Bizim mutfak

Büyük maçları büyük oyuncular kazanırlar. Dün yine öyle oldu. Fenerbahçe’nin süper yıldızı Alex attığı iki golle bir Galatasaray galibiyetine daha imzasını koydu. Şampiyonluk yolunda büyük önem taşıyan bu galibiyette Teknik Direktör Daum’un da önemli payı vardı. Keita’nın karşısına Vederson’u koyması, forvette Kazım’ı tercih etmesi, sağ kanada Mehmet Topuz’u yerleştirmesi teknik adam doğrularıydı. Gaziantep yenilgisinde kadro seçimi ve yaptığı garip değişikliklerle başrolü oynayan Daum’un aklını başına alması Fenerbahçe’ye derbi zaferini getirdi. Galatasaray’ın maçı kaybetmesinin en önemli sebebi ise Elano’nun 11’de sahaya çıkmasıydı.
LEVENT KALKAN (EDİTÖR)

Daha maç başlamadan futbolcular arasında yaşananlar, kimin galip geleceğini açık açık gösterdi. Çünkü zaten Kadıköy’e stresli gelen ve sakin kalmaktan başka şansı olmayan Galatasaraylı futbolcular, başta Arda olmak üzere kontrollerini kaybedince, gelenek de devam etti. Fenerbahçeli oyuncular ise kendilerine müthiş bir güvenle sahaya çıkarken, yaptıkları pres akıllara durgunluk verecek düzeydeydi. Emre, Christian ve Mehmet Topuz gibi çok koşan üç ismin birden sahaya sürülmesi de zaten bu sebeptendi. Erken gelen golden sonra Fenerbahçe, tipik ‘Daum taktiği’yle garantiye gitti. Eğer Kazım topu biraz ayağında tutsa ve dikkatli olsa fark daha da açılabilirdi. Evet, sonuç bu derbi için artık bir klasik ama ne acı ki, kötü futbolla tamamlanan derbiler de klasikleşiyor gibi!
ÜMİT?AVCI (Editör)

Galatasaray, Kadıköy’e zoru başarmak için gitmişti ama olmadı. Zordu çünkü sarı-kırmızılılarda bariz bir “Saracoğlu’nda kazanamama” psikolojisi oluşmuştu. Bu psikoloji Galatasaraylı futbolcuların yeteneklerini de bastırmaya yetti. Maçın henüz başında 1-0 yenik duruma düşen Rijkaard’ın öğrencileri, sarı-lacivertliler karşısında istedikleri oyunu bir türlü sahaya yansıtamadı. Dinamo Bükreş’i 4-1 yenen Galatasaray, o maçta da yaptığı defans hatalarını daha iyi değerlendiren bir rakip buldu dünkü karşılaşmada. Bükreş zaferi belki de Cimbom’u aldatmıştı. Hakan’ın golü sadece bir teselli oldu, bir Kadıköy macerasından daha eli boş ayrılan Aslanlar için.
ÇAĞDAŞ GÜZER (Editör)

İki takım da ilk dakikalarda heyecanlıydı. Özellikle Galatasaray’ın üstünde rakibini uzun zamandır Şükrü Saracoğlu’nda yenememenin stresi vardı. Alex’in golü bu tedirginliği daha da ateşlerken, Cim-Bom kendine gelmekte zorlandı. Fenerbahçe, Kazım‘ın yerine daha becerikli bir forveti daha olsa farkı artırabilirdi. Hakan Balta’nın golüyle Galatasaray umutlansa da Keita’nın gördüğü kırmızı kart, orta alandaki üstünlüğünü bitirdi. Fenerbahçe belki de bu üç puanla ilk yarıyı lider bitirmeyi garantiledi.
ERKAN AYRAÇ (Editör)