Bilgin Gökberk

Bilgin Gökberk

bilgingokberk@mail.com

Tüm Yazıları

Dün... Kore-Japonya’da başladı bu işler.
Kaç kez yazdım.
Önce millet  bölündü.
Onlara inananlar ve onlara inanmayanlar vardı.
Onlara göre.
Sonra milletin takımı, imanlılar, imansızlar diye bölündü.
Sonra imanlılar da bölündü.
‘İmamlı’ imanlılar, ’imamsız’ imanlılar.
İmamsız ibadet edenler imansızdı.
Sonra Senegal’e altın golü Allah’tan İ.Mansız attı da...
* * *
Yeni bir trenddi bu .
İmanın kimde olduğu biliniyordu artık, iman ticareti böyle başladı.
Sonra kamplarda pazar kuruldu.
Milli pazar.
Prim pazarlığı, kaptanlık pazarlığı yapıldı orada.
Transfer pazarlığı da...
Filan falan pazarlığı da...
Milli formanın suyu ilk böyle çıktı.
Millet ufak ufak soğumaya başladı takımından.
Bıktırıcı maç önceleri, sonraları sıktı milleti.
Fena halde.
Her şeyi belki de iyi niyetle Yaradan’a bağlıyordu Haluk Bey.
Parayı Eyüp Sultan’da dağıtacağına, futbolcuya prim veriyordu.
Sempati böyle azaldı.
Ve böyle gelindi bu günlere.
* * *
Bugün...
Euro 2008 de milliler  lacivert - beyaz-turkuaz giydiler.
Kırmızı yoktu.
K’sı yoktu.
Veya ‘K’sı vardı da, ‘kı’sı yoktu...
Bir maç giydiler kırmızıyı.
Galiba.
Basın toplantıları da lacivert-beyazdı.
Profesyoneller kırmızıyı hiç giymedi canlı yayınlarda.
Fazla profesyonelceydi her şey.
* * *
Her ülkenin ikinci forması var,normal bu.
Bizimkinin birincisi artık yok.
Sanki.
Normal olmayan bu.
* * *
Hasan Bey geldiğinde, kucağında buldu forma sorununu, yaşasaydı çözerdi.
Bence...
Hassas konularda hassastı.
Bir ofsayt gol kadar gürültü çıkarmadı bu renk değişimi.
Yuh!
Siyasilerin bölemediği bu milleti, üç büyükler üçe bölmüştü.
Zorlanmadılar fazla.
Medya bunu ön libero kadar önemsemedi.
İspanya Başbakanı’na, Özgener Nike’lı formayı hediye etti.
Bu adı ben taktım, Nike’la ay yıldız aynı boyda, aynı ende olduğu için.
Terim ‘in “Ay yıldızlı kutsal forma için pazarlık yapmam” dediği forma bu forma değil herhalde.
Bu forma küçücük aylı ve küçücük yıldızlı...
Kutsal da değil.
Bu da bence
Üzerinde bu kadar çok oynanan forma kutsal olmaz.
Pazarlık  yapılır o formayla.
Giyen giydiren önemsemiyorsa, biz niye önemseyelim?
Milli forma değerini yavaş yavaş böyle yitirdi.
Milletin gözünde.
Özgener’in elinde tuttuğu forma, bana hiçbir şey ifade etmedi ilk kez.
Bundan çok utandım.
Allah’ın bildiğini sizden niye saklayayım?
Saracoğlu’nda son maç tribünler biraz boştu, bedavacıları çıkarırsak bomboş.
Sebep  bunlar olmasın?
Özgener, Arıboğan, TFF ve Terim’le aynı dili konuşuyoruz.
Benim kadar hassas olduklarını biliyorum bu konularda.
Umutluyum.

