BRİTANYA’NIN YENİ İDOLÜ

Sezonun 4. ve son grand slam turnuvası olan Amerika Açık’ta tek erkekler finali nefesleri kesti. Andy Murray ile Sırp Novak Djokovic arasında oynanan mücadele, İskoç tenisçinin 3-2’lik üstünlüğüyle sona erdi. Karşılaşmanın ilk iki setini 7-6 ve 7-5’lik skorlarla kazanan Murray sonrasında oyundan düştü. Djokovic 6-2 ve 6-3 ile kazandığı setlerle durumu 2-2’ye getirdi.

Herkes artık dünya 2 numarasından yana esmeye başlayan rüzgarın dönmeyeceğini düşünmeye başlamıştı. Ancak final setinde işler değişti. 3 numaralı seribaşı olmasına karşın hiç grand slam zaferi bulunmayan 25 yaşındaki Murray tekrar ilk iki setteki mücadeleci oyununa döndü. Üst üste aldığı sayılarla rakibini oyundan düşürdü ve 6-2 gibi farklı bir skorla 5. seti alarak, maçı da 3-2 kazanmasını bildi.

İlk zaferini kazandı

Andy Murray’nin son Amerika Açık şampiyonu rakibi karşısında aldığı bu galibiyet, aynı zamanda tarihi bir zafer anlamına geliyordu. Öyle ki bir Britanyalı tenisçi son olarak 1936 yılında bir grand slam turnuvasını kazanmıştı. Murray bir yandan kariyerinin ilk grand slam zaferine ulaşırken diğer yandan da 76 yıllık aranın ardından grand slam kazanan ilk Britanyalı raket oldu.

Tebrik yağdı

Andy Murray’nin tarihi zaferi İngiltere ve İskoçya başta olmak üzere tüm Britanya’da büyük yankı buldu. İngiltere Başbakanı David Cameroon resmi twitter hesabından yayınladığı mesajda, “Britanya’nın spordaki altın yılı Murray’nin zaferiyle taçlandı. Gerçekten büyük iş başardı” ifadelerini kullanırken, İskoçya Başbakanı Alex Salmond ise Murray’yi ‘Efsane’ ilan etti. Manchester United futbol takımının teknik direktörü Sir Alex Ferguson da 25 yaşındaki tenisçiyi kutlayanlar arasındaydı. Ferguson, “Bu çocukla gurur duyuyorum” dedi.

Futbolu reddetti, tenIsi seçti

Andy Murray 15 Mayıs 1987’de İskoçya’nın Glasgow kentinde dünyaya geldi. Büyükbabası profesyonel bir futbolcu olan Murray, 15 yaşındayken onun da girişimleriyle Glasgow Rangers’tan idmanlara çıkması için teklif aldı ancak bu teklifi reddetti. Gerekçe olarak kendisinin ilgisini çeken spor dalının tenis olduğunu öne sürerek Barcelona’nın yolunu tuttu.
Burada eski dünya 1 numarası Emilio Sanchez ile çalışma fırsatı bularak oyununu ilerletti. 2005’te profesyonel olan İskoç raket, 2010’da Avustralya Açık’ta final oynayarak ilk önemli başarısını kazandı. 2011’de aynı dereceyi tekrarladı ve Fransa Açık’ta da yarı final oynadı. 2012 Murray’nin adeta altın yılı oldu. Wimbledon’da final oynadı, olimpiyatlarda altın madalya kazandı, ABD Açık’ta da şampiyon oldu.
Doğuştan diz kapağından sakatlığı olan ve bu durumdan dolayı bazı karşılaşmaları yarıda bırakan Murray, uzun süredir birlikte olduğu Kim Sears ile gelecek sene için evlilik planları yapıyor.