Skorer Böyle gitmez

Böyle gitmez

04.12.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Böyle gitmez

Böyle gitmez

       YARIŞIYORSAN, kazanacaksın. Temel ilke bu. Doğru da, nereye kadar bu oyunla ayakta duracaksın? Trabzonspor şimdilik rüzgarı arkasına aldı, gidiyor. Kah kısmeti, kah becerisiyle kazanma serisini sürdürüyor. Ancak inanın, hala tat ve güven vermiyor.
       Sakaryaspor galibiyetinin hemen ardından yazdık bu satırları. Çok değil, tam dört gün sonra, Trabzonspor tarihinin en acı sonuçlarından birini aldı. Katıldığı ilk turda Gaziantepspor'a elendi. Gözlemi iyi yaparsanız, futbolda yarınların nelere gebe olduğunu üç aşağı, beş yukarı kestirirsiniz. Bu asla kahinlik değildir. Bilginin, birikimin, dikkat ve tarafsızlıkla birleşimidir.
       Haftalardır bu takımın zaaflarını anlatmaya çalışıyoruz. Biraz direnen, biraz çabuk ve etkili oynayan takımlar karşısında Trabzonspor hemen teslim olur, diyoruz. Neden diyoruz? Çünkü, hele son dönemlerde bu takımın savunma anlayışı inanılmaz ölçüde kötü.
       Bir kere, Trabzonspor topu kaybettiği andan itibaren savunma yapmayı bilmiyor. Hücumculardan hiç katkı yok. Ve asıl facia orta alanda başlıyor. Orta alana dikkat edin. Ünal, Mehmet Zengin ve yeni katılan Yuri topu kazanmak değil, kullanmak düşüncesinde. Mehmet Zengin, ilk dönemlerde bu bölgenin gerilere gelip, savunma bloğuna katkı sağlayan ismiydi. Golcülüğü ön plana çıktı. Asli ödevlerinden birini unuttu. Yuri'nin katılımı Trabzonspor'un önemli bir sorununun çözümlenmesini sağlayacak. Takımın pas yüzdesi artacak. Zira Yuri sürekli boşa çıkan, özellikle sol ayağını iyi kullanan, dar alandan geniş alana geçişte takımı rahatlatan yapıda. Ancak ağır ve temposuz. Bu özellik, zaten ağır olan orta sahayı, çabuk oynayan rakipler karşısından büsbütün yetersizliğe itecek. Ve geri üçlü yine büyük sıkıntılar çekecek.
       Orta sahadan kaynaklanan bir önemli sıkıntı, dış oyuncuların geneldeki verimsizlikleri. Hele de Abdullah'ın. Abdullah, Kapalıçarşı'dan geldiğinde Trabzonspor altın madeni bulmuştu. Yıllar boyu büyük verim aldı, yararlandı. Fakat son iki sezondur madeni kullanma hakkı galiba Trabzonspor'dan rakiplere geçti ! Neredeyse her maç hata. Sol kulvar adeta koridor. Önceki sezon bir gözlemimizi dile getirmiştik. "Maç seçiyor" demiştik. Milli maçlar ve derbiler dışında Abdullah hala yok! Yeteneklerine ihanet eden bir tavır içerisinde. Takımın en değerli, ama en verimsiz adamı.
       Takım savunmasında, orta saha mücadelenin en yoğun verildiği yerdir. Rakip o bölgede durdurulamazsa, kale önünde sıkıntı başlar. Orta alanı kolay geçen rakip, hele de az adamla yakalamışsa, savunmanın tozunu atar.
       Trabzonspor orta alanda yeterince savaşamadığı için kalesinde bu kadar gol görüyor. Bu yetersizlik stoperlerin özgüvenini de bitiriyor. Bire birde hem Recep, hem Okan artık hiç güven vermiyorlar ve Rada'yı daha şimdiden aratıyorlar. Ogün bir geride, bir ileride. Kendisine taşıyacağından daha çok sorumluluk yükleniyor. O da oyun disiplininden çabuk uzaklaşıyor. Yenilen çoğu golde, Ogün'ün pozisyon ve zamanlama hataları var. Gaziantep'te yaptığı penaltı gereksiz. Atılmaması tamamen hakemin acizliği.
       Takımın gole dönük fazlaca sorunu yok. Neredeyse her maçta gol buluyor. Fakat bu savunma anlayışı yok mu? Trabzonspor'un ciddi ciddi belini büküyor. Ve kazansa bile Trabzonspor bu tarzıyla lig için de hala ümit vermiyor.


Yazarlar