Haberin Devamı

Radyospor’da ‘AB’ dinliyor,  Z Grubu zart zurt ediyor

Haberin Devamı

Şu kovulma movulma konusu...
Çok uzadı...
Açık açık, hatta açık saçık...
Bir - Ben kovulmam.
İki - Kovdurturum kendimi.
Üç - Üstelik severim bazen kovulmayı.
Dört - Kovulmuşsam, kovdurtmuşumdur kendimi.
Beş - Gıkın çıkmaz, hep gak guk edersen kovulmazsın.
Altı - O zaman da sadece gak guk edersin.
Yedi - Gak guk para etmez, eden de para almaz dolayısıyla.
Sekiz - Bazen kovulmak, kovulmamaktan daha iyi gelir ruha.
Dokuz - Radyospor’daki programım çok dinleniyor.
Z grubu, ”kovun bu adamı” diyor
Zurnanın son deliğinin Z’si.
Bu kadar zart zurtun sebebi bu.
AB grubu da Z grubunu dinliyor, beni değil.
İtiraf ediyorum.
On-Dünyaya, en dinlenen yorumcu, en okunan yazar olmak için gelmedim, bunlar araç, amaç mutlu olmak.
On bir - Mutluyum.
On iki - Kifayetsiz muhterisler hep vardır, şimdi kifayetsiz megalomanlar da var.
On üç - Nokta.

Haberin Devamı

Fenerbahçe Milan’ı alacağına, İnter’i örnek aldı
Fenerbahçe kendi modelinin en gelişmişini, çok yakından gördü geçen sene.
İki kere.
Kader iki İnter’i, iki Fenerbahçe’yi karşı karşıya getirdi.
İki kere.
Milan modelini de görmüştü...
İki kere.
Laf İnter’e  gelmişken...
Mesela...
İnter’de başkan Moratti ne derse o oluyor.
Yönetimde diğer Morattiler ve ailenin diğer fertleri var.
Mesela...
Fenerbahçeli yöneticiler bir yemek verdiler İstanbul’da onlara.
Plaketi alan, ailenin parlayan yıldızı, kız kardeş Bedy Moratti’ydi, veren de Fenerbahçe’nin parlayan yıldızı, aileden Neşet Yalçın.
Mesela...
Milan’da futbol, yıllardır Galliani ve ekibine emanet.
İnter’de başkana...
Mesela...
Son iki lig şampiyonluğu, Morattiler’i ve İnterliler’i  tatmin etmedi.
Milan’ın berbat seneleriydi.
Lig şampiyonlukları, çoktandır Fenerbahçeliler’i de tatmin etmiyor.
İki sene önce her İnterli her an dua etti:
Allahım bu Milan bari bu sene Avrupa şampiyonu olmasın, tadımız tuzumuz kaçmasın.
Puanları silinen Milan Avrupa Şampiyonu oldu.
İnter’in bütün havası kaçtı.
Fenerbahçe’nin Avrupa’daki en iyi senesinde, perişan Galatasaray’ın sürpriz şampiyonluğu da Fener’in bütün havasını kaçırdı.
Mesela...
Moratti de teknik direktör istemiyor takımın başına ‘asistan’ seviyor.
Mancini’de ısrar etti, iki şampiyonluk geldi.
Fenerbahçe’nin Daum’daki ısrarı da iki şampiyonluk getirdi.
Mesela...
Milano’da, İnter her mağlup olduğunda, yabancı sayısının azaltılması konuşulur.
Fenerbahçe mağlup olduğunda da çoğaltılması...
Mesela...
İtalya’nın üst düzey takımlarının defansında, usta İtalyanlar var.
İnter de yok.
Fenerbahçe de de yok.
Milan’da var.
Milan’ın kaptanı İtalyan, Inter’inki Arjantinli.
İtalyan kaptanları Moratti gönderdi.
Fener’in kaptanı Brezilyalı, Türk kaptanlar gönderildi.
Milan’ın iskeleti İtalyan, Inter’inki Güney Amerikalı.
Fenerinki de...
* * *
Fenerbahçe yanlış modeli seçti.
Göz göre göre.
Ve...
Bence tabii.