‘Bu sürpriz değildi’

ÜMİT?AVCI - ÖZEL RÖPORTAJ

Anadolu Efes, CSKA Moskova’yı devirerek, çok önemli bir zafer elde ederken, başrolde, geçtiğimiz sezon da Galatasaray formasıyla, Rus ekibine karşı galibiyet yaşayan Lucas Gordon vardı. 13 sayı, 11 ribaunt ile oynayan ABD’li, savunmadaki performansıyla da dikkatleri çekerken, art arda iki yıl, Avrupa’nın en güçlü şampiyonluk adayı olarak gösterilen CSKA’yı Abdi İpekçi’den eli boş gönderen kadronun bir parçası olmanın getirdiği keyfi anlattı.

Taraftarların maça gösterdiği ilgi ile art arda Real Madrid ve CSKA Moskova maçlarının unutulmaz atmosferlerde oynandığını söyleyen Lucas, “Türk Basketbolu ve biz oyuncular için gerçekten çok güzeldi. Taraftarlar bize müthiş destek verdi, rakibe baskı uyguladı ve çok keyifli iki maç izledi. Umarım aynı ortamı, bundan sonraki maçlarda da yaşarız” dedi.

Geçtiğimiz sezon Galatasaray formasıyla yine CSKA galibiyeti tattığını, ancak iki maçın birbirinden çok farklı olduğunu söyleyen Lucas, “Geçen yıl, CSKA, Avrupa’nın en iyi takımıydı ve biz onları yenmiştik. Bu sene de çok iyiler ama biz de Efes olarak en az onlar kadar iyiyiz ve bunun bilincinde maça çıktık. Daha farklı da olabilirdi ama rakip çok zor şutları soktu. Benim ilk maçtaki performansım kötüydü, sayı bile atamamıştım ama bu kez görevimi iyi yaptığımı düşünüyorum” diye konuştu.

‘Önce çeyrek final’
Final-Four’dan söz etmek için henüz erken olduğunu söyleyen yıldız basketbolcu, “Tabii ki hedefimiz o. Ancak ben hiç basamak atlamam. Önce çeyrek finali istiyorum. Daha önce 8’li final oynadık ve 5 maçlık seride 1 galibiyet elde etmenin bile ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bu nedenle şimdi ilk 8’e en iyi yerden girmeye çalışmalıyız. Grubu ilk ikide bitirirsek, saha avantajını alırız ki, bu çok önemli” ifadelerini kullandı.

Dönüm noktası Bamberg maçı

Sezon başında biraz bocalamalarını yeni takım olmalarına bağlayan Lucas, “Hem Oktay Mahmuti, hem birçok oyuncu yeniydi. Dolayısıyla roller belli değildi, hiçbir şey oturmamıştı. Coach da oyunculara göre sistemini biraz değiştirmek zorunda kaldı. Bizim için dönüş maçı Bamberg deplasmanıydı. Orada takım halinde oynadık ve şimdi onu devam ettiriyoruz. Bunu yaptığımız sürece, galibiyetlerin artacağını biliyorum ve şu anda herkesin Efes’i konuşmasından keyif alıyorum” şeklinde konuştu.

İlk başta çok korktum

Tüm Türkiye’nin dilindeki reklam filmi hakkında da görüşlerini aldığımız Gordon, “Klasik müzik hakkında bir şey bilmiyordum ve takıma olan saygımdan zorla gittim diyebilirim. Tam uyuklama anında ilk kişi ayağa kalkıp bağırdığında önce çok korktum. Bir an kaçıp gitmeyi düşündüm. Hayatımın en güzel sürprizlerinden birisiydi diyebilirim. O anı hiç unutmayacağım” dedi.

Faul olmazsa topu çalıyorum

Top çalma istatistiklerinde sürekli zirvelerde yer aldığını hatırlattığımız tecrübeli oyuncu, “Bu kendiliğinden oluşan bir durum. Ben her topa dokunmaya çalışıyorum. Genelde faul oluyor, olmadığı anda da topu çalıyorum” dedi. Gordon çok kısa süren NBA kariyeriyle ilgili de, “NBA bana göre değil. Buradaki basketbola daha uygun olduğuma inanıyorum ve burada daha çok para kazanıyorum” açıklamasını yaptı.