü bile edilmez... Ama Galatasarayın üzerinde sık sık durduğu etik değerlere karşı gelindiği kanısı hakim... 4- Ortağa torpil