Trabzonspor’un bu sezon kaybettiği puanlar bir yana. Bu statta alınan Alanyaspor ve Akhisarspor yenilgilerine, kimse normal diyebilir miydi? Asla. Peki Trabzonspor bu maçları kazanmış olsa, dün akşamki Antalyaspor galibiyeti sonrası nerelerde olacaktı? Başakşehir ve Galatasaray’ın hemen ardından 28 puanla lig üçüncülüğünde! Kimseyi suçlamak değil niyetimiz. Olan olmuş, giden gitmiş. Lakin bordo-mavili takım adına boşa geçen bir zaman diliminden söz ediyoruz. Yanlış tercihler ve içi doldurulamayan söylemler es geçilemez?..
* * *
Trabzonspor ilk ciddi atağında golü bulana kadar, ki dakikalar 41’i gösteriyordu, oyunun hakimiyeti tamamen Antalyaspor’un elindeydi. İkinci ve üçüncü bölgede sürekli baskı yapıp ev sahibi takımın planlarını bozmayı hedefleyen Antalyaspor rakip kalede ciddi tehlikeler yaratamadı ama, kendi ceza alanında da pozisyon vermedi bu süreçte. Nasıl versin ki? Trabzonspor top kaybı yaşadığında geriye koşan yoktu. Biraz Okay, azıcık Yusuf. Hâl böyle olunca meydan Antalyaspor’a kaldı. Halbuki agresif olması gereken bordo-mavili ekipti. Onazi’nin savunmanın arkasına attığı ve Burak’ın mükemmel kontrolden sonra kalecinin üzerinden ağlara gönderdiği top, ilk yarıda kayıtlara girecek tek pozisyondu.
Rıza hoca bu tabloya kayıtsız kalamazdı. Nitekim ikinci yarıya Castillo’nun yerine Abdülkadir’i alarak başlaması, hem topu öne doğru taşıyacak yeni bir soluk, hem de Pereira’nın savunduğu kulvara destekti kuşkusuz. Lakin takım iyi değilse Abdülkadir’in enerjisi kime yetsin? Antalyaspor’un aynı iştahla başladığı bu bölümde Burak’ın sayısının galibiyete yetmeyeceği aşikârdı. Böyle düşünmek ise büyük riskti. Nitekim Maicon’un vuruşunda kaleci Onur mutlak tehlikeye engel olmasa, Trabzonspor’un iki dakika sonra N’Doye ile bulduğu golün alt yapısının oluşması mümkün değildi. Jenerik bir vuruştu. Sadece takımını rahatlatmakla kalmadı, Trabzonspor için ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu gösterdi bir kez daha. Burak- Yusuf işbirliği imzası taşıyan üçüncü golden sonra, skoru artıracak fırsatlar da buldu Karadeniz ekibi. Çünkü karşısında gardı düşmüş bir ekip vardı.
Sonuca bakarak Trabzonspor’un iyi oynadığını söylemek mümkün değil. Tıpkı Sivasspor maçında olduğu gibi kazanmasına rağmen çok zorlandılar. Artı hanesine yazacağımız şey ise durum ne olursa olsun mücadeleden vazgeçmemesi.
Bu, ligin kalan bölümü için Rıza hocanın elindeki en önemli koz. Devrenin son üç maçını en az kayıpla atlatmak, deneyimine ve bilgisine güvendiğimiz Çalımbay’ın Trabzonspor’u yarışa ortak etmesi anlamına gelir ki... Neden olmasın?
