Bir atasözümüz var, günlük yaşamımızda sıkça kullanırız: “Kaçan balık büyük olur”... Bu atasözü şu sıralarda her maçta kritik goller atan Michy Batshuayi’ye ‘cuk’ diye oturuyor Filmi başa saralım, bilindiği gibi Batshuayi Beşiktaş’ta kiralık idi. Kartal’da 42 maçta 14 gol, 5 asist yapan, ancak en basit golleri kaçıran Batshuayi’ye tribünlerin malum tepkileri hala hafızalarda kazılı!
Batshuayi’nin perde arkasında ayrılık gerekçelerini hatırlatmakta yarar var. Çünkü, Kartal sevdalıları, Batshuayi golleri arttıkça hayıflanıyor, biraz da kıskanıyorlar! Öyle ki bazıları, “Keşke kalsaydı” diye iç geçiriyorlar, bu konuşmaları kulaklarımla duyuyorum!
Batshuayi’nin ayrılışı Weghorst ile bağlantılıdır, nedeni de yönetim onun yerine gol yollarında etkili bir isim peşindeydi. Nitekim uzun arayışlar ve pazarlıklar sonunda Weghorst’un özellikle eşinin ikna olmasından sonra tecrübeli golcünün transferi gerçekleşti ve Batshuayi ile yollar ayrıldı.
Valla, kişisel olarak Batshuayi ile yola devam edilmesinden yana düşüncelerimi dile getirmiştim. Balık büyük mü, küçük mü, bilemem! Tek bildiğim Kartal’ın havasına, suyuna, takıma uyum sağlayan Batshuayi bence kayıptır.
Her maç bir azap
Milliyet, Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’nin geçtiğimiz hafta kaleci Ersin Destanoğlu ile yaptığı özel sohbetin ayrıntılarını okuyucularına duyurmuştu. Başkan Çebi, genç kaleciye, “Kafanı takma, 1 yersek 2 atarız” diyerek moral şırınga etmişti. Başkan kendi penceresinden haklıydı, çünkü takıma olan güveni üst seviyelerde. Gelin görün ki Sayın Başkan, Kartal 1’i buluyor da, ikinciyi atacak golcüye hasret kaldı şu sıralarda! Dememiz o ki, Beşiktaş neredeyse her maçı sırat köprüsünde oynuyor, gerek yönetime, gerekse taraftarlarına adeta azap çektiriyor!
Emeğinize sağlık
Bazı fotoğraflar vardır, inanın yorumu içinde saklıdır, hiçbir kelime veya cümleye gerek yoktur. Fanatik Gazetesi’nden değerli meslektaşım Murat Akbaş’ın çektiği bir fotoğraf var, günün anlam ve önemini öyle güzel anlatıyor ki, bize de kutlamak kalıyor. Ben de o kulvardan yetiştim, bu tip görsellere değer veririm. Evet, Ampute Futbol Milli Takımımız, 2018’de Dünya Kupası finalinde yenildiği Angola’dan hem rövanşı aldı, hem de ilk kez Dünya Şampiyonu oldu. İyi ki varsınız, sizinle ne kadar gurur duysak azdır helal olsun, alın terinize, emeğinize sağlık.
Bu skandalın üstü örtülemez
Beşiktaş’ın resmi internet sitesinden Giresunspor maçıyla ilgili yapılan bir açıklama var. TFF Yönetim Kurulu üyelerinden birinin, ev sahibi takımın ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golü üzerine, aynı kuruldaki bazı yöneticileri telefonla arayarak, “VAR, hakemleri sabote mi ediyor” diyerek tepki gösterdiği ileri sürülüyor! Bu yöneticinin kim olduğunu bilmiyoruz, ancak yazıda isminin saklı tutulduğu ifade edildi. Yahuu arkadaş o pozisyon bal gibi ofsayt, bu arkadaş kurallardan bi haber sanırım! Kaldı ki tarafsız olması gereken bir yöneticinin bu davranış biçimi skandal ötesidir! TFF, Türk futbolunun bir numarasıdır, herkese ve her takıma eşit mesafede olması gerekir, yani tarafsızdır! Artı maçın hakemleri ve VAR’daki görevlilerin işine karışmak, sizin işiniz mi, bırakın o kararı MHK versin, siz de kendi işinize odaklanın! O yöneticinin üzerinde hangi takımın forması var, şimdilik bilemiyoruz, o göreve gelirken formanızı evde bırakacaksınız! Aksi taktirde TFF’ye kimsenin güveni kalmaz, o koltuklarda da asla rahat oturamazsınız! Eğer kuralları çok iyi biliyorsan, bırak yönetimi, VAR’da görev yap! Bu madalyonun bir yüzü, diğer yüzü direkt TFF Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi ve yönetim kurulunu ilgilendiriyor. Kim bu yönetici? Bu bir skandaldır, üstü örtülemez, aksi taktirde yeni kaoslara yelken açarsınız, yanılıyor muyum Sayın Başkan?
Dişimize göre ama...
EURO 2024 elemelerinde rakiplerimiz Hırvatistan, Galler, Ermenistan ve Letonya oldu, yani dişimize göre bir kura çektik. Ancak, bu teknik kadroyla, bu anlayışla, geçtiğimiz maçlarda alınan sonuçlar ve de futbol nedeniyle gelecek adına valla biraz karamsarım inşallah tersi olur, ne diyelim?
GÜZEL SÖZLER
“Eğer dünya hakkında birazcık bir şey anlamak istiyorsak hınçtan ve nefretten arınmamız gerekir...” JEAN GENET
