1.Lig Birol Parlak: "Heyecandan ne yapacağımı şaşırdım"

Birol Parlak: "Heyecandan ne yapacağımı şaşırdım"

01.04.2014 - 11:21 | Son Güncellenme:

Fatih Terim'in A Milli Takım'a davet ettiği Fethiyespor’un başarılı futbolcusu Birol Parlak, Türkiye Futbol Federasyonu TamSaha dergisine kariyeri hakkında açıklamalarda bulundu

Birol Parlak: Heyecandan ne yapacağımı şaşırdım

PTT 1. Lig takımlarından Fethiyespor’un başarılı futbolcusu Birol Parlak, stoper olunca hayatının değiştiğini söyledi.
Fethiyesporlu Birol Parlak, Türkiye Futbol Federasyonu TamSaha dergisine kariyeri hakkında açıklamalarda bulundu. Her çocuk gibi sokakta futbol oynayarak spor hayatına başladığını belirten Parlak, "Bu arada okul takımında da oynuyordum. Bir yandan da babama "Beni bir kulübe yazdır" diye ısrar ediyordum ama ailem daha çok okula ağırlık vermemden yanaydı. 12 yaşına geldiğimde babam yoğun ısrarlarıma dayanamadı ve beni Mersin İdman Yurdu'nun altyapısına yazdırdı" dedi.
Futbola başladığında da bu mevkide mi oynuyordun sorusuna ise Parlak, "Geçtiğimiz sezon Çamlıdere Şekerspor'a gidene kadar bir forvet oyuncusuydum. Santrfor ya da her iki kanatta forvet olarak oynuyordum" diye cevap verdi.

"STOPER OYNAYARAK KENDİ MEVKİİMİ BULDUM"
Şekerspor'a transferiyle hayatının değiştiğini vurgulayan genç futbolcu, "Dediğiniz doğru gerçekten de. 6-7 sezonum neredeyse boşa geçti ama geçtiğimiz sezon Şekerspor'a transferimle hayatım değişti. Burada çok büyük emeği olanlardan birisi, Selçuk Şahin'in kardeşi Sertaç Şahin'dir. Mersin İdman Yurdu'nda birlikte oynadığımız Sertaç abi Şekerspor'a transfer olmuştu. Sağ olsun kulübe beni önermiş. Şekerspor'a kafamda hiçbir para düşüncesi olmadan sadece oynamak için gittim. Sezona sol bek olarak başladım. Beşinci haftada takımın başına Bünyamin Süral geldi ve bana "Stoper oynayacaksın" dedi. Aslında takımda stoper eksikliği de yoktu. Ben de içimdeki oynama hevesiyle bir şey söyleyemedim. Sonuçta formayı giyecektim. İlk maçımı Körfezspor'a karşı oynadım. 1-0 kazandık ama çok acemi oynadım. Ardından Of deplasmanında yine kazandık. Bu süreçte yerimi kanıksadım, öz güvenim yerine geldi. Bir de şunu düşündüm. Uzun süreli sakatlıkların ardından eski süratimde olmayabilirdim. Dolayısıyla forvet oynamam zordu. "Stoper oynayarak kendi mevkiimi buldum" dedim kendi kendime. Gerçekten de futbol hayatımın dönüm noktası oldu bu mevki değişikliği. Futbol hayatım Bünyamin hocanın o kararıyla değişti" diye konuştu.

"SARACOĞLU'NUN ATMOSFERİ BAMBAŞKA"
Fenerbahçe'yi Kadıköy'de 2-1 yenip kupadan elemeleri hatırlatılması üzerine Parlak, "Sahaya çıktığımda tüylerim diken diken oldu. Şükrü Saracoğlu'nun atmosferi bambaşka. Hayatımda ilk defa böyle bir atmosferde oynayacaktım ve çok heyecanlanmıştım. Ama maç başlayınca her şeyi unutuyor insan. Tribünle bir bağlantınız kalmıyor. Sadece yaptığınız işe odaklanıyorsunuz. Karşımda Webo gibi çok kuvvetli bir oyuncu vardı ve ona karşı çok iyi mücadele ettiğimi düşünüyorum. Webo'yu durdurma stratejimi ona çok yakın oynamak üzerine kurmuştum ve bu strateji de sonuç verdi. Zaten en önemli özelliğim de yakın markajdaki başarım diyebilirim. Maç bizim açımızdan çok iyi geçti ve 2-1 kazanıp Fenerbahçe'yi eledik. Ardından Tekden Denizlispor'u 5-1 yenmek de öz güvenimizi artırdı. Şehir de bize inanmaya başladı ve artık maçlarımızı 12 bin seyirciye oynuyoruz. 80 bin nüfuslu bir ilçede hiç de küçümsenmeyecek bir rakam bu. Seyircinin arkamızda olması da motivasyonumuzu artırıyor. Engin hoca gelmeden önce 6 puanımız vardı, şimdi ligde kalmak için umudumuzu sürdürüyoruz" ifade etti.

