Skorer DENİZLİ: savaşacağız, kazanacağız

DENİZLİ: savaşacağız, kazanacağız

03.10.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

DENİZLİ: savaşacağız, kazanacağız

DENİZLİ: savaşacağız, kazanacağız


Milli Takım Teknik Direktörü, "Futbolda kendi işini kendin yap, derler. Biz de öyle yapacağız" dedi


       Ben işimi uzatmaya bırakmam. İkinci olabilecek takımların kasetleri de geliyor bana. Play - Off'a kalırsak rakiplerimiz olabilecek takımları da izliyorum elbette. Ama şu anda onlar gündemde değiller. Biz kaybetsek bile finallere gideriz. Çünkü Macaristan'ın Portekiz'le oynayacağı maç kolay değil. Futbolda 'Kendi işini kendin yap' derler. Biz de öyle yapacağız aslında... Almanya'ya lider olmaya gidiyoruz.
       Kadroyu şu anda veremem. Ancak şu kadarını söyliyeyim, MTK'dan iki gol yiyen Fenerbahçe'yi takviyeli olarak Almanya karşısına çıkaracağım. Ergün'ün Chelsea maçındaki fiziksel durumu ortada... Güçlü bir rakibe karşı herhangi bir şekilde zaafiyet göstermiyorsa, kadroya çağrılması kadar doğal bir şey olmaz. Oktay değişken bir golcü tipidir. Hem de kendisinin olağanüstü hırsla ve özlemle beklediği bir forma vardır. Oyun stratejesi içinde Oktay benim için önemli bir silahtır.
       FIFA da benimle aynı görüşte.. Almanya maçını yönetecek olan İtalyan Collina, kişiliği ve ayakları üzerinde sağlam durmasıyla dünyadaki diğer hakemlere örnek gösteriliyor. Düzgün bir hakem olduğunu, gördüğünü çalan bir hakem olduğunu defalarca izledim. Almanya maçı zor olacak. Hatta belki de yüzyılın en büyük fizik mücadelesi olacak bu karşılaşma... Gizli enerjimizi bu maçta ortaya çıkarmak zorundayız. Bu formayı giyen her futbolcum büyük hedefler peşindedir.

       Tarih 1 Ekim 1999... Almanya maçına 8 gün var. Türkiye, kader sınavına çıkacak, Bursa'da yendiği futbol devini Münih'te de devirmeye çalışacak.
       Yer Kuruçeşme... Şirin bir cafe... Mustafa Denizli ile birlikteyiz. Yüzyılın belki de en önemli maçı öncesi konuşacağız. Biz soracağız, o cevap verecek.
       Acaba Denizli ne düşünüyor? Almanya maçına nasıl hazırlanıyor? Planlarını kimler üzerine kuruyor? Öğreneceğiz, Türkiye'nin merakını biraz olsun gidermeye çalışacağız.
       Ahmet Çakar'ın sorusuyla başlıyoruz:
       "Gerçekci olalım... Dünya çapında bir takımla oynayacağız. Üç sonuçtan ikisi Almanya'ya yarayacak. Play - Off'a kalırsak... Plan yapıyor musunuz?"
       Denizli, çalıştırdığı takımlarda çıktığı tur maçlarında hiç penaltı atışı yaptırmamış. Önce bunu açıklıyor. Ve yanıt veriyor:
       "Ben işimi uzatmaya bırakmam. İkinci olabilecek takımların kasetleri de geliyor bana... Play - Off'a kalırsak rakiplerimiz olabilecek takımları da izliyorum elbette... Ama şu anda onlar gündemde değiller. Biz kaybetsek bile finallere gideriz. Çünkü Macaristan'ın Portekiz'le oynayacağı maç kolay değil. Futbolda 'Kendi işini kendin yap' derler. Biz de öyle yapacağız aslında... Almanya'ya lider olmaya gidiyoruz."

Fener takviyeli takım

       Acaba Denizli nasıl bir kadro düşünüyor? Almanya karşısında kimleri oynatacak? Sorumuz karşısında önce tebessüm ediyor, sonra konuşuyor:
       "Kadroyu şu anda veremem. Ancak şu kadarını söyliyeyim, MTK'dan iki gol yiyen Fenerbahçe'yi takviyeli olarak Almanya karşısına çıkaracağım."
       Doğan Koloğlu, Almanya gerçeğini hatırlatıyor:
       "Almanya fizik gücü yüksek ama teknik kapasitesi daha sınırlı bir takım. Bu açıdan bakıldığında nasıl bir mücadele olacak? Bursa'daki Almanya ile şimdiki Almanya farklı mı?"
       "Görüntü olarak Bursa'daki maçtan farklı olmayacak" diyor Denizli... Ve devam ediyor:
       "Ama o zamanki Almanya ile şimdiki arasında fark var. Bu Almanya'nın lehine... Esasında Alman takımını başarıya götürenler klasik Alman tipi oyuncu değiller. İki tane çok değişik oyuncu var, ikisi de melez. Biri Mehmet Scholl... Yetenekli bir ülkenin kanını taşıyor. Diğeri ise Neville... Alman futboluna güzellik katanlar onlar. Neticeye etkili olabilenler de onlar. Tabi Bierhof'u da unutmamak lazım. Tüm dünyanın çekindiği bir futbolcu. İki tane Bierhof var. Milan'daki Bierhof farklı, Alman Milli Takımı'ndaki Bierhof farklı. Bierhof'un Alman Milli Takımı içinde neler ifade ettiğini hem kendisi biliyor, hem de Almanlar."

