Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bizim kulvarda, gelecek nesillere efsaneleri taşıyan, tanıtan, yaşanmışlıkları anlatan kitapları yazan meslektaşlarımla hep gurur duymuşumdur.
Kitap yazmak, elbette kolay bir iş değildir. Bu anlamda ‘zaman’ çok önemlidir. Öyle laf olsun diye kitap da yazılmaz. Türk futboluna damgasını vurmuş kişileri de anlatırken, yan yollara sapmayacaksınız, eklemeler yapmayacaksınız!
Nereye varmak istiyoruz, değerli meslektaşım, ağabeyim, ben de çok emeği olan sevgili Faik Gürses, yine yıllarca omuz omuza çalıştığım, zaman zaman rakip olmaktan, onunla Beşiktaş’ta yarışmaktan müthiş keyif aldığım gazeteci Gürel Yurttaş...
Evet, Faik Gürses ve Gürel Yurttaş, tam tamına 1.5 yıldır geceli-gündüzlü çalıştılar, Beşiktaş’ın efsane Başkanı, futbol tarihine damgasını vurmuş Süleyman Seba ile ilgili kitabı bitirdiler... ‘SÜLEYMAN SEBA, Eski dostlar, anılar’ adlı kitapta Seba’yı ölümsüzleştirdiler. Ellerine, emeklerine, kalemlerine sağlık.
Elbette Süleyman Ağabey ile ilgili birçok kitap ve belgesel yapıldı. Ne var ki, bu kitap bambaşka... Dostlarıyla yaşadıkları, bilinmeyen yönleri, dost masalarında yaşananlar, yani ne arıyorsanız, onların hepsi var.
Süleyman Ağabey Beşiktaşlıydı, ne var ki tüm renklerin sevdiği, saydığı bir fotoğraftı. Bu kitapta farklı renklerin efsane isimleri de Süleyman Seba ile yaşadıklarını, anılarını paylaştılar. Örneğin Ali Şen, Faruk Süren, Mehmet Ali Yılmaz, Ergun Gürsoy, Abdullah Kığılı... Aklınıza kim geliyorsa, yöneticisi, başkanı, gazetecisi, yazarı, hepsini yaklaşık 400 sayfalık kitapta bulacaksınız.
Bizim kulvarın en değerli eserlerinden biri olan bu kitabı bizlere ve genç kuşaklara sunan, Gürses ve Yurttaş’a bir kez daha teşekkür borçluyuz, sağolasınız.
Dedik ya kitap yazmak zaman isteyen bir uğraştır, kılı kırk yaracaksınız, olayları, yaşanmışlıkları saptırmadan, yeni nesillere anlatacaksınız. Geçtiğimiz aylarda Milliyet Spor Müdürü, dostum, arkadaşım Tayfun Bayındır, efsane halterci Naim Süleymanoğlu ile ilgili harika bir kitap yazdı, tam bir belgesel tadında...

Polat’a kulak verin
Galatasaray’ın eski başkanlarından Adnan Polat, düzenlediği basın toplantısında geleceğe dönük ilginç mesajlar verdi. Polat, Galatasaray’da devrim gerektiğine işaret ederek, tüzüğün değiştirilmesi gerektiğini savundu. Polat, “Topluma açılmak lazım” diyor. Yerden göğe kadar haklı... Aslan’a gönül vermiş, akademisyen, sanatçı, iş adamı ve de bürokratları, bu çatının altında toplamanın şart olduğunu da söylüyor Adnan Polat... Toplantının içeriğine bakıldığı zaman çok anlamlı mesajlar var, bu nedenle camianın Polat’a kulak vermesi şart.

Haberin Devamı

Yerlilere sahip çıkmak
Bazı taraftarları anlamak da zorlanır olduk artık! Zirve yarışının ortaklarına bakın; hepsi yerli, yani bizim hocalarımız... Elbette eleştiri olacaktır. Lakin eleştirirken dozunu kaçırıyoruz, neredeyse ağacı kökünden sökeceğiz! Igor Tudor gitti, yerine Fatih Terim geldi. Acaba Tudor kalsaydı, bugünkü tabloya ortak olabilir miydi? Bence hayır... Terim, Aslan’a hayat verdi, lider...
İkinciye bakıyoruz, üst üstte Beşiktaş’ı şampiyon yapmış Şenol Güneş üçüncü... İstikrarlı futboluyla zirvedeki yerini koruyan Başakşehir, yani Abdullah Avcı hocamız. Fenerbahçe’de Aykut Kocaman... Hepsi bizim ülkemizin değerli ve deneyimli hocaları...
Kuşkusuz bu eleştirilerden en çok payını alan Aykut Kocaman’dır. Elindeki kadro ortada... Transferde neler istedi, hangi oyuncuları alamadı, bilemiyoruz. Kadro derinliği var mı? Bence yok... Dememiz o ki, bu kadroyla Fenerbahçe’yi yarışta tutması büyük başarıdır.
Fenerbahçe sahasında oynuyor, tribünlerin fotoğrafı ortada! Fenerbahçe ve Aykut Kocaman bu yalnızlığı asla hak etmiyor. Bırakın bu yabancı hayranlığı bir kenara, kendi evlatlarımıza sahip çıkalım, haksız yermeyelim. Elbette ülkemize geçmişte çok değerli yabancılar geldi. Onlar ülke futbolumuza katkı sağladılar. Rahmetli Jupp Derwall bunların başını çekiyor. Sepp Piontek, Gordon Milne ve Christoph Daum ve Feldkamp... Bir elin parmakları kadar.