"HEYECANDAN NE YAPACAĞIMI ŞAŞIRDIM"
A Milli Takım'a davet edildiğini öğrendiğinde aklından geçen ilk düşünce neydi sorusuna ise Parlak, "Orduspor maçı öncesinde kampta yemek yiyorduk. Engin hoca, 'Kahveyi söyle, odama geçip bekle' deyince telaşlandım. Bu arada diğer hocalarımız da odaya geldi. Bir gün sonra doğum günümdü ancak önümüzde Orduspor'la maçımız olduğu için kutlamayı bir gün öncesinden yapacaktık. Bu nedenle de pasta getirmiştim. Hocalardan biri, 'Bu pasta bizi kesmez, beş katlı pasta getirmen gerekir' deyince, 'Hayrola hocam?' diye sordum. Engin hoca, 'Milli Takım'a gidiyorsun' deyince adeta kilitlendim. 'A2 Milli Takımı'na gidiyorsun ama A Milli Takım da olabilir" diye devam etti. A2'nin mutluluğu bana yetti. A Milli Takım'ı ise bir hayal gibi görüyordum. PTT 1. Lig'de oynayıp da direkt A Milli Takım'a gitmek kolay değildi çünkü. Hocam, 'Kimseye söyleme, kadro daha sonra açıklanacak' dedi ama ben yine de ailemi aradım ve bu mutluluğu onlarla paylaştım. Onlar da çok gurur duydu. Ertesi gün Federasyondan aradılar ve A2 Milli Takımı'na geleceğimi söylediler. Biraz sonra televizyonda A Milli Takım kadrosunun alt yazıyla açıklandığını gördüm. Önce kaleciler geçti, sıra defans oyuncularına geldiğinde Birol Parlak adını gördüm ve heyecandan ne yapacağımı şaşırdım. Hemen Engin hocanın yanına koştum, sevinçle 'Hocam A Milli Takım'a alınmışım' dedim. Hocalar da 'Tüh, biz seni A2'de bekliyorduk' diye şakalaşıp gülüştüler. Sonra Engin hocam, 'Tebrik ederim oğlum, Allah hayırlı etsin. İnşallah devamı gelir. Üç ay önce neredeydin, üç ay sonra neredesin. Üç ay sonra ne olacağı da belli olmaz. Sen çalışmaya devam et' dedi. Sonra da kucaklaştık. Engin hocanın buraya gelmemdeki emeğinin çok büyük olduğunu söylemeliyim" dedi.

"ÖNCELİKLİKLİ HEDEFLERİM FETHİYESPOR'LA İLGİLİ"
Geleceği ile ilgili planlarını açıklayan Genç futbolcu Parlak, "Milli Takım kadrosuna alınmak kariyerim için müthiş bir referans oldu ama benim şu andaki tek düşüncem Fethiyespor'un ligde kalma mücadelesine olabildiğince destek verebilmek. Bana kapılarını açan ve kendimi yeniden göstermemi, Milli Takım'a seçilmemi sağlayan kulübüme bir borcum olduğunu düşünüyorum. Fethiye halkı da benimle gurur duyuyor ve destek veriyor. Dolayısıyla öncelikli hedeflerim Fethiyespor'la ilgili. Zaten kulübümle sözleşmem de devam ediyor. Süper Lig'de oynamayı ise tabii ki isterim. Her futbolcunun hayali de budur zaten. Oraya gidersem de kalıcı olmak ve uzun yıllar oynamak isterim" şeklinde konuştu.