Basketbol Emir Preldzic'ten itiraf: Uyuyakaldım

Emir Preldzic'ten itiraf: Uyuyakaldım

28.04.2014 - 17:59 | Son Güncellenme:

Bu sezon, Emir Preldzic’in Fenerbahçe Ülker’deki yedinci sezonu. Şu an kadrodaki en eski üç Fenerbahçeliden biri olan Emir ile bu takımdaki kariyeri, bu sezonki performansını ve 2007’de onun yaptığı gibi bu yıl Nike Hoop Summit’e giden Metecan Birsen’i konuştuk. Emir’in “ikinci ailem” dediği Fenerbahçe’ye ve takımın değerlerine ne kadar bağlı olduğu her yanıtından anlaşılıyor.

Emir Preldzicten itiraf: Uyuyakaldım

TBF'nin resmi sitesinde yer alan röportaj:

Henüz çok genç bir yaşta Slovenya’dan EuroLeague oynayan bir takıma gelmiştin. O günler nasıl geçmişti? Uyum sorunu yaşamış mıydın?

Başlangıçta biraz zordu; takımdaki diğer oyuncular benden büyük ve daha tecrübeliydi. Ama hepsi çok iyiydi. Bana, antrenörümüze, Vidmar’a ve Semih’e başlangıçta yardımcı olmaya çalıştılar. Onlara ve o günlerdeki antrenörlerimize gerçekten müteşekkirim. Birkaç ay sonra takıma adapte olmuştum.

Asıl pozisyonun 2-3 numaraydı ama Fenerbahçe Ülker’de uzun süredir oyun kurucu olarak da oynuyorsun. En verimli olduğun pozisyon sence hangisi?

En çok forvet olarak oynamayı seviyorum, ama yapabildiğim her şekilde takıma yardımcı olmaya çalışıyorum. Bazen oyun kurucularımız faul problemi yaşadığında oyun kurucu pozisyonunda da oynuyorum. Ama en rahat oynadığım yer forvet pozisyonu. Bazen de topu getirip hücumları kurmak… Bazı antrenörlerimin bana oynamamı söylediği gibi ‘point forvet’ diyebiliriz.

Çok yönlü bir oyuncu olarak en çok güvendiğin özelliğin hangisi?

Saha görüşüm diyebilirim, çünkü ikili oyunları seviyorum. Genç yaşlarımdan beri saha görüşümün ve topu paylaşımımın üst düzeyde olması için ikili oyunlar üzerinde çalışıyorum. Bence bu, oyunumun en iyi yönü.

Bu seneki performansını nasıl değerlendiriyorsun? Bazı insanlar senin daha iyisini yapabileceğini düşünüyordu.

Tabii ki herkes daha iyi oynayabileceğinizi söyleyebilir. Bu sezon harika maçlarım ve harika anlarım oldu; harika olmayan maçlar da oynadım. Yüksek seviyeyi bütün sezon boyunca koruyamazsınız. Bunu geliştirmek, on aylık sezonun -örneğin- en az sekiz ayında harika bir basketbol oynamak için uğraşıyorum. Bu sezon beş ay civarı iyi oynadım, daha sonra formum düşmeye başladı. Şimdi, play-off başlamadan önce geri dönmeye çalışıyorum.

Anadolu Efes ile karşılaştığınız son Euroleague maçında oynamadın. O maç öncesinde neler yaşandığını senden dinleme şansımız olmadı.

Tamamıyla benim hatamdı. Uyuyakaldım ve antrenmana zamanında yetişemedim. Antrenörümüz de doğal olarak tepki gösterdi. Bunu yapmaya sonuna kadar hakkı var. Takımın diğer bütün mensuplarından da özür diledim ve bunun tekrar olmayacağına dair söz verdim. Olanlar bunlardı.

6 sene önce yine Türkiye Basketbol Federasyonu’na verdiğin bir röportajda Nba’de oynamak gibi bir hedefinin olmadığını söylemiştin ama bir sene sonra Phoenix Suns tarafından draft edildin. O günlerde Nba’de şansını denemeyi düşündün mü?

Fener’deki dördüncü yılımın ardından, Nba’e gidip şansımı denemeyi ya da burada kalıp yeni sözleşme imzalamayı düşünüyordum. Bilmiyorum, Avrupa basketbolunu daha çok seviyorum, çünkü buna oldukça alıştım. Dediğim gibi ikili oyunları seviyorum. Avrupa’da daha çok ikili oyun oynuyorsunuz; bireysellik ve bire bir daha ön planda. Sonuçta burada kalmaya ve üç yıl daha oynamaya karar verdim. Bu kararımdan da oldukça mutluyum, çünkü bu takım ve bu insanlar gerçekten benim ikinci ailem oldu. Kalabildiğim kadar burada kalmak için çalışacağım.

