Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Futboluyla değil, olayları, kartları, ilginç protestoları ve coşkulu tribünleriyle uzun süre konuşulacak bir final maçı oldu.
12 yıllık lig özlemini dindiren Eskişehirspor’u kutlamadan önce, neredeyse maçın tamamını rakibinden bir eksik oynayan, kazanmak için çok daha fazlasını yapan, müthiş bir mücadele sergileyen Bolusporlu futbolcuları alkışlamak istiyorum.
Finale kadar gelen ve Süper Lig’in kapısından dönen kırmızı-beyazlılara şapka çıkarıyorum. Futbolun ne kadar nankör bir oyun olduğunu görmeleri için elbette böyle acı bir deneyim yaşamaları gerekmiyordu... Çünkü bunu hak ettiklerini hiç düşünmüyorum.
Ve Eskişehirspor. Son 90 dakikayı iyi oynamasalar da kazanmayı bildiler ve Süper Lig’in üçüncü bileti aldılar. Boluspor’un üç topu direkten dönerken yakaladıkları iki fırsatı değerlendirmeyi bilmenin adı beceri ve deneyimdi tabii ki... Çalkantılarla geçen koca bir sezon sonunda inandıkları hedefe varan Eskişehirspor’un bu lige renk getireceği, heyecan katacağı kuşkusuz.
Kırmızı-siyahlı efsanenin geri dönüşünün en çok o müthiş taraftarını mutlu ettiğini biliyorum. Hepsi bu sezon tribünlerde yaşadıkları coşkunun karşılığını aldı. Bir alkış da Türkiye’nin bu farklı ve özel taraftarına. Hoş geldiniz Eskişehirsporlular.
Futboluyla konuşulmayacak diye başlamıştık. Öyle bitirelim.
Boluspor taraftarının oyunun son bölümünde protokol tribününde yer alan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a gösterdikleri tepki gerçekten anlamlıydı.
“Siyaset dışarı” sloganları bir gerçeği ortaya koydu. Ne kadar sempatik ve sevilen bir takım olursanız olun, işin içine transfere kadar karışan siyasetçiler girince oyunun tadı, tuzu kaçıyor.
Kağıt üzerinde herkese eşit olması ve davranması gereken insanlar futbolu bir rant kapısı olarak görmeye devam ettikçe inanın yarar değil, zarar veriyorlar.
Onlar bugün var yarın yok.
Ama bıraktıkları izlerin silinmesi o kadar kolay değil.