'Bıktım, yıldım'

       Futbolcunun, yöneticinin, kulüplerin sürekli hedefi Hilmi Ok.
       Federasyonun kuklası olmakla itham edildi. Galatasaray'ı kollamakla suçlandı.
       Her önüne gelen, hakem hatalarından her canı yanan, onun kellesini istedi.
       O ise sessizliği tercih etti. "O koltuğu bırak, istifa et" seslerine sürekli suskun kaldı.
       Ve sonunda, herkesin merakla beklediği sorunun yanıtını Milliyet'e açıkladı.
       "Namusum, şerefim ile görev yapıyorum. Seneye yokum."
       * * *
       Hakemlerin patronu ile uzun uzadıya görüştük. Önce hakemlerin genel form durumunu sorduk:
       "Formu çok iyi olan da, kötü olan da, orta olan da var. Devamlı maç verdiğimiz hakemler de var. Hakemlerin durumu genelde iyi. Gençlere görev verildiği zaman da korkmamak lazım. Genç hakemlere sezon başındaki maçlarda görev verilmek şartıyla tecrübe kazandırmak şart. Türk hakemine el birliğiyle yardımcı olunmalı. Bugün benim gördüğüm en büyük tehlike hakemlere yapılan saldırılar. Bu saldırılar futbolculara da sirayet ediyor, oyuncu kendini attırıyor, devamında seyirci isyan ediyor, olaylar çıkıyor. Daha yeni tanık olduk, Nijerya'nın koskoca Afrika şampiyonluğu gitti. Demek ki hata olabilir. Ofsayt kuralında eskiden hiza ofsayttı. Ama kural, şüphelendiğin zaman oyunu kes, şüpheli gol attırma diyordu. Ama şimdi ofsayt şüphesi varsa da oyun devam etsin deniyor. Ancak yardımcı hakemler bu korkuyu üzerinden atamadı. Şüpheli gol attırmaktansa, attırmamayı tercih ediyor."

'Her sene yaşıyoruz'

       - "Ancak eleştirilerin dozu giderek artıyor."
       "Bunlar son derece doğal. Her sene yaşıyoruz. Küme düşme ve şampiyonluk potasına girildiği zaman yöneticileri stres basar. En küçük bir hatada konuşmaya başlarlar. Ama bunun hakaret, küfür edilmeden olanı normal."
       - "Bu sezon size karşı tepkiler de arttı. Suçlamalar, Galatasaraylı olduğunuz, Galatasaray'ı koruduğunuza kadar dayandı."
       "Bir görevi uzun sene yaparsanız, yıpratırlar. Normaldir. Bana kimse hırsız, namuzsuz, ahlaksız demedikten sonra eleştirileri hoş karşılıyorum. Hatamın söylenmesi normal. Görüşlere saygılı olmak lazım. Hakemleri, yönetimlerini beğenmeyebilirler. Mühim olan, görevin başındaki insanın şerefi, namusu ile görev yaptığına inanılması. 'Hilmi Ok bu koltukta fazla kaldı. Artık gitsin' de diyebilirler. Bu da normal. Benim için Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş arasında fark yok. Ben Galatasaray'da futbol oynadım. Fenerbahçe - Galatasaray maçını yönetmiş insanım. Bana o zaman kimse bu adam Galatasaraylı demedikten sonra 25 yıl sonra bunu söylemelerinin önemi yok."

'Artık yeter'

       - "Göreve devam etmeyi düşünüyor musunuz ?"
       "Bu işlerden artık yıldım, bıktım. Geçen sefer de seçime girmeyi düşünmüyordum. Israrlar üzerine girdim. Şu andaki düşüncem bir daha girmemek. Bugüne kadar hiçbir kararımdan pişmanlık duymadım. Hiçbir federasyon zamanında da istifayı düşünmedim. Ama artık yeter. Seneye yokum."
       - "Peki sizden sonrası için görüşleriniz ?"
       "Benden daha da iyisinin çıkacağına inanıyorum. Şimdiki gençler çok daha farklı düşünüyorlar. Dünya ile irtibatları var, lisanları var. Ama onlar şimdikiler gibi bedava çalışmazlar. Sabahtan akşama kadar çalışıp bir de cebinden para vermez. Karşılığını ister. Kısacası benim gibi yapmazlar. Bu devir artık bitti. Üstelik federasyon da bunu karşılayacak durumda."
       - "Hakem atamalarında adil davranılmadığı iddia ediliyor."
       "Söz konusu olamaz. Her listeyi ben kontrol ederim. Dokuz kişi toplanırız, listeler hazırlanır, herkesin tek tek fikrini alırım. Ben de fikrimi söylerim. Toplantıda karar veririz. Ortada en küçük bir sıkıntı varsa, 'Bu hakemi vermemizin şu mahsurları var' derim, anlatırım. Tecrübemden dolayı da bana saygı duyarlar. Sonuçta MHK'den verilen hakemler maça çıkar. Israrcı da olmam ama ikna ederim. Maçlara her hafta hakem veren komite tabii ki tayinde de hata yapabilir. Hatasız sadece Allah'tır. Önemli olan komitenin bu hatalarını anlayarak, bilerek, düzeltmesi, kamuoyuna güven vermesi. Burası kimsenin babasının iş yeri değil. Yalnız bu görevde süreklilik önemli. Kim gelirle gelsin iki, üç sene çalışması lazım. Süreklilik olmazsa başarı olmaz."

'Sarvan çağrılmalıydı'

       - "Bülent Yavuz, 'En çok hata Fenerbahçe maçında yapılıyor' dedi. Bu açıklamayı nasıl karşılıyorsunuz ?"
       "Bu yanlış. Herkese karşı yapılıyor."
       - "Siz hakemleri başarılı buluyorsunuz ama UEFA böyle düşünmüyor. Avrupa Futbol Şampiyonası'nda hiçbir hakemimiz görevlendirilmedi. "
       "Böyle bir organizasyonda görev almak için çok iyi lisan, hatta iki lisan bilmek lazım. Gençlik olması lazım. Aslında bana göre Oğuz Sarvan hak etti. Son gelen notu da 8.5 - 9'du. Çağrılmaması beni de hayrete düşürdü. Son Dünya Kupası'ndan sonra bütün basın 'Bizim hakemler daha iyi' dedi. Şimdi de Avrupa Şampiyonası'nda göreceğiz bizim hakemlerimizin ne kadar iyi olduğunu."
       - "Federasyon yasa tasarısında hakemlerin atama ile göreve gelmesi öngörülüyor."
       "Bu devrim olmaz. Yine eskiye döneriz. MHK'nın değiştirilmesini genel kurul yapmalı. Bu kurul çalışmıyor deyip o değiştirmeli. Atama ile olmaz, seçimle olur. Tasarı baştan aşağı yanlışlıklarla dolu. Ayrıca hakem kökenli birisinin bugün federasyonda görev almasında büyük fayda var."
       - "Böyle bir göreve talip misiniz ?"
       "Ben bir kere kendimi hakem komitesinden sıyırmak istiyorum. Ama yönetim kurulunda görev almam benim isteğimle olmaz. Teklifte bulunmak lazım."