Oyuncuya göre sistem

       Togay Bayatlı soruyor:
       "Futbolda bir sistem kargaşası var. Sizce sistem nedir? Milli Takım'ın bir sistemi var mı?"
       Söze sisteme sıcak bakmadığını söyleyerek giriyor Mustafa hoca... Oyuncuya göre sistem oluşturduğunu belirtiyor ve ekliyor:
       "Sistemler tabi ki saha parselasyonu açısından önemli. Ama buna isim vermek doğru değil. Türkiye değişik oynuyor. Dörtlü hücumu deniyor, üçlü hücumu deniyor. Sistemi sürekli kılacak en büyük faktör gücündür. Şunu kabul etmeliyiz; Almanya bizden güçlü, Hollanda bizden güçlü... O zaman onlara karşı değişmek zorundayız. Önlemler futbolun bir parçası. Bu güçlü takımlarla oynarken, sistem de bu yönde kendiliğinden ortaya çıkar."

Oktay önemli silah

       Attila Gökçe, "Sizin galiba Almanya karşısında Oktay'la ilgili bir planınız var. İlk maçı hatırlayanlar Oktay - Hakan buluşmasından sonra golün geldiğini hatırlarlar. Bir de Ergün'ü aldınız takıma" diye başlıyor ve soruyor:
       "Seçme düşünceleriniz neye dayanıyor?"
       Önce Ergün'le başlıyor Denizli:
       "Tugay ve Hakan Ünsal'ın sakatlığı var. Dolayısıyla Ergün hem görev anlayışı olarak, hem de kalite olarak o kulvarda görev yapacaktır. Chelsea maçındaki fiziksel durumu ortada... Güçlü bir rakibe karşı herhangi bir şekilde zaafiyet göstermiyorsa, kadroya çağrılması kadar doğal bir şey olmaz."
       Oktay'a geliyor:
       "Oktay değişken bir golcü tipidir. Hem de kendisinin olağanüstü hırsla ve özlemle beklediği bir forma vardır. Hem de hocaların olumlu raporları... İlk onbirde oynayacak diye bir kural yok. Ancak oyun stratejesi içinde Oktay benim için önemli bir silahtır. Oktay'ın gerçek kimliği bu maçta ortaya çıkar."

Rüştü aynı formda

       Doğan Koloğlu, Rüştü'nün MTK maçında hatalı goller yediğini söylüyor; "Bursa'daki maçta formdaydı. Şu anda aynı şeyi söylemek mümkün mü?" diyor.
       "Evet" diye yanıtlıyor soruyu Mustafa hoca... Devam ediyor:
       "Rüştü aynı formda. Zaman zaman açıkladığım kadrolar üzerine yoğun bir tartışma ortamı yaratılıyor. Ben futbolcunun doğru zamanda doğru yerde olmasını ön planda tutuyorum. Gerisi detay. Örneğin, gol pozisyonuna girmiş futbolcu topu auta atmış. Gol yapması için o pozisyona girmesi şart. Yoksa nasıl gol atabilir? MTK maçındaki ilk golde Rüştü doğru yerde. Sadece topun elinden sekmesi bir detay. Maçın geneline bakarsak Rüştü hep olması gereken yerdeydi. Bu goller Rüştü'nün kalitesini ve değerini düşürmez."

Futbolda mükemmel yok

       "Geçmiş maçlara bakıldığında Denizli hiç hata yaptı mı?" sorusunu yöneltiyor Togay Bayatlı...
       Kendinden emin Denizli... "Yok öyle şey" diyor. "Futbolu moleküllerine kadar yaşayan, bilen bir insanım" diye ekliyor. Ve konuşmasını sürdürüyor:
       "Puan verdiğimiz tek maç Moldova karşılaşmasıdır. Finlandiya maçı farklıydı. O günkü hakemin yönetimiyle maç kazanmamız imkansızdı. Futbolda da hata vardır. Önemli olan az hata yapmaktır. Mükemmeli dünyada bulamazsınız. Futbolda mükemmel yoktur."
       Attila Gökçe, kadro seçimine getiriyor sözü yine:
       "Avrupa Kupaları'nda Galatasaray ve Fenerbahçe istedikleri futbolu oynamadılar, istedikleri sonuçları alamadılar. Kaynağınız ağırlıklı olarak bu iki kulübe dayandığına göre... Olumsuz tablo takımı nasıl etkiler?"
       "Biz bunları aşarız" diyor Denizli; "Elbette ki bu durum Milli Takım'ı olumlu etkilemez. Ama bizim de görevimiz bu olumsuzluğu ortadan kaldırmaktır."