7 yıldır Fenerbahçe Ülker forması giyiyorsun. Bu süre boyunca birçok takım arkadaşın ve 4 baş antrenörün oldu. Bu 7 seneye baktığında neler düşünüyorsun? Sence bu süre boyunca sen bir oyuncu olarak değiştin?

Buraya geldiğimde 19 yaşındaydım. Başlangıçta süre almaya çalışıyorsunuz ve bir oyuncu olarak kendinizi geliştirmek için çok çalışıyorsunuz. Bütün antrenörler ve takım arkadaşlarım bana yardımcı olmaya çalıştılar. Şimdi, yedi yıl sonra, genç oyunculara bir şeyler söyleyebilecek pozisyondayım, çünkü artık takımın büyük oyuncularından biriyim. Bu benim için biraz da garip bir durum, ama buna da alışıyorum. Daha önce, Türkiye’de dedikleri gibi ‘abi’ (Emir, bu sözcüğü Türkçe söylüyor) olup genç oyunculara yardımcı olmaya çalışmamıştım. Bu güzel bir şey ve umuyorum ki bunu, benden büyük olan takım arkadaşlarımın benim için yaptığı kadar iyi yapabilirim.

Geçmişe baktığında eski takım arkadaşların ve koçların arasından en çok kimi özlüyorsun?

Çok takım arkadaşım, antrenörüm oldu ve hepsini bir şekilde özlüyorum. Mirsad ile hâlâ beraberiz ve çok iyi bir arkadaşlığımız var. Damir Mrsic… Uzun süre boyunca takım arkadaşımdı. Başka kim var? Semih Erden… O da iyi bir arkadaşımdı. Onları özlüyorum. Antrenör Tanjevic… Onu tabii ki çok özlüyorum. Benim ilk antrenörümdü ve beni buraya o getirdi. Antrenör Erdoğan… Onunla altı yıl boyunca birlikte çalıştık. Onu da özlüyorum. Uzun süre birlikte çalıştığımız birçok insan var. Hepsini özlüyorum. Profesyonel yaşamın böyle bir şey olduğunu biliyorum; tüm hayatımız boyuncu birlikte olamayız. Dolayısıyla yolumuza devam etmemiz gerekiyor.

2007 yılında senin de forma giydiğin Nike Hoop Summit’te bu sene takım arkadaşın Metecan Birsen oynadı. Amerika’ya gitmeden önce ona bir tavsiye verdin mi?

Evet, rahatlamasını ve öncelikle tadını çıkarmasını söyledim. Çünkü bu başka ülkelerden oyuncularla tanışmak ve onlarla antrenman yapmak için oldukça iyi bir fırsat. Ben 10 gün boyunca orada kalmıştım, Metecan bana altı-yedi gün için orada olduğunu söyledi, yani biraz daha az zaman geçirdi. Bana aynı zamanda çok iyi geçtiğini de söyledi. Ona gitmeden önce şunu söyledim: “Rahat ol, oynayabildiğin kadar iyi oyna ve çok fazla düşünmemeye çalış.” Çünkü, biliyorsunuz, Nba’den bazı insanlar sizi izliyorlar, bazı menajerler de orada oluyor. Yani üzerinizde her zaman, oynayabildiğiniz kadar iyi oynamanız için bir çeşit baskı oluyor. Bunu ona söyledim ve kafasını bununla çok meşgul etmemesini tavsiye ettim. “Sen iyi bir oyuncusun ve dünyanın en iyi 24 genç oyuncusundan birisi olduğunu herkese göstereceksin,” dedim. Onunla gerçekten gurur duyuyorum. Umuyorum ki ileride harika bir oyuncu olacak.

Şimdiye kadar aldığın en iyi tavsiye neydi ve kimden almıştın?

Annem… Bana iyi bir adam olmaya çalışmamı söylemişti. “Hayatında ne olursa olsun, ister işinde başarılı ol ya da işte her neyse, en önemli olan iyi bir adam olmak ve çevrendeki insanlara saygı duymaktır.” Ben de bunu yapmaya çalışıyorum. Umarım başarıyorumdur.

Yazarlar