Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Koca bir sezonun tüm kötü izlerini silmek doksan dakikaya sığacak, hakemin bitiş düdüğü kupada final anlamına gelecekse, Trabzonspor dün akşam bunu fazlasıyla, layıkı ile hak ederek yaptı.
Lig de dahil, tartışmasız en iyi futbolunu oynadı. Takım olarak müthiş mücadele etti. Kalecisinden forvetine tam bir bütünlük içindeydi. Birbirinden güzel goller ise uzun zamandır heyacanını yitiren tribünleri coşturmaya yetti. İlk maçta Sapara’nın son dakika sayısıyla tur için umutlarını tazeleyen Trabzonspor, rövanş sınavında yıldızlı pekiyi aldı.
Sivasspor gibi özellikle ofansif yönü kuvvetli bir takım karşısında Tolunay Kafkas’ın oyun stratejisi galibiyetteki en önemli faktördü kuşkusuz. Rakibin Eneramo, Aatif, Erman Kılıç gibi her an skora etki yapabilecek silahlarını etkisiz kılarak oyunun kontrolünü eline geçiren Trabzonspor, ikinci yarıda Sivasspor’un yumuşak karnı savunmasının olan hatalarını affetmedi. Adrian’ın ilk yarıdaki golü, bordo-mavili futbolcuların finale çıkabilecekleri yönündeki inancını kuvvetlendirdi. Maçın kopma anı, Zokora’nın faul atışını son derece akıllı ve çabuk şekilde kullanması, gecenin yıldızları Halil ve Adrian işbirliği ile az sonra başlayacak şovun startının verilmesiydi. Yıldız dedik ya, Halil gerçekten de tıpkı takımı gibi bu sezonun en verimli maçını oynadı. Gol atmadı belki ama, attırdıkları en az gol kadar değerliydi. Adrian da hâkeza. Polonyalı oyuncunun öldürücü son vuruşları ne kadar etkili ise Zokora, Soner ve Olcan’ın üst düzey katkıları da skoru hazırlayan etkenlerdi. Savunmanın da hakkını verelim, sakatlanıp çıkancaya kadar Mustafa ile Serkan, Giray, Cech ve Celutska, Sivasspor forvetine bir pozisyon dışında göz açtırmadı. Doğal olarak bu kadar iyi biraraya gelip, bireysel yetenekler de devreye girince, açık söyleyelim kimsenin tahmin etmeyeceği bir tablo çıktı ortaya.
Maç bittiğinde Trabzonspor’un finaldeki rakibinin adı henüz belli değildi. Ancak şunu net bir biçimde ifade edebiliriz ki, dünkü istek, inanç ve takım ruhunu tekrarladığı takdirde, bordo-mavili takım için isim çok da önemli değil. Trabzonsporlu oyunculara üç yıl önce Urfa’da oynanan final maçını seyrettirin yeter!