Collina'dan memnunum

       Ahmet Çakar, Almanya maçının hakeminin Collina olduğunu anımsatıyor: "Maçın hakemi İtalyan. Memnunmuyuz?"
       Denizli, memnun olduğunu söylüyor:
       "FIFA da benimle aynı görüşte.. Collina, kişiliği ve ayakları üzerinde sağlam durmasıyla dünyadaki diğer hakemlere örnek gösteriliyor. Collina'nın düzgün bir hakem olduğunu, gördüğünü çalan bir hakem olduğunu defalarca izledim.
       Togay Bayatlı kulüplerin bir şikayetini gündeme getiriyor:
       "Lige bu kadar ara verilmesinden yakınıyorlar. Bir de diyorlar ki; Milli Takım'a futbolcu gönderiyoruz, üç kilo alıp geliyor. Ayrıca diyalog kopukluğundan şikayet var."
       Denizli önce espri yapıyor:
       "O zaman çocukları aç bırakıyorlar."
       Sonra sıra yanıta geliyor:
       "Bu polemiklere asla girmem. Sadece doğru bildiğimi yaparım. Bu ülke takımının yararına olan her türlü kararı alırım. Gerekirse bir daha erteleriz ligi."

Yüzyılın mücadelesi

       Alman Milli Takımı Teknik Direktörü Ribbeck, geçtiğimiz günlerde Milliyet'e verdiği özel demeçte, "İlk maçta Türkiye'yi hafife almıştım. Pişmanım. Şimdi korkuyorum" demişti. Bunu hatırlattı Attila Gökçe... "Ribbeck'in duyguları böyle açığa çıktığına göre sizin duygularınız nasıl? Sanıyorum günde 20'nin üzerinde sanal maç yapıyorsunuz Almanya ile" dedi.
       Denizli'ye göre Ribbeck'in sözlerinin arkasında bir mazaret yatıyor:
       "Yani demek istiyor ki; biz Türkler'i yenerdik. Hafife aldık. Biz de, 'Bu kez ağıra alın' diyoruz. Kafamda 500'e yakın sanal maç yaptım Almanya ile... Almanya maçı zor olacak. Hatta belki de yüzyılın en büyük fizik mücadelesi olacak bu karşılaşma... Gizli enerjimizi bu maçta ortaya çıkarmak zorundayız. Türk Milli Takımı üst düzeyde bir takımdır. Bu formayı giyen her futbolcum büyük hedefler peşindedir. Böyle olunca da rakiple oynarken kendi içimizde büyük zorluklar yaşamıyoruz."
       Saatler süren söyleşimizin özeti bu kadar...
       "Başarılar" diliyoruz Denizli'ye... Almanya maçından sonra yine buluşmak üzere yanından ayrılıyor, onu sanal maçlarıyla baş başa bırakıyoruz.

EMRE krizi yeniden ortaya çıktı

       Halil Özer
       Galatasaraylı Emre'nin, Moldova maçındaki sakatlığının Chelsea sınavına kadar devem etmesine ve sakatlık raporunun federasyona gönderilmesine rağmen, yeniden Ümit Milli Takım'a çağrılması kriz yarattı.
       Sarı - Kırmızılı takımın doktoru Burhan Uslu, Chelsea maçından sonra federasyona yolladığı raporda, Emre'nin sakatlığının henüz geçtiğini, tedavisinin sürdüğünü, İngiltere'deki karşılaşmada bile 90 dakika oynamasına izin vermediklerini yazdı. Uslu, genç futbolcunun ameliyat masasından son anda döndüğünü, tedavisinin Florya'da sürdürülmesi gerektiğini de raporuna ekledi.

Rapor geç ulaştı

       Ancak rapor, federasyona geç ulaşınca Emre, Teknik Direktör Raşit Çetiner tarafından Chelsea maçında oynadığı için milli takıma alındı. Emre bu konuda kendisinin konuşamayacağını belirtirken "Gel derlerse milli takıma giderim. Bu benim görevim" açıklamasını yaptı. Doktor Burhan Uslu ise Emre'nin çağrılmasından sonra yaptığı açıklamada "Emre milli kadroda kalırsa tedavi programını aynen veririz. Ama çok dikkatli olmak gerekir" ifadesini kullandı.
       Raşit Çetiner de Emre'nin durumuna milli takımda bir kez daha bakacaklarını vurgularken "Galatasaray'ın gönderdiği yazı elime geçmedi. Ama, Emre'nin biz de de aynı şekilde tedavi olacağından kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu.


Yazarlar